29 Temmuz 2023 tarihinde Ayn El Hilve kampında çıkan çatışmalardan bu yana ve özellikle 6 Eylül 2023 Perşembe gecesi başlayan ve Ayn El Hilve kampının eteklerinde büyük bir yıkıma yol açan ikinci en şiddetli çatışmalar sırasında ve sonrasında Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti fitneyi yok etmek ve çatışmaları durdurmak için yoğun çaba sarf etti. Sayda şehri ve Ayn El Hilve kampındaki politikacılar ve aktörlerle iletişime geçti.

Bu kapsamda partiden bir heyet Sayda kentinde bir dizi ziyaretlerde bulundu. Bu çerçevede Sayda ve ilçeleri Müftüsü Şeyh Salim Soussan’ı, Lübnan’daki İslami Cemaat Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Dr. Bassam Hammoud’u ve Nasır Halk Örgütü Genel Sekreteri Milletvekili Dr. Usame Sad’ı ziyaret etti. Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti Merkezi Temas komitesi üyesi Mühendis Bilal Zeydan ve Medya Bürosu üyesi El Hac Hasan Nahhas’ın yer aldığı heyete, Ayn el Hilve kampından Hizb-ut Tahrir üyesi Mühendis Vecdi Şehadeh de eşlik etti.

Ziyaretlerde, kampta yaşanan ve bunun kamp halkı ve çevresine etkisi hakkında partinin siyasi görüşü ortaya kondu. Yaşananların, Amerika’nın bu bölge ve uzantısı Güney Lübnan’a özel planının bir parçası olduğu, kara ve deniz sınırlarının çizimi ile paralel ve bağlantılı olduğu kaydedildi. Kara ve deniz sınırlarının çizimi Amerika’nın Lübnan ve çevresine özel çıkarları doğrultusunda Yahudi varlığıyla çatışmanın asgariye indirilmesine yol açacaktır. Bunun pek çok göstergesi var, örneğin Amerika’nın yıllardır bu bölgedeki hareketliliği, ilk çatışmalar sırasında 1 Ağustos 2023’te ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün kampta yaşananlarla ilgili yaptığı çarpıcı açıklamalar, Lübnan otoritesinin şaibeli sessizliği, Hüseyin Amir Abdullahian’ın Hockstein ile eş zamanlı olarak 30 Temmuz 2023 tarihinde Lübnan’a gerçekleştirdiği ziyaret ve ziyaretin etkili Lübnan partilerinin geciken tepkilerine gölge düşürmesi bu göstergeler arasında yer almaktadır.

Heyet, partinin tüm taraflardan sadır olan cinayet, suikast ve tasfiyelerin kabul edilemez olduğunu ne Şeriat ne akıl ne de kan veya kardeşlik bağlarının bunları kabul edemeyeceğini vurguladı. Heyet, bu ziyaretlerle Sayda halkı arasında yaşanan çatışmaya karşı genel bir atmosfer yaratmaya, herkesi etkileyen fitneyi yok etmek için kent ve çevre halkından kamuoyu baskısı oluşturmaya çalıştığını kaydetti. Heyet, bu tür olayların -Allah korusun- tekrar yaşanması durumunda halk hareketinin kentteki siyasetçi ve aktivistlerden daha etkili olacağını umduğunu belirtti. Şehirdeki politikacılar ve aktivistler tarafsız olmalıdır, ille de taraf olmaları gerekiyorsa halk ve hayatlarının, çıkarlarının, yaşamlarının ve güvenliklerinin korunması tarafında yer almalıdırlar. Bu ise, yansımaları önlemek için hızlı iletişim kurulmasını gerektirir.

Heyet, ileri sunduğu görüşleri hakkında tüm taraflardan genel olarak olumlu yanıt aldı, yaptığı bazı eylemler hakkında taraflara bilgi verdi. Her türlü yansımayı kontrol altına almak, her gelişmeyi öğrenmek, Ayn El Hilve kampı, Sayda şehri ve çevresindeki halkın güvenliğini ve emniyetini sağlamak için çabalarının ve tüm taraflarla temaslarının devam edeceğini vurguladı. Heyet, Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti’nin bu konuda yayınladığı siyasi bildiri ve görüşleri ziyaret ettikleri kimselere takdim etti.