حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Irak
Medya Bürosu
No: RKu2013BAu20132012u2013MBu2013TRu20130005 |
H. 16 Safer 1434 M. Pazar, 30 Aralık 2012 |
- Basın Açıklaması - Kafir Batı İle Günahkar Demokratik Sisteminin Akidesi, Zulüm ve Fesattır
El-Anbar ili ile ülkenin diğer şehirlerindeki kitleler, "Malikî hükümetinin" uygulamaları ile kıvılcımı güvenlik güçlerinin Maliye Bakanı'nın muhafızlarını ve korumalarını tutuklamalarına kadar ulaşan "tartışmaları politikalarına" karşı gösteri yapmaya davet edilmiştir. Nitekim çok fazla geçmeden el-Anbar, Ninova ve Salahaddin gibi üç ilde yoğunlaşan gösteri noktaları genişlemiştir. Ayrıca Bağdat, Vasıt, Babil ve Zikar'dan bir takım heyetler, ön saflarda din alimlerinin, aşiret şeyhlerinin ve hukukçuların yer aldığı yüz binlerce öfkeli Iraklıya ulaşmak için bazı haber ajanslarını dolaşmışlardır. Ancak bu çeşitliliğe rağmen göstericilerin talepleri, neredeyse aşağıdaki hususların dışına çıkmamıştır:
1-Özellikle kadınlar olmak üzere yıllardan beri tutuklu bulunanların serbest bırakılması.
2-Marjinalleşme ve dışlama politikasının iptal edilmesi.
3-İnsanların boyunlarına bir kılıç gibi musallat olan terörizmin (4.) maddesinin iptal edilmesi.
4-Gizli muhbirler yoluyla gelişigüzel baskın ve tutuklama kampanyalarının durdurulması.
5-Kötülüğüyle ün yapmış sorgulama ve adalet yasasının iptal edilmesi.
Ey Irak Halkı!
Bu gibi meşru talepler için sokaklara dökülmeniz ve gösteri yapmanız ve bunlar gerçekleşinceye kadar da oturma eylemlerini sürdürmede ısrarcı olmanız, damarlarınız ve akıllarınızdaki yaşam enerjisinin sağlıklı ve etkili olduğunun kanıtıdır. Bu ise işlerinizin güzel bir şekilde gözetilmesi, başınıza dikilen yöneticilerin önceliklerinden biri olması içindir! Bu da ancak müntesibi olmakla onur duyduğunuz Allahuteala'nın şeriatının öğretilerinden kaynaklanmaktadır. Aynen Rabbiniz Azze ve Celle'nin şu kavlinde olduğu gibi:
فَلَوْلاَ كَانَ مِنَ ٱلْقُرُونِ مِن قَبْلِكُمْ أُوْلُواْ بَقِيَّةٍ يَنْهَوْنَ عَنِ ٱلْفَسَادِ فِى ٱلأَرْضِ إِلاَّ قَلِيلاً مِّمَّنْ أَنجَيْنَا مِنْهُمْ "Sizden önceki asırlarda yeryüzünde (insanları) bozgunculuktan alıkoyacak faziletli kimseler bulunsaydı ya! Fakat onlardan, kurtuluşa erdirdiğimiz az bir kısmı müstesnadır (bunlar görevlerini yaptılar)." [Hud 116]
Ancak çok iyi biliniz ki sefaletinizin ve kötü halinizin nedeni, Tahir Irak topraklarını kirlettikleri sırada işgalci kafirlerin gerçekleştirdiği sözde "siyasî sürece" dönmektedir. Bu da kendisinden iğrenç demokratik rejimlerinin çıkmasının yanı sıra doğal yapıları fesat ve kendilerini harekete geçiren de arzuları olmasına rağmen "halk temsilcilerini" helal ve haram yapma hususunda bir araç kılan (dini hayattan ayıran) bir akideye dayalı olduğu içindir... Dolayısıyla sapmaktalar, saptırmaktalar ve ülkeyi de başarısızlık ve savaş atmosferine sürüklemektedirler... Nitekim Allah Celle ve Âla şu kavlinde ne kadar da doğru söylemiştir:
وَلَوِ ٱتَّبَعَ ٱلْحَقُّ أَهْوَآءَهُمْ لَفَسَدَتِ ٱلسَّمَاوَاتُ وَٱلأَرْضُ وَمَن فِيهِنَّ "Eğer hak, onların arzu ve isteklerine uysaydı, mutlaka gökte, yeryüzünde ve bunların arasında bulunanlar bozulur giderdi." [Muminun 71]
Dolayısıyla bu, Allahuteala'nın kitabında ve Resulü Mustafa [Salavatullahi ve Selamuhu Aleyh]'in sünnetinde gelen İslam şeriatıyla hükmedilmesini gerektiren [لا إله إلا الله، محمد رسول الله] akidesi olan bağışlayıcı ve lekesiz akidenize aykırı olan iğrenç bir akidedir.
Ey Irak'taki Müslümanlar!
Bizler; Allahu Subhânehu'nın en hayırlı bir ümmet kıldığı, emri bil maruf ve'n nehyi anil münker için seçilmiş, hayattaki ölçüsü haram ve helal olan ve gayesi de Allah'ın rıdvanına nail olmak olan mübarek azim bir ümmetiz... O halde siyasî, ekonomik, içtimai ve kültürel olmak üzere hayatın her alanında Allahuteala'nın şeriatının tatbik edilmesine dönük ısrarlı talepleriniz göklere ulaşsın ve bunun, anlık çıkarların ve elleri kelepçeli politikacıların kırıntılarının gerçekleşmesi seviyesine inmesinden de sakının. Dahası İslam'ın, Nübüvvet Minhacı Üzere Raşidi Hilafet'in gölgesinde yönetime ulaşması için muhlislerle birlikte güçlü bir şekilde çalışın. İşte bu şekilde Rabbinizi razı edecek, düşmanınızı korkutacak ve gerçek bir izzeti tadacaksınız.
فَلاَ وَرَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لاَ يَجِدُوا فِي أَنْفُسِهِمْ حَرَجًا مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْلِيمًا "Hayır! Rabbine ant olsun ki onlar aralarında çıkan anlaşmazlıklarda Seni hakem kılıp içlerinden de bir sıkıntı duymaksızın verdiğin hükme tam bir teslimiyet ile teslim olmadıkları sürece iman etmiş olmazlar." [en-Nîsa 65]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Irak Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: |
E-Mail: huti53@yahoo.com |