Hizb-ut Tahrir / Hollanda, 8 Mayıs 2016 Pazar günü Amsterdam’da “Tek Ümmet, Tek Bayrak, Tek Devlet”başlıklı bir Hilafet konferansı düzenledi. Konferans, 28 Receb 1342 yılında Hilafetin yıkılışının ardından ümmetin birliğine vurgu yapmak için organize edildi. Konferansa yurt içinden ve dışından [Belçika, Fransa ve İsviçre] katılımcılar vardı.

Konferansta dört konuşma yapıldı. Konuşmalar öncesinde Kuran’dan bir aşır okundu ve geçen yıl sonunda vefat eden Mehmet Akkar [Hizb-ut Tahrir Hollanda üyesi] dâhil olmak üzere bazı saygın dava adamları anıldı. İlk konuşmayı yapan Abdul Malik, ümmetin siyasi birliğini nasıl kaybettiğine vurgu yaptı. Medine vesikası, Selahaddin el-Eyyubi’nin Müslümanları birleştirme çabaları, İslam dünyasındaki misyonerlik çalışmaları, Sykes-Picot Antlaşması gibi Hilafetin yıkılışı öncesinde meydana gelen önemli tarihsel olayları titizlikle ele aldı. Konuşmasının sonunda Osmanlı Hilafetinin yıkılışından günümüze kadar Müslümanların maruz felaketleri somut bir şekilde ortaya koydu. İkinci konuşmayı Hizb-ut Tahrir / Hollanda Medya Temsilcisi Okay Pala yaptı. Kuran ve hadisler ışığında birlik kavramı üzerinde detaylıca durdu. “Allah’ın ipi” ve meşhur hadiste geçen 73 fırkanın ne demek olduğunu ve nasıl anlamamız gerektiğini ele aldı. Buna ek olarak milliyetçilik gibi birlik önünde duran engeller olduğunu söyledi. Birlik bağlamında hangi temaların Müslüman toplumun gündeminde olması gerektiğini açıkladı. İkinci konuşmanın ardından cemaatle öğle namazı kılındı ve bu arada kısa bir mola verildi. Bu sırada karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu. Farklı dillerde kitaplar yanı sıra aksesuar satışları da oldu. Aranın ardından program üçüncü konuşma ile devam etti.

Halit Amravi tarafından Arapça yapılan bu konuşma, Hollandaca ve Türkçe’ye de çevrildi. İslam hakkında kapsamlı ve net bir bakış ortaya koyan Amravi, Hilafetin yıkılmasından sonra İslam dünyasında cereyan gerçekler hakkında bahsetti. Hilafetin yeniden kurulması için çalışmanın önemine vurgu yaparak tehlikelerin bir kenara bırakılmasından söz etti. Ayrıca İslam dünyasında varolan milliyetçi duygulara, sivil devlete, Suriye devrimi sırasındaki İslami duygulara, İslami hayatın yeniden başlatılması için çalışma çağrısına da değindi. Dördüncü konuşmayı Kemal Ebu Zeyd yaptı. Konuşmasında Batı dünyasında Müslüman topluluğun rolü ve sorumluluğundan, Batı dünyasındaki Müslümanların neden İslam dünyasından kopamayacaklarından bahseden Ebu Zeyd, bu duruşa Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in hayatından ve çeşitli İslami metinlerden örnekler verdi. Konuşmanın ardından misafirlere yemek ikramında bulunuldu ve bu güzel yaz günü duygusal bir dua ile sona erdi.