حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
Medya Bürosu
No: HL–BA–2022–MB–TR–02 |
H. 4 Raceb 1443 M. Cumartesi, 05 Şubat 2022 |
Siyonist Apartheid Modeli Raporu
Filistin’deki kardeşlerimiz 73 yıldır içler acısı durumda. Evlerinden çıkarılıyorlar, aşağılanıyor, yaralanıyor, öldürülüyorlar. Yüz binlerce ev yerle yeksan edildi. Bu durum ümmetimizin önemli bir kısmında travma ve ızdırap yarattı. Son 14 yıldır Siyonistler, yasadışı abluka ile Gazze halkını toplu şekilde cezalandırıyorlar. Abluka barınak, su, elektrik, temel ilaçlar, tıbbi bakım, gıda, eğitim ve inşaat malzemeleri kıtlığına neden oldu. 2020’de Gazze’de işsizlik tavan yaptı. Nüfusunun yarısından fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Geçen Salı, Uluslararası Af Örgütü “İsrail’in Apartheid Rejimi: Filistinlilere Yönelik Irksal Ayrımcılık ve İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar” başlığıyla bir rapor yayınladı. Raporda, Siyonist işgal devletinin Filistin halkına nasıl baskı ve tahakküm uyguladığı anlatılıyor. Af Örgütü raporunda, Siyonistlerin dört strateji izledikleri belirtiyor. Filistinlileri demografik tehdit olarak değerlendirdikleri, topraklarını Yahudileştirdikleri, işgal altındaki Filistin topraklarında varlıklarını ve toprağa erişimlerini kontrol ettikleri, sosyal ve ekonomik haklardan yoksun bıraktıkları ifade ediliyor.
Nisan 2021’de de İnsan Hakları İzleme Örgütü aynı içerikte benzer bir rapor yayımladı. Ayrıca raporda, işgal devletinin nasıl bir şeytani rejim olduğunu açıklamak için ‘Apartheid’ terimi açıkça kullanıldı. Yüzlerce sayfalık iki raporda, Batının imzaladığı Balfour Deklarasyonu’nun durumun gerçek nedeni olduğu ifade edilmiyor. Rapor, yalnızca milliyetçi bir çatışmanın varlığından bahsediyor. Sadece Siyonistler ve Filistinliler arasındaki bir çatışmadan söz ediyor. Ancak bu İslami bir meseledir, çünkü İslam topraklarının fiziki işgali, Müslümanlara baskı ve İslam’ın üç kutsal bölgesinden birinin işgali söz konusu.
Kaldı ki Uluslararası Af Örgütü’nün raporunda belirttiği tavsiyelerine eleştirel bir gözle bakılmak zorunda. Raporun 7.1.2 Bölümü (uluslararası) yasal yollara atıfta bulunuyor. Örneğin ICERD’nin (BM insan hakları sistemi) 11(1) maddesi, Filistinlilere karşı Apartheid sistemini ele alıyor. ICERD’nin çeşitli maddelerinin ihlaline ilişkin 2018 tarihli Filistin raporu, birçok bürokratik çemberin ardından nihayet 2021’de onaylandı. Başka bir deyişle şikâyetlerin ‘geçici uzlaşma komisyonu’ tarafından araştırılmasına onay verildi. Ancak rapor önemli bir noktaya değiniyor, uluslararası toplumun eylemsizliğinden bahsediyor. Raporda, işlediği suçlardan Siyonist İşgal Devleti sorumlu tutulmuyor ve bu nedenle işgal devletinin daha fazla suç işlemesine bir nevi katkıda bulunuluyor.
Rapor, durumu tarafsız bir şekilde ele alan çok sayıda kuruluşa ilginç çözümler sunuyor. Yine de Müslümanlar için gerçek çözüm Batı değil. İki devletli çözüm ya da Birleşmiş Milletler’in hantal bürokratik sürecinden geçmek hiç değil. Filistin’in çözümü İslam’da. Müslüman orduları Filistin’i işgalci Yahudilerden kurtarmalı, Müslümanlar ve Gayrimüslimlerin emniyet ve güven içinde yaşadığı İslami bölgeye ilhak etmelidir.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Hollanda Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +31 (0) 6 11 86 05 21 www.hizb-ut-tahrir.nl |
E-Mail: Okay.pala@hizb-ut-tahrir.nl |