Rohingyalı Müslümanlar, geçtiğimiz Nisan ayında Tayland’ın Songkhla ilindeki gözaltı kamplarında toplu mezarlar bulunmasının ardından medyanın dikkatini çekmişti. Şu günlerde kötüleşen Rohingyalı Müslümanlar krizi tekrar medyanın dikkatini çekti. Geçtiğimiz günlerde insan kaçakçılığı örgütleri tarafından Rohingyalı Müslümanların Andaman Denizi’nin ortasına öylece bırakıldıklarına dair binlerce rapor yayınlandı. Raporlara göre Endonezya ve Malezya’ya sığınmak amacıyla gizlice Tayland’a geçtikleri aktarıldı. Bu iki Müslüman ülkenin hükümetleri, onlara yardım etmesi gerekirken Rohingyalı Müslümanları insanlık dışı bir şekilde kaderlerine terk ettiler. Yine onların bazıları da hafta boyunca süren zorlu ve korkunç yolculuğun ardından Langkawi’ye ulaştıkları için oldukça şanslılar. Binlercesinin ise yiyecek ve susuz deniz ortasında oldukları düşünülüyor. Malezya hükümeti, kolayca mülteci kabul etmeyeceklerini, yasadışı yollardan ülkeye giriş yapanların tutuklanıp uluslararası sulara ya da ülkelerine geri gönderileceklerini açıkladı. Bu nasıl bir karar? Bu hükümet, 1982 Birmanya Vatandaşlık Hukuku’na göre Rohingyalı Müslümanlar kendi ülkeleri tarafından vatandaş olarak kabul edilmedikleri, çoğunluğu Budist olan kendi ülke vatandaşları tarafından göçmen olarak görüldüklerini bilmiyor mu? Bu hükümet, binlerce Rohingyalı Müslümanlarının evsiz ve Bangladeş-Myanmar sınırındaki kamplarda mülteci durumunda olduklarını görmüyor mu? Bu hükümet, Rohingyalı Müslümanların Myanmar rejimi altında aşırılık yanlısı Budistler tarafından yıllardır zulüm, katliam ve ayrımcılık ile karşı karşıya kaldıklarının farkında değil mi?

Bu hükümet, Myanmar rejimi tarafından Rohingyalı Müslümanlara uygulanan tüm zulümlerin, sadece Müslüman olduklarından ve bu ülkenin yöneticilerinin mensubu olduklarını iddia ettikleri aynı dine inandıklarından kaynaklandığını bilmiyor mu? Müslümanların yöneticilerine yazıklar olsun! Neden bu hükümet, bu dini gönderen, Müslümanları kardeş yapan ve birbirlerine yardımı farz kılan Allah Subhânehu ve Teâlâ’nınemirlerini dinlemiyor? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu: وَإِنِ اسْتَنصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ”Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, yardım etmek üzerinize borçtur.” ^{[Enfal 72]}

Hizb-ut Tahrir / Malezya, bu vesileyle Malezya hükümetine Rohingyalı Müslümanlara yardım etmeyi, onlara yiyecek, barınak ve daha fazlasını temin etmeyi, bu ülkede yaşamalarına izin vermeyi, onlara uygun istihdam, eğitim, sağlık hizmetleri vb. sağlamayı hatırlatır ve önerir. Çünkü bu ülke, Müslüman bir ülkedir ve tüm Müslümanlara aittir. Malezya hükümeti, Myanmar rejimi ile olan tüm ilişkileri kesmeli, büyükelçi ve diğer temsilcilerini Myanmar’a geri göndermelidir. Bunun da ötesinde Myanmar rejimini derhal Rohingyalı Müslümanları katletmekten vazgeçmesi için uyarmalı ya da şiddetli bir siyasi tepki ile karşılık vermelidir.

Hizb-ut Tahrir / Malezya, Müslüman ümmete de şunu hatırlatmak ister ki Rohingyalı Müslümanların şu an ki durumu, Filistin, Suriye, Keşmir, Irak, Afganistan ve diğer Müslüman ülkelerde olduğu gibi, Hilafet Devletinin yokluğunun doğrudan bir sonucudur. Hilafet olmadan İslam ümmeti, milliyetçilik adı altında paramparça edildi. Sahtekâr Batı, ümmet arasına sanal sınırlar çizerek ulus devletler oluşturdu. Uluslararası arenada onları daha fazla ezmek için kâfir devletler, Müslümanlar arasında var olan anlaşmazlıkları istismar etti. Çünkü kâfirler, koruyucu bir kalkan olarak İslam ümmetinin Hilafete sahip olmadığını biliyorlar. Nitekim Hilafet Devleti, hiçbir Müslümanı asla göz ardı etmeyecektir. Bırakın onların kâfir rejimlerin elinde ölmesine, acı çekmelerine bile asla izin vermeyecektir. Sadece İslam’ı reddetmekle kalmayan, aynı zamanda Müslüman kardeşlerine karşı insanlıklarını kaybeden demokratik sistem altındaki hain yöneticilerin aksine Hilafet Devleti, İslam ümmeti için bir kalkan görevi görecek, onları koruyacak, onlarla ilgilenecek ve onları sevecektir.

Ey Müslümanlar! Rohingyalı Müslümanlar trajedisi, bize Müslümanların yöneticilerinin nasıl da insanlıktan nasibini almadıklarını ve Hilafete yeniden ne kadar da çok acil ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Bu nedenle haydi gelin Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti yeniden kurmak için Hizb-ut Tahrir’in asil çabalarına destek verin. Hilafet, uzun süre zulme maruz kalan Rohingyalı Müslümanların güvenliğini sağlayacak ve Myanmar rejimi tarafından yapılan zulme ebediyen son verecektir.