Tanınmış haber ajansları ve uydu kanallarının bildirdiklerine göre, fitne sayfalarından yeni bir sayfa daha açıldı. Aynı ülkenin çocukları arasında anlaşmazlık ortaya çıktı. Köklü Sadun aşiretleri, Basra ve Nâsiriye illerinde yüzlerce yıl oturdukları yerlerinden ölüm tehditleri ile göçe zorlandı. Araziler gasp edildi, zorunlu göçe teşvik eden broşürler dağıtıldı. Göç etmedikleri takdirde öldürülebilecekleri bildirildi.

Tüm bunlar ve daha fazlası, hükümetin göz ardı ederek sessiz kalmasıyla, güvenlik güçlerinin gözleri önünde cereyan etmektedir. Bu cürümler, serbestçe hareket eden, otorite ve kanun tarafından hesaba çekilmeyen silahlı gruplar eliyle yürütülmektedir. Sadece bunlar mı? Daha önce de bu tür olaylar oldu. Diyala ili ve Bağdat üçgeni diye bilinen bölgelerde, bu gibi olaylara sıkça rastlanabilir. Bu bölgelerin halkı güvenlik kuşatması altındadır. Sürekli baskınlara maruz kalmakta, bu baskınlar sonucu, terörizm yaftası adı altında yüzlerce insan tutuklanmaktadır. Bildiklerimiz bunlar, ya bilmediklerimiz?

Ey Irak halkı!

Böyle bir hükümeti, işgalci Amerikan kâfiri bizlere dayattı. Bu hükümet, Allah'ın kullarına Allah'ın razı olacağı türden icraatlar yapmadı. Şerri ve pisliği her tarafa yayıldı. Fesat ve ifsat kokusu, burun deliklerini sızlattı. Güvenlik aksaklıklarından, günlük patlamalardan, suikastlardan, gerekçeli, gerekçesiz masum insanların kaçırılmasından, kamu mülkiyetinin hoyratça yağmalanmasına kadar daha nice cürümler... Bunlarda utanma ve korku yok. Allah'a ve ahiret gününe iman etmeyen putperest kimseler bile, bunların yaptıklarını yapmazlar. Neredeyse halkın üçte biri, ülkedeki yoksulluk sınırının çok altındadır. Ülkenin iktisadi büyümesi, dünyadaki birçok ülkenin iktisadi büyümesinin onda birini geçmez. Saymakla bitmez, liste uzayıp gider. Sonra utanmaz arlanmaz kimselerin, sanki eskileri yetmiyormuş gibi, yeni vilayetler talep ettiklerini görüyoruz. Bu gibi kimseler hakkında Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem söyle buyurdu:

إِذَا لَمْ تَسْتَحْيِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ "Utanmıyorsan, dilediğini yap"

Ey Müslümanlar!

Bunun gibi zalim bir hükümetin, sizleri, özlemini çektiğiniz onurlu ve güvenli bir hayatı, zengin bir yaşamı sunamayacağını öğrenme zamanınız gelmedi mi? Başbakan, halkına veya bazı kimselere suçlamalar yöneltmek için her fırsatı ganimet biliyor.  Onları, şerefli ve onurlu bir insanın kabul edemeyeceği nitelikler ile karalıyor. Sanki halkla kendisi arasında zamanın yok edemeyeceği büyük bir kin varmış gibi, halkı tehdit ediyor, korkutuyor.

Bu hükümeti değiştiriniz, iğrenç mezhepçilik kalıntılarından yoksun olan İslam şeriatı ile hükmedecek kimseleri yönetime getiriniz ki, temenni ettiklerinizden Nübüvvet metodu üzere Râşidi Hilafet Devleti içerisinde bol bol nimetlenesiniz. Rasûl Sallallahu Aleyhi ve Sellem, bizleri hayırlı yöneticiler ile şeytani yöneticiler arasında bir seçim yapmakta serbest bıraktı.

خِيَارُ أَئِمَّتِكُمُ الَّذِينَ تُحِبُّونَهُمْ وَيُحِبُّونَكُمْ، وَيُصَلُّونَ عَلَيْكُمْ وَتُصَلُّونَ عَلَيْهِمْ، وَشِرَارُ أَئِمَّتِكُمُ الَّذِينَ تُبْغِضُونَهُمْ وَيُبْغِضُونَكُمْ، وَتَلْعَنُونَهُمْ وَيَلْعَنُونَكُم "Sizin hayırlı imamlarınız onlar ki, kendilerini seversiniz, onlarda sizi severler. Onlar size dua ederler, sizler de onlara dua edersiniz. Şerli imamlarınız onlar ki, kendilerine buğz edersiniz, onlarda size buğz ederler. Onları lanetlersiniz, onlarda sizi lanetlerler."