حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Kırgızistan
Medya Bürosu
No: KI–BA–2015–MB–TR–10 |
H. 17 Ramazan 1436 M. Cumartesi, 04 Temmuz 2015 |
Kırgızistan Hükümeti ve Onun İslam’a ve Müslümanlara Karşı Yürüttüğü Savaş, Kendisine Ramazan Ayının Kutsallığını Bile Unutturdu!
Geçen hafta medya ve uluslararası basın, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin beş Orta Asya ülkesine [Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan] yaptığı ziyaret ile ilgili bir haber yayınladılar. Bu ülkelere yapılan ziyarette Modi, İslami tehdidin yayılması ve mücadelesinde kendisine maddi destek sağlanması konusunda bu ülkelerin devlet başkanları ile bir takım görüşmelerde bulundu. Ne tesadüftür ki onun bu ülkelere düzenlediği ziyaret, Ramazan ayının ilk on gününe rastlamaktadır. Bilindiği üzere bu günler, ateşten kurtuluş günleridir. Hâlbuki Kırgızistan Cumhurbaşkanı, büyük paralar koparma umuduyla Hindistan Başbakanı’nın ziyaretini önceden biliyordu. Kırgızlı yetkililer, sırf onun için İslam’ın tehdit ve tehlikesini kanıtlayan bazı dokümanlar hazırladılar. Kırgızistan Cumhuriyeti’nde terörizm ve radikaller ile ilgili raporları da masada hazır bulundurdular. Bize ulaşan bilgilere göre 17 Haziran’da Oş kentinin güneyindeki Karasu bölgesinde kolluk kuvvetleri, onlarca Müslümanın evine baskın düzenleyerek aramalarda bulundular. 24 Haziran’da Oş kentinde, Müslüman kadınlara peçe satan bir grubun dükkânına baskın düzenlediler ve yedi Müslümanın cep telefonuna el koydular. Ardından bu kişileri güvenlik merkezine götürdüler. Onlardan biri bizim gençlerimizin kız kardeşidir ve ismi de Şemsir Bek Roskoli’dir. Pasaportunu aldılar ve bir daha da ona geri vermediler. 2 Temmuz tarihinde ise soruşturma bahanesiyle polis tarafından gözaltına alındı. 3 Temmuz’da ise yargıç Osman Bek başkanlığındaki Oş Şehri Mahkemesi, bir ay boyunca tutukluluğuna hükmetti. 2 Temmuz’da medya ve Bişkek şehri İçişleri Bakanlığına bağlı 10 numaralı binadaki basın, 21-28 Haziran tarihleri arasında araştırma ve genel olarak da terörle mücadele, Bişkek kentinde aşırılık yanlısı Müslümanlar ve terörün ortaya çıkması ile ilgili raporlar yayımladılar. Eş zamanlı olarak terörist ideolojiye inanan bazı radikalleri de gözaltına aldılar.
Kırgızistan hükümetinin maddi yoksulluğunu dikkate alırsak, buradan onların bu girişimlerinin önemini anlayabiliriz. Bunlar, ineğe tapan Hindistan Başbakanı’ndan para koparma girişimleridir. Kâfir ülkeler, manevi boşluk, maddi yoksulluk, eğlence hayatı ve birbirimizi öldürmekten kaynaklanan sevinci kendi lehlerine istismar ediyorlar. Özellikle bu kutsal Ramazan ayında kendi ellerimizle acı ve eleme neden oluyoruz. İslami ahlakı yok ediyoruz.
Oysa kâfirler, Kırgızistan’da Hilafetin kurulma olasılığının çok düşük olduğunu biliyorlar. Ama burada yapılan çalışma ve bu çalışmanın sonuçları, Hilafetin doğuşu için çok şey ifade etmektedir. Bu yüzden onlar, bu duruma adapte olmak için çabalıyorlar.
Hizb, bu bölgedeki çalışmasını düşük profile indirecek değildir. Ya da faaliyet gösterdiği diğer bölgelere kıyasla bu bölgede olanları göz ardı edecek de değildir. Hizb, nasıl diğer çevre ülkelerde İslami yönetim kurmak için çabalıyorsa, aynı şekilde Kırgızistan’da İslami yönetim kurmak için çalışmaktadır.
