Cuma, 20 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
Medya Bürosu

No: HL–BA–2017–MB–TR–01 H. 18 Rabi’-ul Âhir 1438
M. Pazartesi, 16 Ocak 2017

Es- Sıddık İslam İlkokuluna Yapılan Saldırıya Tepki

Geçtiğimiz günlerde bazı gazeteler, Kuzey Amsterdam’da Es-Sıddık İslam İlkokuluna yapılan saldırıyı kısa bir haber olarak geçtiler. Okul, Noel tatilinde ateşli silahla saldırıya uğramıştı. Duvarlar, sınıflar, kapılar hatta çocukların çizdiği resimler bile kurşunlarla delik deşik olmuştu. Polis, bu büyük olayı “sıradan” bir olay olarak lanse etti ve okulun hedef alındığına dair ortada herhangi bir kanıtın olmadığı belirtti. Ayrıca Amsterdam Belediyesi de güvenliği artırıcı ek önlemler almadı.

Soruşturma sürerken polisin, saldırının “sıradan” bir olay olduğu sonucuna varması oldukça tuhaftır. Çünkü saldırgan(lar) belli değil ve niyetlerinin ne olduğuna dair de hiçbir fikir yok. Bu yüzden bu sonuç temelsizdir ve bir o kadar da önyargılıdır. Çünkü olası bir seçenek bir diğer seçeneğe yeğleniyor. Evet, gerçekten İslam İlkokuluna yapılan saldırı, kasıtlı Vandalizm ve eylem olmayabilir. Ama öte yandan rastgele ve amaçlı bir eylem de olabilir.

Polarize olmuş bir toplumda biz, hangi seçeneğin diğerine tercih edileceği konusunda spekülasyon yaparken, çok geçmeden eylemin art niyetli ve kasıtlı bir eylem olduğu ortaya çıktı. Bu nedenle İslam İlkokuluna yapılan saldırıyı hafife alma ve hiçbir şey olmamış gibi davranma seçeneği, zayıf bir seçenektir ve soruları da beraberinde getirir.

Buna ek olarak bu gibi durumlarda en kötü ihtimal dikkate alınmalıdır, öyle değil mi ama? Çünkü diyelim ki saldırganlar kötü niyetli insanlardır ki gerçekten öyledir, o zaman çocuklar potansiyel tehditle karşı karşıyalar demektir. Örneğin Yahudi İlköğretim Okuluna bir saldırı olsaydı, bu şekilde mi hareket edilecekti? Bu durumda hangi seçenek ağır basardı? “Sıradan” bir olay mı yoksa “terör niyetiyle hareket eden antisemitizm nefreti mi?” Yahudi kurumlarında güvenlik önlemleri artırılır mı yoksa artırılmaz mıydı? Cevap açık.

Müslümanlar söz konusu olduğunda, çifte standart uygulandığı herkesçe malum, kanıta bile gerek yok. Yediden yetmişe herkes için bu aşikâr. Biz, burada bu tutumun sonucuna ve içerdiği mesaja değinmek istiyoruz.

Potansiyel tehdide rağmen ve veliler de açıkça çocuklarını İslam İlkokuluna göndermekte endişe ettiklerini dile getiriyor, çocuklar, veliler ve İslam okulları öğretmenleri korunamıyor ve tehdit hafife alınıyorsa, o zaman ne gibi mesaj verilmek istendiği ortada? Şu an İslam ilkokullarına karşı farklı cephelerde engelleyici ve bertaraf edici politikalar izleniyor. İslam İlkokulları yaşam mücadelesi veriyor. Unutmayın ki es-Sıddık İslam İlkokulu 2009 yılında kapanma riski ile karşı karşıya kalmıştı. Polisin bu şekilde bir çalışması “de motivasyon politikasına” hizmet eder. Amacı da İslam okullarını (ve diğer İslami örgütleri) gizlice gözdağı vermektir.

Bu gibi yanlış çözümlere karşı kamuoyunu etkileme potansiyeline sahip yetkililerin eleştirel ve zayıf tutumu, Müslümanların isteklerini kırmaya yönelik “de motivasyon” politikasını destekler niteliktedir. Bıçağın iki tarafı da keskindir.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Hollanda
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: +31 (0) 6 11 86 05 21
www.hizb-ut-tahrir.nl
E-Mail: Okay.pala@hizb-ut-tahrir.nl

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER