ABD Başkanı Trump, Riyad’daki aşağılık ve alçak zirvenin ardından Filistin’i ziyaret etti. Filistin yönetimi tarafından sıcak karşılanan Trump, Filistin halkının geniş çaplı öfkesine mazhar oldu... Hizb-ut Tahrir / Filistin olarak biz, bu dinsiz, kaba ve kindar adamın Filistin ziyaretine öfke kusan Filistin halkının başında gelmekteyiz. Ve diyoruz ki, hain yöneticilerin bu zillet ve tam teslimiyetleri kabul edilemez. Onlar ki Riyad zirvesinde suçların anası Amerika ve Başkan Trump’a Amerika adına sözde “terör” ve “aşırılık” ile mücadele sözü verdiler. Müslüman ordu ve paralarla İslam ve Müslümanlarla mücadeleyi kabul ettiler. Oysa bu ordu ve paralar, Filistin halkına destek olmak, terörist Yahudi işgalinden Mescidi Aksa ve esirleri kurtarmak üzere seferber edilebilirdi. 

Terörist Trump, Yahudi işgalini reddeden direnişçileri (terörist) olarak niteledi. Trump, Washington’da Abbas ile görüşmesinde mahkûmlara terörist dedi ve onlara sağlanan finansmanın durdurulmasını istedi. Keza alçaklık kokan Riyad zirvesindeki konuşmasında Tump, Filistin yönetimi Devlet Başkanı dâhil hain yöneticilerin alkışları arasında Hamas hareketini terörist olarak tanımladı. İşgal ve işgal güçlerinin Filistin halkına karşı işlediği tüyler ürpertici suçlardan zerre kadar bahsetmedi. Dahası Trump, Kudüs’ün bir Yahudi kenti olduğunu söyledi. Buna rağmen alçak Filistin yönetimi, Trump’ı konuk ederek methiyeler dizmiştir! Bunun da ötesinde Filistin yönetimi ve kukla yöneticiler, Trump’ın sunduğu yanılsama ve öldürücü zehri Filistin davası ve tüm İslam dünyasının sorunları için derde deva olarak pazarlamaktadır. 

Aralarında Filistin Devlet Başkanı da dâhil olmak üzere yöneticiler, askeri, politik ve finansal açıdan ABD’ye tam teslimiyet göstererek ümmete zillet ve aşağılık damgasını vurmuşlardır. İktidardaki liderler, kırık koltuklarını ve zayıf devletçikleri koruma karşılığında ifsat etmek ve Yahudi varlığı yararına çözüme kavuşturmak için Filistin dâhil ümmetin sorunlarını Amerika’ya havale ettiler.

Başta biz olmak üzere Filistin halkı, Filistin yönetimi ve mücrim yöneticilerin sergilediği bu alçaklık ve teslimiyeti kabul etmiyor. Bu yöneticileri koltuklarından etmek ve yerlerine Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinde Müslümanların Halifesini atamak için elimizden geleni her şeyi yapacağız. O Hilafet ki Müslümanları birleştirecek, Amerika’nın kökünü kazıyacak, esirler ve Mescidi Aksa’sı ile Filistin’i, hatta tüm işgal altındaki İslam topraklarını düşmanlardan kurtaracaktır. İzzet ve adalet devletinin gölgesi altında Müslümanlara haysiyet ve onurlarını yeniden iade edecektir. Amerika, Yahudiler ve yöneticiler hoşlanmasa da bu Allah’ın izniyle mutlaka olacaktır.

وَمَنْ يَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ فَهُوَ حَسْبُهُ إِنَّ اللَّهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللَّهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْرًا “Kim Allah’a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şeye bir ölçü koymuştur.” ^{[Talak 3]}