Kuziboev Sulton, Tiran Rahmon’un Zindanında Şehit Olup -Biz Öyle düşünüyoruz, zira biz kimseyi Allah adına tezkiye edecek değiliz- Şehitler Kervanına Katıldı

مِنَ الْمُؤْمِنِينَ رِجَالٌ صَدَقُوا مَا عَاهَدُوا اللَّهَ عَلَيْهِ فَمِنْهُم مَّن قَضَى نَحْبَهُ وَمِنْهُم مَّن يَنتَظِرُ وَ مَا بَدَّلُوا تَبْدِيلًا

وَمِنْهُم مَّن يَنتَظِرُ وَمَا بَدَّلُوا تَبْدِيلًا

“Müminler içinde Allah’a verdikleri sözde duran nice erler var. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir.”^{[Ahzab 23]}

Geçtiğimiz günlerde Hizb-ut Tahrir üyesi Kuziboev Sulton -Allah rahmet eylesin- Tacikistan zorbası Rahmon’un cezaevinde 48 yaşında hayatını kaybetti. Sulton, İslami hayatı yeniden başlatmak için Hizb-ut Tahrir safında verdiği gayretli mücadelesinden ötürü hayatının 18 yılını yüksek güvenlikli hapishanelerde geçirmiştir.

1971 yılında dünyaya gelen Kuziboev Sulton -Allah rahmet eylesin-, dört çocuk babasıdır. Cezaevinde iken iki üniversite bitirdi. Mahkûmlar, ona “yürüyen ansiklopedi” diyorlardı. 1999 yılında Hizb-ut Tahrir saflarına katılan Sulton, o gün bu gündür İslam davetini taşımaktadır. Tiran Rahmon’un özel birlikleri tarafından 15 Ocak 2000 günü gözaltına alındı. 3/7 nolu yüksek güvenlikli koloni hapishanesine transfer edildikten sonra ağır işkencelere maruz kaldı. Sulton hapiste hastalandı. Bacaklarında gelişen ciddi kemik hastalığı yüzünden ameliyat olsa da ölümüne değin topalladı.

2004 yılında Sulton, cezasını bitirdikten sonra serbest bırakıldı. Cezaevinden çıkar çıkmaz İslam davetini taşıma faaliyetlerine devam etti. Ardından 2005 yılında tekrar tutuklandı. Bu kez uzun süreli hapis cezasına çarptırıldı ve Tacikistan’ın en ağır hapishanesinden biri olarak bilinen 3/3 nolu koloni hapishanesine nakledildi. Bu cezaevi, mahkûmlar arasında “tuğla bölgesi” olarak bilinir, zira tutuklular, zorla tuğla üretiminde çalıştırılıyor. Orada mahkûmlara günde altı kez sayım yapılıyor ve tüm Hizb-ut Tahrir üyelerine otomatikman “firar edebilir” statüsü veriliyor ve o gözle bakılıyor. Sulton, bu koloni hapishanesinde tüberküloz hastalığına yakalandı. Bir süre hapishane revirinde yattı. Bu süre zarfında Devlet Başkanı Rahmon’un bir ofis çalışanı Sulton’a eğer İslam davasından vazgeçerse, hemen serbest bırakılacağına dair söz verdi. Ancak Sulton, böyle bir söz vermeyi kesin dille reddettiği için serbest bırakılmadı ve koloni hapishanesinden çıkamadı. Uzun yıllar hastalık çekti, her şeye rağmen yine de davasına devam etti. Bu koşullarda dahi ölene değin bir gün olsun davasını bırakmadı.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Bürosu olarak biz, Sulton kardeşimizin ailesine en derin başsağlığı dileklerimizi sunuyor ve Allah’tan ailesini sebat, sabır ve metanet diliyoruz. Umarız Allah, Sulton’un şehadetini kabul eder. Zira biz kimseyi Allah adına tezkiye edecek değiliz. Tiran Rahmon ve rejimini, yandaşlarını ve işbirlikçilerini helak etmesi için Aziz ve Cebbar olan Allah’a dua ediyoruz. Umarız Allah, en kısa zamanda Müslüman mahkûmları serbest bıraktırır ve bir an önce arkasında savaşılan, kendisiyle korunulan ümmetin kalkanı İmamın kurulmasını nasip eyler. Gerçekten bu Allah’a pek kolaydır!