Hizb-ut Tahrir’in Sayda kentindeki Medya Bürosunda, Sayda İslami güçleri temsil adına kurulan belediye seçim listesi temsilcileri Dr. Ali Şeyh Ammar, Yusuf Müslümani ve Şeyh Muhyiddîn Anter ile Hizb-ut Tahrir temsilcileri Mühendis Bilal Zeydan ve el-Hac Hasan Nehhas arasında bir görüşme gerçekleşti.

Görüşme sırasında Sayda kentinin genel durumu, geleneksel siyasi güçler ve müttefikler yandaşı şahıslarca kentin siyasi kararına domine etme girişimleri ele alındı. Kente egemen olan tekel kırılmalıdır ve kent, kendi öz çocukları tarafından temsil edilmelidir. Onlar ki kentin ve işlerinin güdülmesinin gerçek temsilcileridir. Siyasi akımların gündemlerine bağımlı değillerdir. Bu siyasi akımlar, şehir ve şehir halkının çıkarlarını gütmekten uzaktır, özellikle genel ve yerel seçimlerinde politikacıların çıkarları baskın gelmektedir. 

Görüşme sırasında belediye seçimleri ile ilgili Hizb-ut Tahrir’in net ve belli şeri tavrı yinelendi: “Belediye seçimleri, mahalli idare seçimleridir, bu itibarla caizdir. Ama -Lübnan dâhil- Müslüman ülkelerdeki mahalli idare seçimlere el atan iktidarlar, mahalli idarenin görev ve işlerine Şeriata aykırı ve politikacılara hizmet eden başka işler de eklediler. Böylece mahalli idari görevler, sanki yönetimsel işlerden biri haline geldi. İnsanların çıkarlarına ve işlerinin güdülmesine hizmet etmiyorlar. Bu açıdan ve bu şekliyle de caiz değildir. Bu tür mahalli idari aday adayları, güçlü ve siyasi sınıftan bağımsız olmalıdır ki baskılara dirensin ve hiçbir şekilde boyun eğmesin.”

Hizb-ut Tahrir olarak biz, Lübnan Müslümanları özellikle de Sayda halkının tek yürek ve tek vücut olması gerektiğini vurguladık. Çünkü yapılacak bu dayanışma ve kenetlenme Müslümanlar, işlerinin güdülmesi ve çıkarları yararınadır. Ne olursa olsun biz, Müslümanların birliğinden ve siyasi sınıfın tekelinde olan idari pozisyonların paylaşımından yanayız. Bu pozisyonlar, insanlara ait olmalıdır ve onların razı olduğu kişiler tarafından doldurulmalıdır. Biz, Müslümanlara, Sayda halkına, ümmet kaygısı taşıyan herkese ve mahalli idari pozisyonda olup da kentin işlerini Allah’ın Şeriatı ve hükümleri uyarınca güdenlere hayır murat ediyoruz.

Ve biz, Allah’ın izniyle samimi ve dürüstçe tavsiyelerde bulunmak üzere çalışkan her Müslümanla canlı teması devam ettireceğiz. Çünkü dinimiz ve Şeriatımız bunu emretmektedir:

الدين النصيحة“Din nasihattir.”

Gerçek niyetleri Allah bilir. Doğru yola ulaştıran O’dur.