Ebu Davud’un Sünen’inde sahih bir senetle rivayet ettiğine göre, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إنَّ السعيدَ لَمَنْ جُنِّبَ الفِتَنَ، إنَّ السعيدَ لَمَنْ جُنِّبَ الفِتَنَ، إنَّ السعيدَ لَمَنْ جُنِّبَ الفِتَنَ، ولَمَن ابتُلِيَ فصَبَر؛ فَوَاهاً» "فَواهاً  “Şüphesiz mutlu kimse, fitnelerden uzak kalandır. Şüphesiz mutlu kimse, fitnelerden uzak kalandır. Şüphesiz mutlu kimse fitnelerden uzak kalan, bir belaya uğradığında sabredendir. (Fitneye katılana) vah yazık!”Yani fitnelere sabreden ne güzeldir. Fitnelere uğrayana ve fitnelerle sınanana üzülmek anlamına da geldiği söylendi.

Burc El Şimali mülteci kampında art arda yaşanan bu travmatik olaylarda -patlama ve cenaze törenine ateş açılması- masumlar hayatını kaybetti. Bir matem yerine birden fazla matem yaşandı. Travmatik olaylarda körpecik gençler yaşamını yitirdi. Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti olarak biz, herkesi fitneden kaçınmaya ve sabırlı olmaya çağırıyoruz.

Sanki Lübnan’daki Filistinlilerin tek eksiği, aralarında savaş da! Lübnanlılar gibi Lübnan’daki Filistinliler de siyasi, sosyal, sağlık ve yaşam alanlarında gittikçe artan krizlerle boğuşmaktadır. Abartılı silahlı gösterilere karşı ciddi bir tavır almak gerek. Bu yüzden kendilerini Lübnan’daki Filistinlilerin liderleri olarak gören yetkilileri, fitneden ve her türlü kışkırtıcı açıklamalardan kaçınmaya, Lübnan’daki Filistinlilere karşı provokasyonu önlemek için acil toplantı yapmaya çağırıyoruz. İnsani haklarına karşı ırkçı kışkırtmalar söz konusu.

Özellikle provokasyon platformu haline gelen sosyal medyada fitneci paylaşımlara karşı uyarıyor, Peygamberimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in sözlerini hatırlatıyoruz. İmam Müslim Sahih’inde rivayet ettiğine göre,

كَفَى بالمَرْءِ كَذِباً أَنْ يُحَدِّثَ بِكُلِّ مَا سَمِعَ “Kişinin her duyduğunu söylemesi, ona günah olarak yeter.” Hadisin anlamı şu ki, bir kişi - özellikle bu tür olaylarda- ahlaksız sözler duyar da bunları aktarırsa haram bir iş işlemiş olur.

Bugün öncelik, fitneden sakınmak, felaketlere sabretmek, yaraları sarmak, Şeriat mantığı ve âlimlerin hikmetini üstün kılmaktır. Bu tür felaketlerde olmayacaksa, peki ne zaman olacak?

Hak batıldan ayrılıncaya kadar temel prensip Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in fitne zamanlarında emrettiği şeye uymaktır. İmam Buhari’nin Sahih’inde rivayet ettiğine göre,

سَتَكُونُ فِتَنٌ القاعِدُ فيها خَيْرٌ مِنَ القائِمِ، والقائِمُ فيها خَيْرٌ مِنَ الماشِي، والماشِي فيها خَيْرٌ مِنَ السَّاعِي، ومَن يُشْرِفْ لها تَسْتَشْرِفْهُ، ومَن وجَدَ مَلْجَأً أوْ مَعاذاً فَلْيَعُذْ بهِ“İleride birtakım fitneler meydana gelecektir. O zaman oturan kişi, ayakta durandan; ayakta duran, yürüyenden; yürüyen de koşandan daha hayırlıdır. Fitne çıkarmaya yeltenen kişi kendisini o fitnenin içinde buluverir. Kim de (fitneden kurtulup) sığınacak bir yer bulursa hemen oraya sığınsın.”

Halkımıza başsağlığı, yaralı kardeşlerimize de acil şifalar diliyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ yaralılar ve sabredenlerin mükâfatını kat be kat versin. Allah Subhânehu ve Teâlâ katından rahmet, merhamet ve hidayet onlaradır.

وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ * الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُمْ مُصِيبَةٌ قَالُوا إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ * أُوْلَئِكَ عَلَيْهِمْ صَلَوَاتٌ مِنْ رَبِّهِمْ وَرَحْمَةٌ وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُهْتَدُونَ “Sabredenleri müjdele. Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler. İşte Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır.” ^{[Bakara 155-157]}