Salı, 01 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/03
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Kuveyt
Medya Bürosu

No: KV-BA-2008-MB-TR-0003 H. 18 Ramazan 1430
M. Çarşamba, 09 Eylül 2009

- Basın Açıklaması -

"Müşerref Kanalizasyon İstasyonu" cürümü, ülkenin nasıl idare edildiğini ve hükümetin vatandaşlarının işlerini nasıl ihmal ettiğini bizlere açıkça göstermesinin yanı sıra hükümetin "domuz gribi" denilen mesele karşısında takındığı vurdumduymaz tavrı da cabasıdır. Artık bir skandal olduğu herkes tarafından konuşulan bu iki meselenin detayları bir yana bu iki cürüm, insanların hayatlarına ve canlarına zarar vermiştir ki bunlara karşı sessiz kalınmaması ve bunlar karşısında durulması gerekir.

Dikkatlerin bu iki soruna çekilmesi bizlere şu iki önemli hususu ifşa etmektedir: Birincisi, paranın varlığı ve maddi bolluk, kesinlikle onurlu bir hayat demek değildir. İşte Kuveyt, geçen sene 35 milyar dolar ve bu senenin sonunda ise 11 milyar dolar tutarında bütçe fazlalığı verdi. Bu da ülkenin muazzam paralara sahip olduğu ve sorunların çözümünde aciz kalmasının mali olmadığı anlamına gelmektedir. Buna rağmen sorunlar çözüm ümidi olmaksızın peş peşe ortaya çıkmakta ve insanları susturmak için orası burası yamalanarak yetinilmektedir. Dolayısıyla sorun, kesinlikle paranın varlığında değildir. Bilakis bu paranın harcanmasını düzenleyen nizamdadır.

Bir husus budur. Bu iki sorunun ortaya çıkmasıyla birlikte açığa çıkan diğer husus ise, ister yasama isterse yürütme organı denilen şey olsun demokrasinin araçlarının oynadığı rol ve bu her iki organın da insana değer verip onun kurtarılması için köklü bir çözüm getirmeksizin uzlaşmak için bu sorunları istismar etmeleridir. Bu ise yeni bir husus değildir. Zira sağlık, eğitim, elektrik, su ve konut gibi ülkenin on yıllardır süregelen sorunlarını incelediğimizde tek bir gerçeğe ulaşırız ki o, sorunlarımızın demokratik sistem tarafından saptanması ve onun araçlarından çözüm beklenilmesi başımıza hastalıklardan, pisliklerden ve kirlenmelerden başka bir şey getirmeyecektir.

Oysa bizlere yaraşan sırf Allah'ın şeriatının tatbik edilmemesinin mülahaza edilmesi sonucunda sıkıntılı hayata parmak basmaktı. Ancak lüks maddi yaşam bizleri; hastalıklar kapacak, zehirli gazları teneffüs edecek, sokaklarımızda pislikler zuhur edecek ve hala sorunun mecliste mi yoksa hükümette mi olup olmadığını sorgulayacak derecede inhitata maruz bıraktı ve meclis ile hükümetin arasında birer oyuncak olmayı kabullenerek Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın şu kavlini unuttuk:

وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضنكاً "Her kim de zikrimden (dinimden) yüz çevirirse, şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olur." [Tâ-hâ 125]

Ve şu kavlini:

وَأَلَّوِ اسْتَقَامُوا عَلَى الطَّرِيقَةِ لأَسْقَيْنَاهُم مَّاء غَدَقاً "Şayet doğru yolda gitselerdi elbette onlara bol su verirdik." [Cin 16]

Dolayısıyla İslam'dan başkasına muhakeme olup sorunlarımızı demokrasinin kucağına attığımız sürece zinhar sıkıntıdan ve inhitattan başka bir şey görmeyeceğiz. Binaenaleyh bizler Hizb-ut Tahrir / Kuveyt olarak her ne olursa olsun sorunlarımızın hayatı tanzim edecek, onu temizleyecek, Müslümanların servetlerini yağmadan, hırsızlıktan ve rüşvetten uzak bir şekilde Allah'ın emrettiği gibi harcanan bereketli bir servete dönüştürecek Raşidi Hilafet'i ortaya çıkaracak olan İslam'dan başka bir çözümü olmadığını teyit ederiz.

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Kuveyt
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER