Hizb-ut Tahrir / Malezya, Hindistan’daki özellikle de Yeni Delhi’deki Müslüman katliamını protesto etmek amacıyla 06 Mart 2020’de Kuala Lumpur’da Hindistan Yüksek Komiserliği önünde barışçıl bir gösteri düzenledi. Başbakan Narendra Modi’nin işbirliği ve izniyle Hindu radikaller, 2019 Vatandaşlık Değişiklik Yasası’nı protesto etmeleri sonrasında Müslümanları öldürmeye, camileri yakmaya, evleri ve diğer taşınmaz malları yıkmaya başladılar. Dünyanın en büyük demokrasisi olduğu iddiasında bulunmasına ve övünmesine rağmen Hindistan, utanmadan en ayrımcı yasayı onadı ve Hindistan’ı Müslümansız bir Hindu devleti yapma niyetinde olduğunu duyurdu. Efendisi Trump’ın, “Radikal İslam” ile mücadele bahanesiyle Müslümanları öldürmek için yaktığı yeşil ışığın ardından Modi, böyle iğrenç bir suç işleme cesaretini kendinde buldu.

Protesto, Cuma namazı sonrası Yüksek Komiserlikten 250 metre uzaklıkta bulunan Mescidi Jamiul İhsan’da başladı. Camiden hareket eden protestocular, yol boyunca kuvvetli tezahüratlar attılar, tekbirler getirdiler. Protestoya önderlik eden Hizb-ut Tahrir / Malezya Sözcüsü Üstat Abdul Hâkim Osman’ın Yüksek Komiserliğe nota vermesi engellendi. Notanın bina dışındaki posta kutusuna atılması istendi. Burada kalabalığa duygulu bir konuşma yapan Abdul Hâkim, Yüksek Komiserlik ya da temsilcisinin notayı kabul etmemesi korkaklığının göstergesi, Hindistan’daki Hindu aşırılık yanlısı rejimin işlediği suçların ve suçluluğun açık kanıtıdır dedi.

Konuşmasında Abdul Hâkim ayrıca genelde Malezya ve tüm Müslüman ordularını özelde Pakistan ve Bangladeş silahlı kuvvetlerini Hindistan’daki Müslümanları kurtarmak ve baskıcı aşırılık yanlısı Hindu rejiminden özgürleştirmek için Allah yolunda cihat ilan etmeye çağırdı. Son olarak konuşmasını bitirmeden önce Hizb-ut Tahrir / Malezya Sözcüsü, tüm Müslümanları Hilafeti yeniden kurmak için Hizb-ut Tahrir ile omuz omuza vermeye davet etti. Zira Hilafet, dünya çapındaki Müslümanları kurtarmanın ve İslam’ın emrettiği gibi onları tek bir liderlik altında birleştirmenin yegâne ve tek çözümüdür. Abdul Hâkim duygulu konuşmasını “Hizb-ut Tahrir, İslami hayatı yeniden başlatmak ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in dönüşünü müjdelediği Hilafeti yeniden kurmak için dünya genelinde gece gündüz çalışmaktadır”sözleriyle sona erdirdi.

Protestocuların şiddetli öfkesine rağmen protesto olaysız sona erdi. Bu vesileyle Hizb-ut Tahrir / Malezya, tüm Müslümanları özellikle de Hindistan Müslümanlarını sadece Modi’yi değil aynı zamanda Amerikan eliyle Gucerat kasabı Modi’nin Müslümanları yönetmesine izin veren demokratik sistemleri de reddetmeye çağırdı. Hizb-ut Tahrir, Hindistan Müslümanlarına 28 Recep 1342’de Türkiye’de Hilafetin yıkılışı sonrasında Hilafeti yeniden kurma çağrısı yapan ilk grupta Hindistanlı âlimlerin ve Müslümanların yer aldığını hatırlatmak ister. Onlar, Hilafetin Müslümanların yegâne devleti ve sistemi, bütün Müslümanların tek koruyucusu ve kalkanı olduğunun farkındaydılar. Bu münasebetle Hizb-ut Tahrir, Hindistan’da zulüm gören Müslümanlara güç ve sabır vermesi, bütün baskıcı rejimleri yıkması, yerine Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurması için Allah’a dua ediyor.