ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, 7 Mart 2018 Çarşamba günü Etiyopya’dan başlamak üzere Afrika turuna çıktı. Bugün Kenya’da olacak, ardından Çad, Nijerya ve Cibuti’yi ziyaret edecek. Ziyarette terörle mücadele, güvenlik, ikili ticaret ve yatırımlar konusu ele alınacak.

Bu ziyaret vesilesiyle biz, aşağıdaki hususlara ışık tutmak isteriz:

Tillerson ve seleflerinin bu ziyareti, diğer halkları sömüren ve kanlarını döken açgözlü kapitalizm nedeniyle Amerikan ekonomisinin çöküşte olduğu bir zamana denk geliyor. Trump yönetimi, Amerika’nın çökmekte olduğunu ve rakipleri karşısında ekonomik çıkarlarına (önce Amerika) öncelik vermek için çok önemli adımlar atmak gerektiğini kabul etti. Aralık 2017’de yayınlanan ulusal güvenlik stratejisi de bunu doğrulamaktadır.

Ekonomik tartışmalar ve yatırımlar, Amerikan ekonomisini kurtarmak ve gelişimini sağlamak için Afrika halklarını yağmalamaya dayalı atılan adımlardır. Amerika, Avrupa ve Çin gibi güçlü ülkelerin Afrika kıtasına verdiklerini iddia ettikleri yardım ve krediler aslında Afrika’daki ekonomik sömürüyü devam ettirme araçlarıdır. Afrika ülkeleri borç batağına gömülmüş durumda. Şu an Kenya’da GSYİH’nın yarısı kredi ödemelerine gidiyor. Halen 5,4 trilyon şilin borcu var! Afrika ülkelerinin liderleri, kapitalist sömürgecilerin ajanı ve hamisidir. Bu yüzden Afrika, dünyanın en fakir kıtası olarak bilinir!

Güvenlik ve terörle mücadele sorununa gelince, Hizb-ut Tahrir / Kenya olarak biz, Amerika ve müttefikleri için terörle mücadelenin hiçbir anlam ifade etmediğini sürekli vurguladık. Zira bu ülkeler, küresel terörizmin en büyük garantörüdür. Batılı askerler, Halep ve Doğu Guta’da Müslümanları katletmek için havadan ve karadan askeri operasyonlar yürütüyor. Amerika ayrıca terör bahanesiyle pek çok Afrika ülkesinin ordularından faydalanıyor ve bu vesileyle onları kontrol altına alıyor. Afrika’da Avrupa özellikle İngiliz nüfuzunun yerine geçmek için askeri üsler kuruyor. Dolayısıyla Afrika’nın yağmalanmasında en büyük pay Amerika’ya aittir. Afrika’da işlenen katliamların çoğunda Amerika’nın parmağı var. Amerika bunları değişim hareketleri olarak adlandırıyor.

Sonuçta diyoruz ki, bu girişimler Amerika’nın yararınadır. Bunlar sayesinde kapitalist ideolojinin ayıbından kendisini gizleyebiliyor. Amerika, Avrupa ve Çin’in Afrika’nın iyiliğini istedikleri iddiası doğru değil. Aksine hepsi de Afrika’nın mezarını kazıyor. İslam bütün hastalıkları Hilafet yoluyla çözebilir. Çünkü dış politikası sömürgecilik ve kapitalizme değil, bütün insanlığa adaletle liderlik etme kriterine dayalıdır.

Şaban Muallim
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Kenya
Medya Temsilcisi