حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
Medya Bürosu
No: HLu2013BAu20132014u2013MBu2013TRu201315 |
H. 29 Şevvâl 1435 M. Pazartesi, 25 Ağustos 2014 |
Basın Açıklaması Sosyal İşler Bakanı Lodewijk Asscher'in Nefreti Körükleyen İmamların Sınır dışı Edilmesi Hakkındaki Açıklamalarına Cevap
25 Ağustos 2014 Pazartesi günü Telegraaf gazetesi, İşçi Partisi'nden [PvDA] Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Lodewijk Asscher ile bir röportaj yaptı. Röportajda bakan, bakan Opstelten ile birlikte Hollanda'ya gelmek isteyen art niyetli imamlara vize verilmemesine ilişkin bir plan hazırladıklarını söyledi. Bunun yanında Bakan Asscher, Hollanda'da şu an imamlık yapan kişilerin Hollanda hükümetine göre nefreti körükleyen fikirleri yaymayı devam ettikleri sürece sınır dışı edileceklerini kaydetti. Bakan, söylemlerini şu sözlerle destekledi: "Bizim ülkemizde en büyük özgürlük, din özgürlüğüdür. Ancak, bu özgürlük suiistimal edilmemelidir. Bu nedenle biz, nefreti körükleyen imamların işlerini biraz daha zorlaştıracağız. Daha doğrusu imkânsız hale getireceğiz." [Telegraaf, 25 Ağustos 2014] Bakanın temel amacı, sözde sertlik ve aşırılık sorununu çözmektir. Bu, yeni bir şey değildir. Bakanın bu konuşması, sadece mevcut politikaların bir devamı ve sıkılaştırılmasıdır. Doğrusu, Müslümanlara yönelik bu sıkı politikaların kamuoyu ile paylaşılma zamanlaması bir tesadüf olmasa gerek. Son birkaç hafta içinde medya, Irak'ta olup bitenler ve ağırlıklı olarak İslam adına işlenen vahşet içerikli eylemler hakkında yoğun bir şekilde olumsuz haberler yayınladı. Bu eylemler, Hollanda hükümeti ve diğer Batılı hükümetlerin Müslümanlara yönelik daha sıkı politikalar benimsemelerine yol açtı. İlk etapta şiddet ve aşırılık gibi ifadeler yoğun olarak kullanılması ile Hollanda'nın radikalleşme politikası dikkat çekicidir. Aslında Hollanda hükümeti tarafından bu terimlerin tanımlanan net ve sınırlı bir anlamı yoktur. Ancak artık Hilâfet Devleti kavramının her zamankinden daha açıkça eleştirildiği ortadadır. Medya aracılığıyla Batı'da oluşturulan baskın kamuoyu, İslam dünyasında İslami Hilafeti kurmak için yapılan mücadelenin şiddet yoluyla olacağına dairdir! Hâlbuki doğru olan tersidir. Nebi SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in siretini derin araştıran kimse, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in Medine'de İslam Devletini kurduğunda hiç bir şekilde şiddete başvurmadığını açıkça görür. Bakan Asscher'in "art niyetli kişiler" sözüyle ne demek istediğine bakmadan, biz açıkça şunu söyleyebiliriz: Bu politikadan amaç, Müslümanları, Hollanda hükümetinin şiddet ve aşırılık olarak nitelediği İslami değerlerden uzaklaştırmaktır. Başka bir deyişle Hollanda hükümeti, İslam'ın ve Müslümanların Batılı değerlere göre hareket etmesini istiyor. Oysa bu, onların sözde din özgürlüğü adını verdikleri özgürlükleri ve değerlerini ihlal etmek anlamına gelir. Ama onlar, bundan rahatsız değil. Bu açıkça bize Hollanda hükümeti tarafından Müslümanlara karşı benimsenen çifte standart politikasını gösterir. Bir açıdan durum böyledir. Öte yandan Hollanda hükümeti, Müslümanların Hollanda toplumuna entegre ve Batı değerlerini kabul etmelerini istiyor. Oysa çıkarları olmadığında, değerleri onların hiç umurunda değildir! Bu nedenle bu tür konuşmalar, Hollandalı Müslümanları asla kandıramaz, aldatamaz. Sorun, aşırılık ve ılımlılık yanlısı olmak değildir. Aksine sorun şudur ki Batılılar, Müslümanların İslami değerleri ve şeri hükümleri terk etmelerini ve özellikle İslami Hilafeti geri getirme arzusundan vazgeçmelerini istiyorlar. Müslümanlar şunu iyi bilmelidirler ki Hilafetin avdeti, Rabbani bir emirdir. Muhayyerlik söz konusu değildir. Bu konuda pazarlık da yapılmaz. Aksine bu, Allah'ın bir farzıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَىٰ لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذَٰلِكَ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ "Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir." [Nur 55]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Hollanda Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +31 (0) 6 11 86 05 21 www.hizb-ut-tahrir.nl |
E-Mail: Okay.pala@hizb-ut-tahrir.nl |