Kenya Sağlık Bakanlığı, 20 milyar Şillin’in kaybolduğunu açıkladı. Ulusal Sağlık Sigortası Fonu’nun (NHIF) sahte faaliyetlerin yanı sıra uydurma iddialar ve sahte ameliyatlar nedeniyle zarara uğradığını söyledi. Sağlık Kabinesi Sekreteri Wafula Nakhumicha, sağlık tesislerinde yaşanan skandalı ifşa etti. Ülkede denetlenen 67 hastaneden 27’sinin, 171 milyon Şillin zarar etmesi nedeniyle faaliyetlerinin askıya alındığını söyledi.

Aşağıdaki hususları vurgulamak istiyoruz:

Kamu çıkarlarını temsil etmekle görevlendirilen devlet görevlilerinin, sıradan vatandaşların yaşam standardını iyileştirmek yerine, kamu kaynaklarını zimmete geçirmek için kıyasıya rekabete girişmeleri büyük bir adaletsizliktir.

Verimlilik ve iyi performansın tek nedeni kâr olduğundan, kapitalist rejimlerdeki tüm kamu sektörleri gibi sağlık sektörüyle de yeterince ilgilenilmiyor. Dolayısıyla kapitalist liderlerin gözünde sağlık sektörü asla öncelikli konular arasında değildir. Çünkü bu kapitalist hükümetlerin amacı, halklarının refahını değil, sadece etkili ve varlıklı belirli bir grubun refahını sağlamaktır. Dahası, sağlık sigortası poliçesi, devletin sağlık dahil da olmak üzere kamu işleriyle ilgilenmediğinin açık bir göstergesidir. Bu yozlaşmış politikaya göre sıradan vatandaş, hastalanmadan önce sağlık hizmetlerinin bedelini ödemek zorunda.

Kenya, yozlaşmış kapitalist ideolojiyi benimsiyor, bu ideoloji uygulandığı sürece yolsuzlukla mücadelede başarı elde edilemeyecektir. Kapitalizm, materyalist zevkin istilası altındadır. Hayatta tek kriter materyalizmdir. Materyalizm, toplumun özellikle de yetkililerin yolsuzluk yoluyla zengin olma isteklerini tetikliyor.

İslam, sağlık hizmetini, toplumun temel ihtiyaçlarından biri saymıştır. Sağlık hizmetlerini veya herhangi bir kamu hizmetini ayrıcalık veya iyilik olarak görmez, devletin tüm vatandaşlarına sağlaması gereken bir öncelik olarak görür.

Hilafet Devleti ancak devlet görevlilerinin yolsuzluğuyla etkili bir şekilde mücadele edebilir. Zira devletin başı (Halife) şeri hükümleri (Şeriat) uygulayacaktır. Devlet kaynaklarının nasıl toplanacağını ve nerelere harcanacağını yasalar belirler. Buna ek olarak İslam, göreve gelmeden önce ve ayrıldıktan sonra yöneticilerin servetlerinin tespit edilmesini farz kılar. Yönetici veya herhangi bir devlet yetkilisinin servetinde anormal bir artış tespit edildiğinde hemen el konulup devlet hazinesine aktarılacaktır.

Bu nedenle Kenya’da ve dünyada yolsuzluk belasını ancak Nübüvvet metodu üzere Hilafet’in sona erdireceğini belirtiyoruz.