Perşembe, 19 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
Medya Bürosu

No: HL-BA-2022-MB-TR-15 H. 25 Rabi’-ul Âhir 1444
M. Cumartesi, 19 Kasım 2022

Kuran Kurslarına Yaklaşım, Asimilasyon Politikasının Bir Başka Tezahürüdür

Kabine Kuran kursları, hafta sonu okulları ve ‘gayri resmi eğitim’ verilen diğer yerlerle mücadele etmek için Eğitim Bakanı Dennis Wiersma tarafından sunulan planı onayladı. Bakanlığın Müslüman topluluğu hedef alan bu ayrımcı planının gerekçesi, gayri resmi eğitim kurumunda “entegrasyon karşıtı, anti-demokratik ve hukuk devleti karşıtı” faaliyetlerin dayatılmasıdır.

Hollanda hükümetinin, Müslümanların gayri resmi din eğitimine ve özel alanlarına müdahalesi planı, asimilasyon politikasında ileri bir aşamada olduğumuzu gösteriyor. Rotterdam İbn Haldun, Amsterdam Cornelius Haga Lisesi ve İslami As-Siddieq okulları gibi İslami okullardan sonra şimdi sıra gayri resmi Kuran kurslarına geldi.

Camiler ve evlerdeki Kuran kursları gibi gayri resmi İslami eğitim kurumlarıyla mücadele, birkaç yıl önce AIVD’nin yıllık raporunda gündeme geldi. Raporda “radikal İslami vaizler” ve bunların Arapça veya Kuran dersi alan Müslüman çocuklar üzerindeki etkileri hakkında uyarıda bulunulmuştu. Raporda AIVD başkanı Dick Schoof, “camilerde veya derneklerde okul sonrası veya müfredat dışı dersler “cihatçılık” için potansiyel bir üreme alanıdır ve çocuklar potansiyel teröristler olarak yetiştirilebilir” demişti.

Doğru okudunuz, Kuran öğrenen Müslüman çocuklar potansiyel terörist olarak sınıflandırılıyor! Bu düşünceden hareketle Hollanda kabinesi, Kuran kurslarını bir tehdit olarak görmektedir. Böylelikle İslami eğitim, kasıtlı bir şekilde tehlike olarak lanse edilmektedir. Bu nedenle hükümet, İslam ve Müslüman topluluğun sorunlarından bahsederken “entegrasyon karşıtı, anti-demokratik ve hukuk devleti karşıtı faaliyetler” gibi suçlamalı ve taraflı terimler kullanmaktadır. Böylece tehlike, entegrasyon karşıtı ve anti-demokratik olmakla eşdeğer olarak görülmektedir.

Halbuki entegrasyon karşıtı ve anti-demokratik olmak ile toplumu tehlikeye atmak veya zayıflatmak arasında hiçbir ilişki yoktur. Kimliğini korumak için demokratik doktrinin temel ilkelerine bir tehlike oluşturmadan entegrasyona/asimilasyona karşıtı olunabilir. Dahası, kimliğin korunması ve ideolojiye inanç, fikir ve inanışlarla ilgilidir. Bunlar asla insanlar üzerine dikte edilemez. Bunlar gerçekte asimilasyon ve demokratik fikirlerin benimsenmesini, birlikte yaşamanın önkoşulu haline getirmek istemektedirler. O halde muhalifleri kabul etmeyen ve onları değişmeye zorlayan sözde ifade, eğitim ve din özgürlüğünün ne anlamı vardır?

Bu propagandanın amacı, Müslümanların düşünce tarzını değiştirmeye çalışmaktır. Hükümetin metotlarının biri de, Müslümanlara düşünebilecekleri bir düşünce çerçevesi oluşturmaktır. Örneğin entegrasyon karşıtı ve anti-demokratik görüşlere sahip olmak, tehlike olarak görülmekte, birlikte yaşama isteksizliği ile eş anlamlı olarak algılanmaktadır. Bu açıkça yanlıştır. Bu öncülün yanlışlığını ortaya koyarak ve bize sunulan düşünce çerçevelerine uymayarak doğru bir şekilde konuşmalıyız.

Müslüman topluluk olarak, asimilasyon siyasetinin sinsiliğine karşı uyanık olmalıyız. Kimliğimizi ve inançlarımızı korumalıyız, insanların bizim hakkımızda ne düşündüğüne aldırış etmeksizin sağlam bir duruş sergilemeliyiz.

Okay Pala [Ebu Zeyn]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
Medya Temsilcisi

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: +31 (0) 6 11 86 05 21
www.hizb-ut-tahrir.nl
E-Mail: Okay.pala@hizb-ut-tahrir.nl

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER