Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HTu2013BAu20132012u2013MMBu2013TRu20130010 H. 25 Raceb 1433
M. Cuma, 15 Haziran 2012

-Basın Açıklaması- Amerika'nın Cürmünün Bir Sınırı Yok mu?!

Dün, yani 14.06.2012 Perşembe günü, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen karşımıza çıkarak Afganistan'ı terk etmeyeceklerini söyledi!! Görünen o ki sekreter, bu sözüyle Afganistan'daki Müslümanların kanlarını dökmeye devam edeceklerini, onların mallarını çalıp yağmalamayı ve ülkelerini işgal etmeyi terk etmeyeceklerini kastetmektedir! Zira NATO'ya bağlı düşman güçleri, 06.06 Çarşamba günü şafaktan önce başkent "Kabil'in" 30 kilometre güneyine düşen Lugar eyaletinin başkenti "Baraki Barak"şehrine hava saldırısı düzenlemiş ve çoğunluğu çocuk ve kadın olmasının yanı sıra 18'i de fertlerinden birinin evlilik töreni için hazırlanan tek bir aileden olmak üzere 27 kişi hayatını kaybetmiştir. Bunun üzerine sakinler, ölenlerin sivil olup silahlı olmadıklarını kanıtlamak için kurbanların cesetlerini bölge valiliğine götürmüşlerdir. Nitekim bu olay karşısında sakinlerden bir kısmı da NATO'nun her gün ve her hafta tekrarladığı cürümlerini kınamak için şehrin sokaklarına dökülmüşlerdir.

NATO'nun bu iğrenç cürümsel fiili işlemesi, üyelerinin 20.05 Pazar günü Amerika Birleşik Devletleri'nin Chicago şehrinde toplandığı zirvede zelil teslimiyet belgesini imzalamasından birkaç gün sonraki bir tepkiden öte bir şey değildir. Zira o gün NATO liderleri, 2014 yılının sonunda ölüm ve işkencenden on küsur yıl sonra hayal kırıklığına uğramış bir şekilde ve şekli bir zafer umudu bile olmaksızın Afganistan'dan çekilecekleri tarihe vurgu yapmışlardır.

Artık kindar Batı'nın kusurları tüm dünya Müslümanları için ifşa olmuştur. Dolayısıyla onların, silahlı gurupları takip edip hedef aldıkları iddiaları yoluyla olan hileleri ve yalanları hiçbir kimseyi aldatamayacaktır. Zira onların kendi kavimlerinden olan kardeşleri bile bu iğrenç hususu itiraf etmişlerdir. Mesela Afganistan'daki Birleşmiş Milletlere bağlı Uluslararası "Önemli Bir Yardım" Kuruşu, 07.05 Perşembe günü şöyle bir ifadede bulunmuştur: "Bu ülkede çok sayıdaki sivil ölümler endişe vericidir."

Amerika ile bu şeytanî ittifakında onunla birlikte olanlar, bir İslam ülkesinden bir diğerine hareket etmekteler ve buralarda fesada ve yıkıma yol açmaktadırlar. Mesela Irak'ı boşaltmalarının ve bugün de Afganistan ve Pakistan'da geriye kalanları tamamlamalarının ardından aha şimdi de onlar, Yemen'i yakmak için harekete geçmekteler ve oranın yöneticileriyle işbirliği yapmaktadırlar. Dolayısıyla insansız hava uçakları, köy ve şehir demeden insanları toplu ve bireysel bir şekilde öldürmektedirler. Zaten savaşçılar ile barışçıların arasını nasıl ayırt edecek ki?! Ardından Amerika'nın cürümleri, Uganda ve Cibuti gibi civar ülkelerden olan ajanlarla birlikte Somali'ye intikal etmiştir ki bu, hadaratsal buluşlarının sonuncusu olmuştur! Zira birbirlerini ispiyonlamaları için Somali'nin evlatlarını ayartmışlar ve Müslüman kardeşine karşı onlarla işbirliği yapanları ödüllendirmek için milyonlarca dolar tahsis etmişlerdir. Ancak iş, onların aleyhine dönecek ve Allah'ın izniyle hayal kırıklığına ve hüsrana uğrayanlardan olacaklardır.

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ فَسَيُنْفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ وَالَّذِينَ كَفَرُوا إِلَى جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ "Şüphesiz ki kafirlik edenler mallarını (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcıyorlar, daha da harcayacaklardır. Sonra bu onlar için hasret (yürek acısı) olacak ve sonra (nihayetinde) mağlup olacaklardır. Kafirlikte ısrar edenler ise Cehenneme toplanacaklardır." [el-Enfâl 36]

Bizler, bu büyük meselede aşağıdaki tutumları sergilemekteyiz:

Birincisi: Onlarla birlikte kendilerini aldatanlara, Batı hadaratının parıltısıyla aldananlara, onlardan bir kısmının bazen bilerek veya diğer bazı zaman da bilmeyerek Batı hadaratının çökmüş olan fikirlerini pazarlamaya çalışanlara, işte tüm bunlara deriz ki; artık Batı'nın sürekli olarak sığındığı ve iğrenç yüzünü arkasına gizlediği maske düşmüştür. Zira onların cürümleri, doğusu ve batısıyla tüm yeryüzünü kaplamış olup bunu, uzak yakın herkes bilir bir hale gelmiştir. O halde aklınızı başınıza alıp Rabbinize tevbe etmeyecek misiniz? Zira olaylar bizler ve sizler için ortaya koymaktadır ki; onların demokrasileri katliam ve işkenceden öte bir şey olmadığı gibi özgürlükleri de zulüm ve köleleştirmeden öte bir şey değildir... Dolayısıyla Müslümanların kanlarının hiçbir kıymeti olmadığı gibi ne bayramlarının ne sevinçlerinin nede hüzünlerinin bir kutsallığı vardır. Ancak zulüm günleri sayılıdır. O halde onların gemilerinde olmayın. Zira onların gemileri kesinlikle batacaktır. Aha işte Afganistan, bizim söylediklerimizin kanıtıdır. Haydi o zaman ümmetinize geri dönün ve Allah'ın ipine sımsıkı sarılın. Zira kurtuluş bundadır ve bunun dışında bir kurtuluş da yoktur.

İkincisi: Afganistan'daki mustazaf halkımıza da deriz ki; düşmanınız avurtlarını şişirerek hezimetini ilan etmiş ve kendi eliyle yırttığı belgeyi imzalamıştır. Haydi o zaman güzel bir şekilde sabrediniz. Zira nusrete, birkaç saatlik bir sabır kalmıştır. O halde düşmanlarınıza sebatkar ve dayanaklı olduğunuzu gösterin ve Rabbinize hakkıyla tevekkül edenlerden olun. Zira sizinle nusret arasında sadece birkaç gün vardır ve düşmanlarınız da yenilgi içerisinde olup günden güne ölüme sürüklenmektedir. O halde ümmetinizin evlatlarından muhlis bir şekilde çalışanlarla birlikte çalışarak ve kuvvetinizi ve sultanınızı geri iade edecek olan İslamî Raşidi Hilafet'i kurarak üzerinizdeki hayrı tamamlayın. Zira düşmanlarınızı kahrı perişan edecek ve onları zelil ve hüsrana uğramış bir şekilde ülkelerine geri gönderecek olan sadece ama sadece Hilafet'tir.

Üçüncüsü: Pakistan ve İran'dan Endonezya ve Fas'a kadar her nerede olurlarsa olsunlar İslam ümmetine düşen, Rablerinin bir, nebilerinin bir ve düşmanlarının da bir olduğunu idrak etmeleridir. Dolayısıyla Amerika'nın, Afganistan'daki evlatlarını ve kardeşlerini katletmesi tüm İslam ümmetine yapılmış bir saldırı olup İslam da Amerika ile müttefiklerine karşı kaçınılmaz icraatları almayı Müslümanlara vacip kılmaktadır. Eğer Müslümanların yöneticileri, doğrudan yada dolaylı olarak Amerika'nın cürmü için gizli anlaşma yapıyorlarsa tüm ümmete düşen, onları söküp atmak ve siyasetinde şeri hükümlere dayanacak, ülkesini ve ırzlarını koruyacak ve düşmanını caydıracak olan bir İmama biat etmek için çalışmasıdır.

إِنَّ مَوْعِدَهُمُ الصُّبْحُ أَلَيْسَ الصُّبْحُ بِقَرِيبٍ "Onlara vaat olunan (helak) zamanı, sabah vaktidir. Sabah yakın değil mi?" "Hud 81"


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER