Fawaz Jneid ile yapılan bir röportajın ardından PvdA ve VVD aracılığıyla İslam Şeriatına göre evlilik yeniden gündeme geldi. Hollanda kanunlarına göre İslam Şeriatına uygun olarak yapılan evlilikler yasaktır. Çünkü kişi önce Hollanda kanunlarına göre evlenmelidir. Bu yasağı haklı göstermek için ileri sürülen çeşitli argümanlar, gerçekten çok dar görüşlü ve basit argümanlardır. Hollandalı politikacılar, İslam Şeriatına göre yapılan evliliklerin kadına baskı yaptığı ve onu ömür boyu erkeğin kölesi haline getirdiğini iddia ediyorlar. Politikacılar, bu asılsız iddiaları ile Hollanda kamuoyuna, İslam Şeriatına göre yapılan evliliklerin barbarca olduğunun ve kadınlara baskı uyguladığının mesajını vermek istiyorlar.

Aslında şuan yer verilmeyen İslam'a göre evlilik, bireyler arasında dini bir sözleşmedir. Oysa Batı, laik devletin tarafsız olduğunu ve barış içinde yaşamak için tüm dinlere eşit mesafede yaklaştığını iddia ediyor. İslami evliliklerin kadınlara hiç bir hak tanımadığına dair ileri sürülen argüman, çürük ve asılsızdır. İslam, evlilik esnasında hatta öncesinde ve sonrasında kadını korumak için kadın ve onun konumuna yönelik ayrıntılı kurallar ve hükümler belirledi.

Üstelik Hollandalı politikacı ve karar vericilerin, İslam Şeriatına göre evliliği yasaklamalarının arkasındaki argümanın muğlak ve mantıksız olduğu görülür. Bu yasak kararının kadınları korumaya yönelik olduğu öne sürülüyor. Oysa kamu görevlerinde ve diğer yerlerde Müslüman kadının peçe ve başörtüsü takmasını yasaklamak isteyen bu politikacılardır. Peçe takan Müslüman bir kadın, eğer peçesini çıkarmazsa, aylık sosyal ödenek verilmemesini öneren yine aynı politikacılardır. Dolayısıyla İslami evliliği yasaklama kararının, Müslüman kadının hak ve hukuku ile hiç bir ilgisi yoktur.

İslami evliliği yasaklama kararının, Hollanda'da Müslüman kadının İslami kimlik taşımasını zorlaştırmaya yönelik politikalar ile ilgili olduğu artık bir sır değildir. Bunun yanında İslami evlilik için öyle bir profil çiziliyor ki sanki Hollanda kanunlarına göre evlilik sözleşmesinin kadının kurtuluşu için bir veli nimet olarak görülmesi isteniyor. Hâlbuki gerçek şu ki kadının istismar edilmesinden onu kurtaran İslami değerlerdir. Dolayısıyla alınan bu yasak kararı aslında Müslüman kadına yapılan baskının ta kendisidir.