Bu ülkelerde ve bu ülkelerin sınırları ötesinde yapılan çalışma, doğacak Hilafet Devleti için sağlam bir kale mesabesinde olacaktır. Çünkü evvela doğacak bu devleti dünyadaki tüm kâfirlerden korumak için çalışmak gerekir. Daha sonra da genişlemek için gerekli koşullar yaratılmalıdır.
Bu nedenle kurulacak Hilafet, büyük ve muazzam bir devlet olmak zorundadır. Ki kolayca yıkılmasın. Dolayısıyla doğacak bu devleti kâfir ülkelerden korumak için bizlere büyük görevler düşüyor.
O sebeple Hizbin sorumluları, küçük ülkelerde bile küçük büyük Hizbin tüm çalışmalarını takip etmektedirler. Zira Hizbin üyesinin bu ülkede yaptığı her çalışma, küçük de olsa, önemlidir ve belli bir yere sahiptir.
Hizbin her üyesi veya sempatizanı, dünyanın herhangi bir bölgesinde yapılan herhangi bir çalışmanın, Hilafetin kurulması için ne kadar önemli olduğunu bilmelidir. Ayrıca Allah Subhânehu ve Teâlâ katında büyük sevap ve ecri vardır.
İslam’a ve Müslümanlara karşı savaşmak, onların gücünü zayıflatmak, sadece kâfirler yararınadır. Müslümanların kendi aralarında yaptıkları savaş, bizleri umutsuzluğa sevk etmemelidir. Aksine yaptığımız çalışmalara ilişkin umudu asla kaybetmemeliyiz. Yaptığımız ve yapacağımız çalışmalar kâfirleri zayıflatacaktır. Daha sonra da İslam, onların kapılarını çalacak ve insanlar sürüler halinde İslam’a girecektir. İşte o zaman kâfir, son nefesini telaffuz edecektir. Tüm ilkeleri, değerleri ve ahlakı ayaklar altına alınacaktır. Buna rağmen yine de İslam’a karşı mücadeleden asla vazgeçmeyecektir.
O gün İslam’a karşı kâfire yardım eden Müslümanların yöneticileri, kâfiri tek başına bırakacaktır. Davetçilere yardımda Allah’ın azameti tecelli edecektir. İşte o zaman dünya İslam ve küfür olmak üzere ikiye bölünecektir. Ama bundan önce kâfirler, Müslümanları umutsuzluk, korku ve görüşte bulanıklığa sevk etmek için çalışmaktadır. Tüm bunlar, İslam’ın hayata geri dönüşünü engellemek içindir. Kâfire, hilelerine ve onun ayak oyunlarına inanan Müslümanlar, bu konuda ona yardımcı olacaktır. Özellikle şu an Müslümanlar, birbirlerini öldürmekte ve yakmaktadır. Ve olanlar karşısında sessiz kalmaktadır. Daha öncede belirtildiği gibi Hindistan Başbakanı Kırgızistan’daki mevcut durumu zehirlemek istiyor. Öyle ki mali yardımları bir yem olarak kullanıyor. Radikal İslam’a ve Müslümanlara darbe vurmak için çizilen planı uygulamanın yollarını arıyor. 30 Haziran tarihinde düzenlenen ve devlet içindeki tüm İslami kuruluşları araştırmak ve emin olmak için bir çalışma yapmaları konusunda İçişleri Bakanlığı, ulusal güvenlik ve istihbaratı görevlendirdiği toplantı da Kırgızistan Başbakanı’nın söyledikleri bizim bu dediklerimizin kanıtıdır. Bu toplantıda dini politika belirlenecektir. Bu çalışmanın maliyetinin yaklaşık 22 buçuk milyon Kırgız Sumu tutarında olacağı duyuruldu. Sanki bu, silahlı kuvvetlerin bir karı olarak lanse edildi. Elbette bu, Müslümanları devlete ve sisteme karşı kışkırtacaktır. Aralarındaki ilişkiyi zedeleyecektir.
Hizb-ut Tahrir / Kırgızistan olarak biz, Kırgızistan hükümetine deriz ki, Allah’tan korkun ve Ramazan’ın bu mübarek günlerinde ümmete zarar vermekten sakının. Oruçlu iken onları sıkıntıya sokmayın.
Nitekim Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
اتق دعوة المظلوم فإنه لا يوجد بينها وبين الله حجاب “Mazlumun duasından sakının. Çünkü onun duası ile Allah arasında hiçbir perde yoktur.” [et-Tirmizi]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Kırgızistan Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://hizb-turkiston.net |
E-Mail: webmaster@hizb-turkiston.net |