Yıllarca Filistin'de kadınlar, şiddetli saldırılara maruz kaldı. Son zamanlarda bu saldırılar iyice yoğunlaştı. Bu saldırılar, İslami değer, ahlak, iffet ve İslami elbiseyi hedef alıyor. Bu saldırılara sözde donar ülkeler olarak bilinen ABD ve Batı büyükelçilikleri ile Yahudi varlığı önderlik ve finanse ediyor. Filistinli bakanlıklar, kadın dernekleri, araştırma merkezleri, sivil kurumlar gibi sivil toplum kuruluşları da bunlara yardım ediyor. Bu kuruluşların hepsi, kadın hakları, kadını koruma ve güçlendirme, kadın ve çocuğu koruma gibi, aldatıcı ve çarpıcı sloganlar kullanıyor.

Bu fikir ve eylemleri dikkatlice inceleyen kimse, bunların İslami hüküm ve kıymetleri altüst etmeyi, insanların yaşamlarındaki son İslami mefhumları da uzaklaştırmayı hedeflediğini görür. Bu fikirler kadının, kadınla birlikte de erkeğin fikirlerini, İslam'a ve yüksek değerlere aykırı Batılı fikirlerle zehirlemek için çalışıyor. Örneğin kişisel özgürlük fikri, kadını şeri elbiseden arındırıyor, iffetini zedeliyor, erkeklerle birlikte karışık yaşama teşvik ediyor. Kadın zina ve lezbiyenlik yapıyor, ama velinin muhasebe hakkı olmuyor. Batının bu iğrenç saldırısı, sömürgeci kâfirlerin planları gereğince eğitime, medyaya, mahkemelere, kanunlara ve toplumun diğer kesimlerine sızdı.

Büyükelçilikler ve dernekler bazı namus cinayetlerini öyle abarttılar, öyle büyüttüler ki bazı medya ve gazeteler, 2012 yılındaki 24 kadının ölüm sebebini namus cinayetlerine atfettiler. Oysa Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu, bu olayların sadece 5'inde bu vakadan bahsediyor. Üstelik Komisyon ve gazetelerin bu vakalar ve sayılarını kanıtlayan raporları arasında çok büyük çelişkiler söz konusu. Hatta o derece ki komisyonlardan birinin raporu, kılavuzluk nedeniyle bir kızın ölümünü sözde aile namus cinayetiyle ilişkilendiriyor. Tüm bu yaygaralar, kadının zina yapması halinde velinin kadını muhasebe etmesini ya da kadın üzerinde bir söz sahibi olmasını önleyen yasalar çıkarılmasına yöneliktir.

Büyükelçilik, komisyon ve ajan derneklerin, Filistin halkını, kadınlarını, çocuklarını hedef haline getirmesi, onları dinlerinden soyutlamak, işgalci Yahudi ile birlikte yaşamı normalleştirmek ve ödün politikaları içindir. 1.7.2012 tarihinde "Mean" internet sitesinde geçen bir haberde kamu çalışanları sendika başkanı Bassam Zakarneh "Sivil toplum kurumlarının % 80, Mossad ve küresel istihbaratların yuvalandıkları yerlerdir. Gayeleri, Filistin toplumunu yıkmak ve parçalamaktır. Bu STK'ların rolü, yolsuzluk, insan hakları, demokrasi gibi, herhangi bir iç sorun hakkında araştırma yapmak ve bunu kışkırtmaktır. Hayatın her kesiminden bilgi toplamak ve bunları düşman örgütlere teslim etmek amacıyla ustaca eğitilirler... En ciddi yolsuzluklar, sivil toplum örgütlerinde oluyor. Çünkü Filistin paraları, daha çok buralarda heder olup gidiyor." dedi.

Filistin Emekçi Kadınlar Derneği müdürü Emel Karişah, "Herhangi bir dış finansman için bir takım siyasi şartların varlığına ve bu şartların da mutlaka donorların vizyonuyla bağlantılı olduğuna" işaret etti. Karişah "ABD Kalkınma Ajansı USAID gibi fonların müdahale hacimleri, sözde terör listesini imzalama zorunluluğuna kadar ulaştı. Bu fonlar, sadece hedef gruba müdahale etmek ve mefhumlarımıza aykırı mefhumlar belirlemekle kalmadı, meşru direniş çerçevesinde terörizmi nasıl sınıflandırıyorlarsa, Filistin halkını da öyle sınıflandırdılar. Oysa bu, ulusal kurtuluş ruhu yaşamak isteyen halkın işlerine terbiyesizce bir müdahaledir." diye ekledi.

Hizb-ut Tahrir / Filistin Medya Bürosu bu konuyla ilgili Hizbin kampanyalarını Camiiler, konferanslar, ziyaretler ve heyetler aracılığıyla sürdürüyor. Medya Bürosu sitemizde "Sıcak Dosyalar" adı altında özel bir köşede, kadınlara yönelik saldırılarda sivil toplum kuruluşlarının ve otoritenin sömürgeci kâfir büyükelçilikleriyle işbirliği içerisinde olduklarını kanıtlayan raporlar, makaleler ve araştırmalar yayınladık. Bu saldırılardan amacın, kadını İslam dininden, kadını koruyan yüksek değerlerden, emsalsiz nebevi ve ilahi rahmet haklarından soyutlamayı amaçladığını belirttik. Aynı zamanda bu saldırıların, kadını erkeklerin ve sermayedarların şehvetlerini gidermek için alınıp satılan bir mal olarak gördüğünü ifade ettik. Biz, Filistin halkını ve tarafsız medyayı, kadına karşı bu iğrenç saldırıları geri püskürtmek amacıyla sömürgeci kâfir, kurum ve dernekleri karşısında sağlam bir şekilde bizimle birlikte yanımızda durmaya çağırıyoruz. Kadınlar, bizim eşlerimiz, kızlarımız ve bacılarımızdır. Bu saldırının gerçek amacının, günahlara kanundan bir zırh giydirerek, zina ve her türlü rezaletin Müslümanlar arasında yaygınlaşmasını sağlamak olduğunu vurgulamak isteriz. Ve Müslüman kadınların işlerine yönelik herhangi bir tartışmanın, Hanîf Şeriat odaklı olmazsa boş ve şüpheli olacağını belirtiriz. Tebliğ ettik değil mi? şahit ol Allahım!

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا مَلَائِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللَّهَ مَا أَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ "Ey iman edenler! Yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten kendinizi ve ailenizi koruyun. Onun üzerinde çok güçlü ve çok sert melekler vardır. Allah'ın onlara emrettiği şeyde, Allah'a âsi olmazlar ve emrolundukları şeyi yaparlar." ^{[Tahrim 6]}