Pazar, 22 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HTu2013BAu20132012u2013MMBu2013TRu20130038 H. 8 Safer 1434
M. Cumartesi, 22 Aralık 2012

-Basın Açıklaması- Hizb-ut Tahrir Bugün, "Kadın'ı, Yoksulluğa ve Sömürüye Karşı Koruyacak Olan Hilafet'tir" Başlıklı Kadınlara Dönük Küresel Bir Konferans Düzenlemiştir

Hizb-ut Tahrir / Merkezî Medya Bürosu, Hizb-ut Tahrir / Endonezya ile koordinasyon içerisinde, kapitalist sistem ile mevcut beşerî sistemlerin tüm modelleri altında yaşayan dünyadaki milyonlarca kadını etkileyen yoksulluğu ve korkunç sömürüyü tartışmak için dünyanın dört bir tarafından yaklaşık 1500 kadının katılacağı kadınlara dönük çok önemli küresel bir konferans düzenlemiştir.

Batı kapitalizmi, dünyayı saptırmakta ve yalancı kapitalist ideolojinin propagandasını yapmaktadır. Zira servet üretiminin garantilenmesini tüm insanî değerlerin üzerinde tutan işte bu aşınmış ideolojidir. Dolayısıyla bu ideolojinin, ekonomik dengeyi garantilemesinin yanı sıra kadınların refah ve finansal güvenliğini garantileyen doğru bir sistem olduğu bir yalandır. Aslında bu sistem, dünyayı değişken bir ekonomiye sevk eden faize ve açgözlülüğe dayalı olup milyonlarca insanın sefaletine neden olan korkunç finansal krizlere yol açmaktadır. Ayrıca faize dayalı serbest piyasa sistemi de, milletler için sorunlar oluşturmakta, onlara borçlar yüklemekte, finansal piyasaları tahrip etmekte ve paraları, yoksullar pahasına zenginlerin ellerinde toplamaktadır. Buda yoksulluğun yayılmasına, ailelerini doyurmak amacıyla zor ve güç şartlarda çalışmak için birçok kadının evlerini ve ailelerini terk etmek mecburiyetinde kalmasına yol açmaktadır. Dolayısıyla Amerika'nın kapitalist rüyası, insanlığın kabusuna dönüşmekte ve dünyayı sonu ölüm olan bir yola sevk etmektedir.

Sadece maddî kar için çalışan sömürgeci kapitalist sistem, neye mal olacağına bakmaksızın içerisinde fabrikalarda veya hizmetlerde veya benzerlerinde uzun saatler ve düşük ücretlerle köleliğe yakın şartlarda çalışmak için hicret eden kadınların olduğu birçok topluluklar oluşturmaktadır. Böylece kadınlar, serveti artırmak için temel bir araç haline gelmekte ve karlar da kapitalist sistemde toplanmaktadır. Bunun yanı sıra kapitalist ülkeler, kadının piyasada çalıştığı sürece bir statüsü olduğunun ve gözetim ve nafaka konusunda ise erkek akrabalarına dayanmasının da utanç verici olduğunun propagandasını yapmaktadırlar! Tüm bunlar, kapitalist ülkelerin kadınların işteki varlığı sayesinde çok büyük karlar elde etmeleri içindir. Zira o, kadınlara baskılar uygulamakta, onları çalışmaya itmekte ve kadının değerini elde ettiği kara ve kazandığı paraya göre belirlemektedir. Buda kadına, taşıyamayacağı büyük bir yük yüklemekte olup onu, analık ve evin mürebbisi olmak rolünün yanı sıra çalışmak yoluyla rızk elde etmek için çalışmaya itmekte, kapitalizm analığı aşağılamakta, kadının önemini azaltmakta, kadınların çocuklarıyla geçirmesi gereken vaktini çalmakta ve onları, çocuklarının mürebbisi olma ve gelecek nesilleri inşa etme gibi esas rollerini terk etmeye zorlamaktadır.

Tüm bunların ardından hala İslam dünyasındaki yöneticilerin ve liderlerin yüceltmeye ve propaganda yapma devam ettiklerini, dahası ülkemizde kapitalist sistemi tatbik ettiklerini görmekteyiz. Nitekim İslam ülkelerinin servetlerini yağmalamak için yaşayan ve ülkeyi Batı için açan işte bu fasit hükümetlerdir. Zira servetleri yağmalamaktalar, insanları köleleştirmekteler ve kadınları, egemenliklerinin altına ve şirketlerinin insafına terk etmektedirler!

Artık bu ajan başarısız hükümetlerin gitmesinin zamanı gelmiştir...

Kadınların ekonomik zulmün acısını çektikleri bu sefil durumun daha fazla devam etmesi imkansızdır!!!

