Irak’taki halk hareketinin başlangıcından bu yana üç ay geçti. Protestolar gittikçe şiddetleniyor ve genişliyor. Halktan her kesim protestolara katılıyor. Doktorlar, mühendisler, akademisyenler, hukukçular, işadamları, öğretim üyeleri gibi toplumdaki çeşitli meslek sahiplerinin yanı sıra Orta ve Güney illerindeki bazı kabileler de işsizler ordusu ile birlikte gösterilerde saf tutuyor. 2003 yılından beri işgalci kâfir tarafından atanan ardışık hükümetlerin politikalarından kaynaklı büyük adaletsizliklere ve trajedilere karşı sabrı tükenen halkın, hemen hemen tamamı -azı hariç- devrimcileri desteklemek için gösterilerde yer alıyor

Ülkedeki çeşitli kurumların neredeyse tamamında hayat felç olmuşken iktidar zümresi hâlâ yerinde duruyor. Kaçamak taktikleri, yozlaşmış gerçekliği düzeltme vaadini iktidar dizginlerini elinde tutmanın ve hayatta kalmanın bir aracı olarak kullanıyor. Bu yüzden bazı karanlık yüzlerin biri gidiyor, diğeri geliyor... Eylemcileri kaçırma ve İranlı silahlı grupların fiziksel tasfiye operasyonları dur durak bilmeksizin devam ederken, bu suçlar sadece protestocuların iktidar sınıfını reddetme ısrarlarını artırıyor... Ülkede, halkın işlerini güdecek bir çoban yok. Hükümet istifa etti. (Ekselansları) Cumhurbaşkanı Behram Salih, devrimci gençler ile mevcut koşulların yıkım nedenini anayasaya bağlayan yozlaşmış partilerin baskısı arasında kalmış durumda. Şu ana kadar istifa eden Başbakan Abdül Mehdi’nin halefini atayamadı. Anayasal süre çoktan dolmuş durumda. Gözlemciler karşısında aptal durumuna düşüyorlar!

Bu açmaz karşısında belanın başaktörü Amerika, Irak’taki ajanlarına öfke kusuyor. Kızgın sokağı kontrol altına almamalarına fena öfkeleniyor. Uzun süre İran ve ülkedeki milislerinin arbedesine sessiz kaldıktan sonra en ateşli köpeklerinden biri olan ve Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen’de birçok masum insanın kanına giren Kasım Süleymani’yi feda etmek zorunda kaldı... Suikast, bir yönden kontrolündeki acımasız milislerin, Bağdat’taki Büyükelçiliğine saldırmasının ardından süper güç olarak zedelenen gururunun intikamını almak, diğer yandan ABD ve ajanlarını reddeden kitlelere kur yapmak, üçüncü olarak da ülkeyi mevcut krizden kurtarabileceği umuduyla imajı zedelenmemiş yeni bir ajanla sonraki sürece hazırlık yapmak içindi.

Ey devrimci gençlik! Biz acı gerçekliğinize ışık tutuyor, gerçekleri tüm çıplaklığıyla önünüze seriyoruz. Size samimiyetle nasihat ediyor, siyasette ve insanların işlerinin idaresinde kâfirlerin doktrinlerini, demokrasi ve laiklik yanılsamalarını izlemenin tehlikeleri konusunda uyarıyoruz. Demokrasi, sizi sahte rüyalarının peşinden sürükleyebilir, saf ve temiz İslam Şeriatını iğrenç mezhepçilik ve kokuşmuş ırkçılık dehşetine indirgeyerek Allah’ın sizin için istediği kurtuluş yolundan uzaklaşabilirsiniz.

وَأَنِ احْكُمْ بَيْنَهُمْ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ وَلَا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَهُمْ وَاحْذَرْهُمْ أَنْ يَفْتِنُوكَ عَنْ بَعْضِ مَا أَنْزَلَ اللَّهُ إِلَيْكَ فَإِنْ تَوَلَّوْا فَاعْلَمْ أَنَّمَا يُرِيدُ اللَّهُ أَنْ يُصِيبَهُمْ بِبَعْضِ ذُنُوبِهِمْ وَإِنَّ كَثِيراً مِنَ النَّاسِ لَفَاسِقُونَ * أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللَّهِ حُكْماً لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ “Aralarında, Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından seni şaşırtmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse, bil ki şüphesiz Allah, bazı günahları sebebiyle onları bir musibete çarptırmak istiyor. İnsanlardan birçoğu muhakkak ki yoldan çıkmışlardır. Onlar hâlâ cahiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar? Kesin olarak inanacak bir toplum için, kimin hükmü Allah’ınkinden daha güzeldir?” ^{[Maide 49-50]}