Geçen hafta parlamento soruşturma komisyonu, özgür olmayan ülkeler (POCOB) ile ilgili nihai bir rapor yayınladı. Raporda İslam’ın etkisini ve Hollanda’daki Müslümanların İslam deneyimini daha da sınırlandırmak için somut önlemler ele alındı. Rapora, İslam’ın Hollanda’daki etkisine atıfta bulunularak “görünür etki” başlığı verildi. Oysa bunun tam tersi daha uygun olurdu yani “Hollanda hükümetinin İslam’a ve Müslümanlara karşı açık etkisi”. Başka bir deyişle devlet propagandası. Rapor, dürüst, tarafsız ve nesnel bir analiz yerine önyargı ve manipülasyonlar ile dolu.

Sanki bu kötülük yetmezmiş gibi raporda komisyonun sözde uzmanlardan aldığı gelişigüzel yanlış bilgiler de mevcut. Örneğin L. Meijs, (Factor şirketi ortağı ve eğitmeni) duruşmada Hizb-ut Tahrir / Hollanda hakkında şunları söyledi: “Niyetinin burada bir İslam Devleti kurmak olduğu açık. Parti programları bu.”

Bu ifadenin tamamen saçma olması bir yana referans gösterilen parti programımıza başvurularak saçmalığı kolayca ispat edilebilir. Parti programını bulmak kolay ve herkesçe erişilebilir. Ayrıca parti programı, resmi web sitemizin hizb.nl. ön sayfasında var. Orada şöyle geçiyor: “Bu program, bir seçim programı değil, çünkü Hizb-ut Tahrir, Hollanda’da iktidara gelmek için mücadele etmez ve seçimlere katılmaz. Bu açıklama, parti programı ya da kuruluş beyanı olarak kabul edilebilir. Parti, kendisini Hollanda’da siyasi hayata katılan ve insanlar ile insanlar arasında çalışan siyasi bir parti olarak tanıtıyor.”

Eğer dürüstlük ve tarafsızlığı gerçekten baz alsalardı, bu iddiayı rapora dahil etmeden önce kontrol ederlerdi. Hizb-ut Tahrir / Hollanda parti programının ilk paragrafında bu iddia zaten çürütülmüştür.

Normalde partimize karşı atılan yanlış iddialara ve iftiralara cevap vermek bizim yöntemimiz değil, çünkü odak noktamızı Müslümanların karşılaştığı gerçek sorunlardan önemsiz sorunlara kaydırmak istemiyoruz. Ve çünkü partimize karşı atılan yalanlar ve iftiralardan ziyade Müslüman topluluğun çıkarları ile ilgileniyoruz. İslam’ın ve Müslümanların yararına olduğu sürece saldırıları göğüslemeye hazırız, çünkü biz, bu Müslüman topluluğundanız ve Müslüman topluluğu için varız. Kendimizi İslam’a ve Müslümanlara hizmete adadık.

Bununla birlikte biz, bu kez iki nedenden dolayı bir istisnada bulunduk: 1-Müslümanlara ve ilgilenen gayrimüslimlere kim olduğumuzu, neyi temsil ettiğimizi ve bizden neler bekleyebileceklerini gösteren doğru bir tasvirde bulunmak. 2- Raporun adaletsizliğini ve önyargısını göstermek.

Ayrıca, rapordaki Hizb örneği pars pro toto (bütünün bir parçası) için bir örnektir. Yani bütünü belirtmek için sadece bir parça tanımlanmıştır. Baştan sona raporun tamamı, İslam’ı sorunsallaştırmak ve vidaları daha da sıkılaştırmak için yazılmıştır. Bu, bir şeyleri bağlam dışına çıkarmak, gereksiz yere genişletmek, yanıltmak ve bazen de yanlış bilgileri yaymaktır. Bu nedenle raporu bir video sunumunda ayrıntılı olarak açıklayacağız.

Son olarak, Müslümanlara bu haksızlığa karşı açıkça birlik içinde seslerini yükseltme sorumluluk ve görevlerini hatırlatıyoruz.

Okay Pala [Ebu Zeyn]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
 Medya Temsilcisi