ABD Başkanı Joe Biden, Irak Başbakanı Muhammed Şi’a El Sudani’yi Washington’a davet etti. Daveti kabul eden El Sudani, beraberindeki bir heyetle 15 Nisan 2024 Pazartesi günü aralarında Başkan Joe Biden ve Savunma Bakanı Lloyd Austin’in de bulunduğu birçok yetkiliyle bir araya geldi.

El Sudani ile yaptığı görüşmede Amerikan Başkanı, Yahudi varlığını desteklediklerini ve bu varlığın güvenliğinin ABD için önemli olduğunu açıkladı. Buna karşın Irak Başbakanı, “Bölgedeki güncel meseleye ilişkin bazı değerlendirmelerde farklılık gösterebiliriz ancak uluslararası hukukun ilkeleri, uluslararası insan hukuku, savaş hukuku ve koruma ilkesi konusunda hemfikiriz ve ayrıca diplomatik misyonların korunmasında uluslararası hukuk ve normlara uyulması çağrısında bulunuyoruz.” şeklinde ürkek ve çekingen bir yanıt verdi.

İşin aslı şu ki, ABD, iki hükümet arasındaki meseleleri görüşmek için değil, uşağına dikte vermek için El Sudani’yi davet etmiştir. Amerika, Irak’ı işgal eden, rejimini deviren, ordusunu dağıtan, kendi rejimini kuran, kendi anayasasını dayatan ve bu rejimi korumaları için köleler üreten işgalci bir ülkedir. Irak’ın egemen bir ülke olduğunu göstermek için sahnelenen tüm bu tiyatrolar ve medyanın yanlış bilgilendirmesi, kocaman bir yalandır ve ülkenin siyasi gerçekliğinin doğruladığı bir şarlatanlıktır.

Dolayısıyla bu davet ve bu ziyaret, işgali parlatmak ve pekiştirmekten başka bir şey değildir. Irak hükümeti, uluslararası koalisyonun ülkedeki askeri varlığına son vermekten bahsederken, Austin, ABD Savunma Bakanlığı’nda (Pentagon) yaptığı açıklamada “İki ülke, kalıcı bir ikili güvenlik ilişkisine geçilmesi gerektiği konusunda hemfikir.” ifadelerini kullandı. ABD’nin Bağdat Büyükelçisi de X hesabından yaptığı paylaşımında, “Washington ile Bağdat arasında, kültürel ve sağlık konuları da dahil olmak üzere her düzeyde kalıcı ve kapsamlı stratejik ortaklığa” vurgu yaptı.

Ey hayırlı ümmet! Ey insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet! İşte sizi yönetenlerin gerçekliği bu. Onlar, ülke halkı, güvenliği ve zenginliği pahasına efendilerinin memnuniyetini uman zelil kölelerdir. Devletiniz yıkıldıktan ve otoriteniz yok olduktan sonra işte gerçekliğiniz budur. Hilafet döneminde Müslüman yöneticiler ya ülkeler fethetmek ya da Beyt’ül Haram’ı haccetmek için seyahate çıkarlardı. Bugünkü yöneticileriniz ise ya komplo kurmak ya da soyguncu olup ülkeden kaçmak için seyahate çıkıyorlar. Hadi gelin uykunuzdan uyanın ve dünyada izzete, ahirette kurtuluşa erişmek için Allah’ın, Şeriatını hâkim kılma, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurma, korunulacak ve arkasında savaşılacak adil bir imama biat etme emrine yanıt verin.