Artık yoksulluğa savaş açacak ve serveti insanlar arasında adil bir şekilde dağıtacak yeni bir küresel sistemin tatbik edilmesinin zamanı gelmiştir. Temel ihtiyaçların, dahası her bir ferdin lüks ihtiyaçlarının garanti edilmesine önem verecek olan işte bu sistemdir...

Nitekim bu sistem, refahı ve ekonomik adaleti sağlayacak ve servetini ümmetin enkazı üzerine bina etmeyecek olan bir devlet inşa edecek olup tüm dünya kadınları işte bu adaleti arzulamaktadırlar... Dolayısıyla bu devlet, yoksulluğu ve köleliği ortadan kaldırmaya muktedir olan bir modeldir. Zira o, kadınlara onur ve saygı çerçevesinde bakacak olmasının yanı sıra onlarla servet üreten araçlar olarak değil de bir insan olarak muamelede bulunacak olan bir devlettir. İşte bu devlet, saf İslamî bir anayasayı tatbik edecek ve kadınlara dönük sahih bir bakış benimseyecek olan Hilafet Devleti'dir.

Faizi, özelleştirmeyi, servetin küçük bir azınlığın elinde toplanmasını yasaklayan İslamî bir ekonomik sistem tatbik edecek olan işte bu devlettir. Kaynakları ve servetleri, fasit gazinolar için değil üretim, imalat, teknoloji ve ziraat için yatırım yapacak, tebaanın omuzlarındaki bir yük olan vergileri yasaklayacak, devletin temelini dış borçlara değil ülkenin kaynaklarına dayandıracak, refahı ve sürekli büyümeyi gerçekleştirecek olan işte bu devlettir. Nitekim Hilafet Sistemi, uzun asırlar boyunca tatbik edilmiş ve yoksulluğu ve yaygın işsizliği ortadan kaldırma noktasındaki ayrıcalıklı gücünü kanıtlamıştır. Bunu ise serveti adil bir şekilde dağıtmak, insanların omuzlarından vergi yükünü kaldırmak ve rolü, kalkınma ve gelişim için verimli bir ortam ve iş fırsatları bulmak olan fertlerin gelirlerini daha çok artırmak için çalışmak yoluyla yapmıştır.

İslamî Hilafet, tebaalarından bir gün bile yoksulluk acısını çekecek tek bir ferdin bile bulunmasına asla rıza göstermeyecektir. Ayrıca Batı'nın İslam ülkelerine dayattığı yapay sınırları ortadan kaldıracak, Müslümanların servetlerini birleştirecek -ki böylece onların servetleri süper bir ekonomik güç oluşturacaktır- olan bu devlettir. Aslında İslam dünyası, Raşidi Hilafet'in gölgesindeki bir hayatın özlemini çeken ekonomik bir dev sayılır.

Tüm bunların yanı sıra İslamî Devlet, kadınların geçimini erkeklere yükleyecektir. Şayet kadının, erkek akrabalarından geçimini sağlayacak birisi yoksa kadına ve gözetimine devlet kefil olacaktır. Dolayısıyla İslamî Devlet (Hilafet), kendisi ve ailesi için yeterli maişeti sağlaması için herhangi bir kadını bir gün bile acı çekmeye mecbur bırakmayacaktır! Ayrıca İslamî Devlet'te kadının şayet dilerse çalışma seçeneği olduğu gibi herhangi bir kadın da zor ve aşağılayıcı şartlarda çalışmaya asla zorlanmayacaktır. Bilakis sahih İslamî Ekonomik Sistemin gölgesindeki şartların, zulüm, sömürü ve aşağılanmadan hali olması gerekir. Zira onun gölgesinde kadınlar, haklarını elde edecekleri gibi bu ümmetin anaları olma şeklindeki temel mefhum üzerine kadınlar ortaya çıkaracak olan bir devlettir. Nitekim Hilafet'in nazarında kadının onuru ve konumu mukaddes olup kendisine küresel bir model olarak bakılacak olan Hilafet Devleti'nin kadınları tüm dünyayı kıskandıracaktır...

Hizb-ut Tahrir olarak bizler, dünya kadınlarını kendileri için onuru gerçekleştirecek olmasının yanı sıra gözetimi ve refahı da gerçekleştirecek olan Hilafet'i kurmak için bizimle birlikte bu daveti yüklenmeye davet ediyoruz...

الر كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ لِتُخْرِجَ النَّاسَ مِنْ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ بِإِذْنِ رَبِّهِمْ إِلَى صِرَاطِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ "Elif. Lâm. Râ. (Bu Kur'an), Rablerinin izniyle insanları zulumattan nura, yani Azîz ve Hamid olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır." [İbrâhim 1]


Dr. Nesrin Nevaz
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Bürosu Üyesi

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER