Lübnan yönetimi ve arkasındaki güç Amerika, orantılı temsile dayalı seçim kanunu ile darmadağınık olan siyasal sistemi yenilemeye çalışıyor. Bu yüzden bazı bağımsızlara meclis kapısı aralandı. Yönetim karşıtı olan ülke halkını kandırmak üzere Lübnan devletinin iyi bir yaşam için bir şans olduğu söylendi.

Gerçek şu ki demokratik yönetim sisteminde devlet gelirleri, siyasal iktidara egemen parti ve politik akımların kaprislerine tabidir. Demokrasi, bu parti ve akımlara, geniş siyasal yetkiler, siyasal ağırlık ve yasamayı etkileme gücü vermektedir. Bu nedenle demokratik sistemde, siyasal baskı araçlarına sahip iktidar elitinin çıkarları güvence altındadır. Dolayısıyla Lübnan seçim kanununda ilk ve son yapılan değişiklik, mevcut iktidarın çıkarlarını güvence altına almak içindir.

Politikacıların temsil hakkını iyileştirme safsatalarına gelince, tamamen içi boş söylemlerden ibarettir. Demokratik sistemlerde genellikle seçimler, aynı rejimi üretmek için bir araçtır ve Lübnan da bundan istisna değildir. Bu yüzden iktidar olduğu gibi kalacaktır, her ne kadar bazı partiler, başka parti ya da sözde bağımsızlar yararına bir kaç koltuk kaybetseler de. Ancak bu bağımsızların hiçbir ağırlık ve gücü yok, dolayısıyla varlıkları mevcut iktidar için sadece dekoratif bir aksesuardır. Seçimlerden sonra da şuan ki iktidar, ayrıcalıklarını olduğu gibi koruyacak, devletin kaynakları ve yağmalama fonları ceplerinde olacaktır. Politik sistem de olduğu gibi devam edecektir. Ülkede kayda değer hiçbir değişiklik olmayacaktır.

Lübnan varlığının, devlet dinamikleri ve zati otoriteden yoksun olması bir yana sömürgeci güçlere bağlıdır. Başta da Amerikan terör devletinin boyunduruğu altındadır. Devletin en önemli kaynaklarının Amerika’nın kontrolünde olduğu akıllı birine sır değil. Bu kaynakların tasarrufunda Amerika, siyasi iktidardaki memurlarını ve ajanlarını referans almaz. Her ay mutlaka ABD askeri heyeti ya da Amerikan Büyükelçisi veya ABD Kongresi Komite Başkanı ya da Kongre üyesi Lübnan’a ziyarette bulunurlar. Hassas pozisyonlar veya güvenlik alanı için atamalar yaparlar.

Lübnan’daki Amerikan politikasının dinamiği, Ortadoğu’da olup bitenlerden pek farklı değil. Amerika, Müslümanlara karşı savaş ilan etti ve bu savaş için tüm ajanlarını emrine amade kıldı. Lübnan devlet kurumları, İslam’a karşı Amerikan savaşında ABD’nin hizmetindedir. İran ve İran partisi Suriye ve Lübnan sınırında Amerikan çıkarlarına hizmet için kullanılmaktadır. Reisicumhur olur olmaz insanlar arasında nefret ve ırkçılığı yayan, reform ve değişiklik gibi boş sloganlarla cumhuru kandırdıktan sonra rakipleri aleyhine destek toplamak için çalışan mevcut Cumhurbaşkanı da hakeza öyledir.

İşte son seçim yasaları, bu bağımlı politik kıskaç altında doğmuştur. Bu yasalar, Müslümanlara karşı Amerikan savaşının tamamlayıcısıdır.

Ey Lübnan Müslümanları! Çeşitli nedenlerden ötürü bu seçimlere katılmaktan şiddetle uyarıyoruz. Ve bu laik ve mezhepçi rejimden, mezhepçilik temeline dayalı siyasi sembollerinden el etek çekmeye davet ediyoruz. Gözünüzü dünyanın her tarafına saçılmış ümmet ile kenetlenmeye dikin. Kapsamlı değişim ve İslami hayatı yeniden başlatma sürecinin bir parçası olun. İcabet edecek misiniz?