İslami Parti Hizb-ut Tahrir / Kenya, açlıkla karşı karşıya kalan milyonlarca Kenyalının acılarını derinden paylaşmaktadır. Açlık çeken ailelerin, annelerine bakan ve yemek için ağlayan bir deri bir kemik kalmış çocukların, aç mideyle zorla ayakta durmaya çalışan ve aç uyuyan zayıf ve yaşlı insanların görüntülerine tanık olmak gerçekten travmatik. Hal böyleyken siyasi partiler, Ağustos genel seçimlerinde ülke çapında oy devşirmek için kıyasıya yarışırken içi boş demeçler veriyorlar!

Bu durum, kesinlikle hükümetin iddia ettiği gibi kıtlık kaynaklı değil, tam aksine hükümetin bir ihmali ve vatandaşların işlerine karşı takınılan sorumsuzluğun bir sonucudur. Meteoroloji uzmanları, bu duruma karşın daha önce uyarıda bulundular, ama liderler uyarıları göz ardı ettiler.

Kenya, mineraller, nehirler, verimli araziler gibi geniş kaynaklara sahiptir. Ancak yozlaşmış kapitalist ekonomik politikalar nedeniyle bu kaynaklar, kurumsal elitlere peşkeş çekiliyor. Halkın ise eli boş! Gerçekten de kıtlıkla mücadele eden sorumlu bir hükümet olsaydı, gıda ithalatı veya dış yardımlara bağımlı olmak yerine tarım sektörüne yatırım yapardı. Ayrıca etkili bir rejim, çiftçiler için gübre satın alır, kendi çiftliklerini kurması için sübvansiyonlar verirdi. Kıtlıkla mücadele etmek için mahsulatı artırıcı sulama düzenleri kurardı. Ama ne yazık ki mısır ithalatını tekelinde bulunduran kapitalist rejimin politikacıları, bunları yapmıyorlar. Bilakis temel gıda maddelerinden büyük karlar elde etmek için kıtlığı bir araç olarak kullanıyorlar!

Son olarak biz, zengin Müslümanları ve gayrimüslimleri kıtlık çeken insanlara yardım etmek için çabalarını iki katına çıkarmaya çağırıyoruz. Bunun yanında Kenya toplumuna da sadece karınlarını doldurmak için iktidar kavgası veren hükümet içindeki veya dışındaki politikacıların şeytani kapitalizmine karşı durmak gerektiğini hatırlatıyoruz. İnanıyoruz ki Hilafet sisteminin uyguladığı İslam ideolojisi, kaynakları dağıtmak, yoksul ve yoksun bölgelere zengin bölgelerden gıda aktarımı yapmak için Halifeye her türlü fırsatı sunacaktır. Örneğin Ömer Bin Hattab RadiyAllahu Anh döneminde böyle oldu. Halife Ömer RadiyAllahu Anh, Mısır, Suriye, Irak ve Filistin valilerine yardım için mektuplar yazdı. Onlar da yiyecek dolu kervanları göndererek bu mektuba yanıt verdiler. Arabistan’a gıda yiyecekleri aktı ve böylece yüzlerce insan açlıktan kurtarıldı.