YouTube'da yayınlanan "Mutlu Müslümanlar" videosunda bir grup İngiliz Müslüman Amerikalı sanatçı Pharrell Williams'ın popüler şarkısı "Happy" müziğine dans ederek şarkı söylüyorlar. Her ne kadar video internette virüs gibi hızla yayılsa da herkes de bir heyecan ve coşku yaratmış değil. Biz burada Hollanda'da, orada burada böyle bir video yapmak için Müslüman gençliğin ayak seslerini duyuyoruz. Onun için bunun hakkında bir şey yazma zamanının geldiğini düşünüyoruz. Müslüman erkekler ve kadınlar birlikte dans ettikleri için bazı insanlar haklı olarak videoyu eleştirdiler. Ancak kamusal hayatta İslam, insanların davranışlarında, kullanılan dil ve elbisede mütevaziliği gerektirir. Kadın ve erkeklerin birlikte dans etmeleri [İhtilat], kadınların kamusal alanda şarkı söylemeleri ve güzelliklerini göstermeleri [teberruc] açıkça İslam'da yasaktır. Eleştirenler, derin fikirlere dayalı olarak videoyu eleştirdiler. "Mutlu" şarkısı, hayata ilişkin Batılı laik liberal vizyonun bir ifadesidir. Onlara göre bu dünyada mutluluğu aramak en önemli şeydir. İnsan, istediği şekilde kişisel mutluluğu yakalaması için özgür olmalıdır. "Eğer mutluluğun gerçek olduğunu düşünüyorsanız uzun zaman alkış tutun, eğer mutluluğun sizin için ne olduğunu biliyorsanız, uzun zaman alkış tutun, eğer bunun gibi yapmak istediğinizi hissediyorsanız uzun zaman alkış tutun " İşte bunlar, şarkının söz dizelerinden biridir. İslam'a göre mutluluk anlayışı Batılıların mutluluk anlayışından tamamen farklıdır. İslam'a göre mutluluk Yaratıcının rızasını elde etmektir. Buna göre mutluluğu elde etmenin yolu, İslami hükümlere bağlanmaktan geçer. Oysa "Mutlu Müslümanlar" şarkısı, mutluluğun insanlığın karşı karşıya kaldığı sorunları umursamayarak çocukça eğlenmek, dans etmek ve şarkı söylemek olduğunu izlenimini veriyor. Bu nedenle onlar, bunları eleştirmek yerine laik liberalizmin mutluluk anlayışına teşvik ederek değirmene su taşımış oluyorlar. Kendisini "Dürüstlük Politikası" olarak adlandıran videonun anonim yapımcısının nihai hedefinin laik liberalizmi tanıtmak olduğu açıktır. Çünkü bu grubun blogunda, gençlerin yaratıcılığını yok ettiği için Cami ve İslami âlimler tarafından dayatılan kısıtlamalardan kurtulmak gerektiği ifade ediliyor. İslam'ın bu konuda ne dediğine bakılmaksızın arsızca ve hayasızca Sevgililer Günü'ne katılmaya ve bu günde öpüşmeye teşvik edilmesi, bu videonun İslami hükümler ile alay etmek için çekildiğinin kanıtıdır. Şimdiye kadar şu soru sorulması gerekirdi: Müslümanları bu videoya katılmaya iten nedir? Onlar arasında nispeten tanınmış Müslümanlar mevcuttur. Elbette buna kesin bir cevap vermek mümkün değildir. Ama büyük olasılıkla kendilerini "sıradan" insanlar olarak lanse ederek İslam ve Müslümanlar hakkında pozitif bir görüntü vermek istemiş olabilirler. Tüm diğer insanlar gibi bunların da mutluluk arayışı içinde oldukları imajını sergilemiş olabilirler. İslam ve Müslümanlar hakkında olumlu bir imaj vermek için geliştirilen bu yol zararsız gibi görünüyor olsa da aslında öyle değil. İslam ve Müslümanlar hakkında olumlu imaj vermek, tüm Müslümanların görevidir denilebilir. Çünkü Gayrimüslimleri İslam'a davet etmek, Müslümanlara farzdır. Ancak gerçeği andıran yalan ve iftiralar ayrı bir şey, İslam hakkında olumlu imaj vermek ayrı bir şeydir. Ancak İslam hakkında olumlu imaj oluşturmak, Gayrimüslimlerin algısından başlamayı gerektirir. Eğer onların, İslam ve Müslümanlar hakkında olumlu düşünmesini istiyorsak, o zaman Müslüman ile Gayrimüslim arasında olumlu ve olumsuz şeylerin karşılaştırılması gerekir. Maalesef İslam ve diğer ideolojiler, dünyadaki dinler arasında ve bunun uzantısı olarak Müslümanlar ile Gayrimüslimler arasında başlıca ihtilaf noktası da tam bu değil midir? Bu nedenle İslam ve Müslümanlar hakkında olumlu imaj oluşturmak için çalışan bir kimse, Gayrimüslimlerin görmek istediği şekil üzerine odaklanacağı için her zaman günaha düşecektir. Evet, bu, İslam'ı ve Müslümanları Gayrimüslimlerin gözünde iyi yapar ve onlar hakkında olumlu bir imaj verir. Ancak bu, Müslümanı kötü şeyler yapmaya, yanlış tanıtmaya, hatta İslam'ın belirli fikir ve inançlarını göz ardı etmeye sevk eder. Bu yüzden Allah Subhânehu ve Teâlâ, Gayrimüslimleri razı etmeye çalışanları şu sözleriyle şiddetle uyarıyor:  فَاحْكُم بَيْنَهُم بِمَا أَنزَلَ اللَّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَاءهُمْ عَمَّا جَاءَكَ مِنَ الْحَقّ "Artık onların aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve sana Hak'tan gelenden ayrılıp da onların hevâlarına uyma." ^{[Maide 48]} وَلَنْ تَرْضَى عَنْكَ الْيَهُودُ وَلَا النَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ "Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır." ^{[Bakara 120]}

Şarkı söyleyen ve dans eden "Mutlu Müslümanlar" aslında bu uyarının gereksiz olmadığını göstermiştir. İslami hükümlere uymak ve uygulamak için samimi çabalar ve Gayrimüslimler ile gerçekler hakkında dürüst konuşmalar dışında İslam'a davetin imaj yaratma olgusuna ihtiyacı yoktur.

Okay Pala [Ebu Zeyn]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Medya Temsilcisi
Hollanda