Güney bölgesi Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti heyeti, Sayda bölgesi Hamas Hareketi içindeki kardeşler eşliğinde hain eller tarafından ülkesi Tunus’ta suikasta uğrayan uçak Mühendisi ve el Kassam komutanının şehadet taziyesine katıldı. Şehit, 2014 yılında Koruyucu Hat Operasyonu’nda etkin rol alan Ebabil isimli insansız hava araçlarının mucidi olarak biliniyor.

Heyeti, Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti Medya Bürosu üyesi El Hacc Hasan Nehhas, Merkezi Temas Komitesi üyesi mühendis Bilal Zeydan ve Ayn Halvet kampı Faaliyetleri Komitesi Başkanı El Hacc Ali Aslan temsil ediyordu. Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti adına bir konuşma yapan El Hacc Hasan Nehhas, şunları söyledi:

“Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla

Hamd Allah’a mahsustur, Salat ve Selam İslam dini ile gönderilen, Arap Ebu Bekir’i, Habeşli Bilal’i, Rumlu Suheyb’i, Farslı Selman’ı, Evsli Sad b. Muâz’ı, Hazreçli Esad b. Zürare’yi birleştirip kardeş yapan efendimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem üzerine olsun. Bunlar, farklı etnik yapılarına rağmen Allah’ın kullar için seçip beğendiği İslam sayesinde kardeş oldular... Tüm bu ırkları yok olup Muhacir ve Ensar oldular. Hatta Müslüman kardeş oldular. Sağlam bir bina gibi tek bir saf şeklinde sadece İslam temelinde savaştılar... Tüm bu engelleri ortadan kaldıran İslam temelinde... Ta ki sömürgeci kâfir gelip sanal sınırlar çizene dek. Böylece Lübnan, Filistin, Suriye, Mısır, Tunus, Fas vb. devletçikler doğdu... Kâfir, bu kartondan devletçiklerin başına da yöneticiler atadı. Bu yöneticiler ümmetin bölünmüşlüğünü derinleştirip sorunlarını cüceleştirdiler... Filistin sorunu, Müslümanların sorunu iken cüceleştirilip Filistin halkının ve mültecilerin sorunu haline geldi. Tabi bu, yöneticiler, rejimler ve ayrılık kapısı için bir servet harcayan Batılı efendileri nazarında böyledir... Bu ümmet gözünde Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın sözü, bu rejimlerin sözünden çok daha değerlidir.

إِنَّ هَٰذِهِ أُمَّتُكُمْ أُمَّةً وَاحِدَةً وَأَنَا رَبُّكُمْ فَاعْبُدُونِ“Hakikaten bu bir tek ümmet olarak sizin ümmetinizdir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyle ise bana kulluk edin.”^{[Enbiya 92]} İşte bunun canlı örneği önünüzde. Yeşil Tunus’tan, ümmetin devrimini yeniden canlandıran ülkeden, sömürgeci kâfirin parçalayıp Asya ve Afrika diye ayırdığı beldeden Muhammed El Zevari adında bir şehit çıkıyor ve Yahudiler karşısında cihat kapasitesini geliştirerek Müslümanların Filistin sorunu için çalışıyor. Neden? Tunuslu ve Filistinli olduğu için mi? Hayır, Müslüman olduğu için. Dini onu harekete geçirerek gasp edilen Müslüman bir ülke için çabalıyor ve Yahudilerle barış yapan bazı Filistinliler ihanet ederken o savaşıyor...

Şüphesiz bu, canlı bir örnektir. Başka örnekler de vardır. Müslümanlar, Afganistan, Çeçenistan sonra Bosna ve Irak, daha sonra Suriye için, Afgan, Suriyeli, Iraklı oldukları için değil, Müslüman oldukları için sınır ve ırka bakmaksızın Müslüman bir ülkeye saldıranlarla savaşmak üzere seferber oldular. Bu, insanlara nispetle bizim tek bir ümmet olduğumuzun en bariz örneğidir. Biz, Müslümanız ve vatanımız değil dinimiz bizi birleştiriyor. Kimliğimiz, Kuran ve Sünnettir, pasaportumuz değil... Yarın ki çok yakındır Allah’ın izniyle bu gariplerin kahramanlıkları, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletinin sayfalarına yazılacaktır... Kabilelerinden ayrı yaşayan bu gariplere müjdeler olsun. Nitekim Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem farklı milletlerden olanları böyle niteledi. Onlar ki tertemiz kanlarıyla yöneticiler ve onların efendilerinin ifsat ettiğini ıslah ederler. Yöneticiler ve sömürgecilerin tuzağına rağmen gerçekten yeniden Müslümanların vahdetini sağladılar... Kâfirlerin Müslümanları paramparça ettikleri eylemler boşa gitmiştir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّ هَٰذِهِ أُمَّتُكُمْ أُمَّةً وَاحِدَةً   “Hakikaten bu bir tek ümmet olarak sizin ümmetinizdir.”^{[Enbiya 92]} Biz, ümmetin yiğit evlatlarından bir yiğidin şehadetini tebrik ediyoruz. Umarız Allah Subhânehu ve Teâlâ, dinini ve onun için çalışanları üstün kılar da Müslümanların bir devleti olur. Onların işgal altındaki ve gasp edilen ülkelerini kurtarır. Onları korur ve savunur. Onlarla birlikte ümmetin, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet kapasitesini yeniden diriltir. Bu, Allah’a zor değildir.”