Ozodlik Radiozi, 27 Nisan 2014 tarihinde Özbek istihbaratından olduğu şüphesi ile bir kişinin Kırgızistan'ın Oş bölgesinin Karasu şehrinde tutuklandığını bildirdi. Haberde tutuklanan kişinin tutuklama anında direniş gösterdiği ve çok sayıda polis memurunun zarar gördüğü belirtildi. Arama sırasında çok sayıda silah ve birkaç ülkeye ait pasaport bulundu. Şuana kadar Kırgız resmi yetkililer, olay hakkında hiçbir açıklama ve yorum yapmadı. Tutuklama olayından bir kaç gün önce İnternet sitelerinde yayınlanan bir habere göre Özbek gizli servisine mensup birinin Karasu şehrinde cami imamı Rüştü Keri Kamalov hakkında bilgi toplarken deşifre olduğu bildirildi. İmam Kamalov'u tanıyanlara öldürülmesine yardım etme karşılığında 2000 dolar teklif ettiği açıklandı. Nihayet sarhoşken Karasu polis karakolu önünde sorun çıkarmasının ardından tutuklandığı ifade edildi. Sanki bilinçli olarak teslim olduğu şüphesi dile getiriliyor. Bu kişi, Kırgızistan topraklarında serbestçe dolaşan binlerce istihbarat elemanlarından biridir. Ancak bu kişi küstahça, fütursuzca ve güpegündüz yüzsüz hareket ederek tiyatrovari bir oyun ile kendisini Kırgız güvenlik güçlerine teslim etti. Her zamanki gibi Özbek hükümetinin, iade ve teslim edilmesini talep etmesi bekleniyor. Belki de bu tiyatrovari oyunun amacı, Kırgızistan halkına, özellikle Kırgızistan'ın Özbek vatandaşlarına Özbekistan'ın gücünü göstermek, kalplerine korku salmak, onların ve Kırgızistan halkının morali çökertmek olabilir.

İki ülke arasındaki ilişkilere bakıldığında, Özbekistan'ın komşu olarak Kırgızistan'ın egemenliğini hiçe saydığı görülür. Aksine ona avcı kartal gibi bakıyor. Tıpkı Rusya, Amerika ve AB'nin Ukrayna ve Kırım yarımadasında yaptıkları gibi Özbekistan, Kırgızistan'ı gövde ve güç gösterisi yapabileceği bir alan olarak görüyor.  Kırgız hükümetinin Özbekistan'ın baskısına boyun eğeceği tahmin ediliyor. Özbekistan, istihbarat elemanını savunacak ve adını temize çıkaracaktır. Nitekim daha önce imam Rüştü Keri Kamalov'un babası Refik Keri Kamalov'un katilini savunmuş ve adını temize çıkarmıştı. Bunun olacağı tahmin ediliyor, çünkü denetim ve gözetimsiz Kırgız topraklarında serbestçe dolaşan çok büyük miktarda Özbek istihbarat elemanları vardır. Bununla eşzamanlı olarak Gazprom tarafından sağlanan gaz kesildi. Ayrıca herhangi bir uyarı ve ikaz olmadan Celalabat sınırı yakınlarında askeri tatbikatın yapılması bekleniyor! Karasu cami imamının babası Refik Keri Kamalov'un katillerinin, zamanında kamuoyuna açıklandığı gibi Kırgız hükümetine mensup olmadıklarını hatırlatırız. Aksine onu öldürenler, Kırgız güvenlik güçleri ile ortak operasyon liderliği altında Özbek rejiminin adamlarıdır. Ama Kırgız güvenlik güçleri, atılacak herhangi bir adımdan dolayı Özbekistan ile ilişkilerin bozulmasından korktuğu için Refik Keri Kamalov'un ölümünün sorumluluğunu üslenmek zorunda kaldı. Belki de o zamanki politikacılar ve burunlarından ötesini göremeyenler, kendi çıkarlarını göz önünde bulundurdukları için aciz kalarak boyun eğmiş olabilirler. Ama ne zamana kadar? Tüm bunlar ne zaman son bulacak? Ne zaman Müslümanların liderleri, imam Rüştü Keri gibilerine kayıtsız kalmayarak savunacaklar? Müslümanların tutuklanması ve hapse atılması ne zaman duracak? Ne zaman Doğu ve Batı, ülkenin işlerine karışmaktan vazgeçecek? Sonra bunun Allah'a, Rasûlü'ne ve müminlere ihanet olduğunu bilmiyorlar mı? Kırgızistan'da olanlar Müslümanlar arasında bir çatışmadır. Özellikle bu, Hilafet aracılığıyla İslam ideolojisini uygulamak için çalışanlar ile milliyetçiliği savunan Özbek güvenlik güçleri ve insanlığın düşmanı Batı liderliğinde, halkları yok eden demokrasi savunucuları arasında bir çatışmadır. Burada biz şunu vurgulamak isteriz, milliyetçilik ve demokrasi yıkılmış ve dibe vurmuş düşüncelerdir. Bunları savunanlar, iflas etmiş ve entelektüel olarak da hezimete uğramışlardır. Onun için ellerinde geriye sadece ölüm makinesi, işkence ve insanlığı kontrol etmekten başka seçenekler kalmamıştır. İnsanlığa liderlik etmeye, dünya çapında adaleti yaymaya zulüm ve zalimlerin başını ezmeye muktedir yegâne güç İslam'dır.

Hizb-ut Tahrir olarak biz, akıllı ve samimi kimseler yanı sıra Kırgızistan'da güç sahiplerine açıkça sesleniyoruz ki izzet ve gücün abidesi olan Hilafet Devletini kurmak için bizimle çalışın. Hilafet, insan yapımı kapitalist sistemin boyunduruğu altında insanlığın yaşadığı zulmün seyrini değiştirecektir. Hilafet Devletinin gölgesi altında Müslüman ülkeler birleşip bütünleşecek, İslam'ın adaleti sınırları içinde her tarafa yayılacak ve dünyanın zenginliklerini gün yüzüne çıkaracaktır. Ama Allah'ın rızası daha büyüktür. Gerçek fazilet de işte budur.

وَقُلِ اعْمَلُوا فَسَيَرَى اللَّهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُ وَالْمُؤْمِنُونَ "De ki: "Çalışın. Yaptıklarınızı Allah da, Rasûlü de, müminler de göreceklerdir." ^{[Tevbe 105]}