Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Bürosu 22.08.2013 tarihinde, "Kazakistan Hükümeti Müslüman Bir Bayanı Aşırılıkla Suçluyor ve Kocasını Savunduğu İçin de Cezalandırıyor" başlığı altında bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada üç çocuk annesi ve Hizb-ut Tahrir / Kazakistan üyelerinden Galiulina Rafis'in eşi olan Natalia Vatinkovu'nun mahkemesini değindi.  Astana şehir mahkemesi, 22.07.2013 tarihinde Kazakistan Ceza Kanunu'nun 233. Maddesinin 2. paragrafına göre "Aşırılığa davet içeren yayınlar dağıtmak" suçlamasıyla Natalia hakkında zorunlu ev hapsi hükmünü verdi.

Kaztag gazetesine göre aynı mahkeme Cumartesi günü Natalia'yı beş yıl hapse mahkûm etti. Kazakistan Ceza Kanunu YKRK 2. maddesinin 233-1. paragrafına göre "Terörizm ya da aşırılığa teşvik veya terörist eylemler yapmaya açık davet" suçlamasıyla mahkûmiyet dönemini ıslah evinde geçirmesine hükmetti. Çünkü Natalia, inandığı ve davet ettiği fikirleri sebebiyle yedi yıl hapse çarptırılan kocası hakkındaki zalim kararı protesto etmek amacıyla kamuoyuna hitap eden bildiri dağıtıyordu.

Astana 2 Nolu şehir mahkemesinde yargıç olan Galina Belkliova, "Natalia ve kocasının takibi uzun süre önce başladı. Kocası Galiulina Rafis Hizb-ut Tahrir'e mensup olduğu suçlamasıyla 2010 yılında yedi yıl hapse çarptırıldığını" zikretti. Mahkûmiyet gerekçesi, Natalia'nın kamuoyuna hitap eden bir bildiri dağıtmasıdır. Natalia bildiride kocası Galiulina Rafis'in 2010 yılında Hizb-ut Tahrir'e mensup olduğu suçlamasıyla hâkim tarafından yedi yıl hapse mahkûm edilen kararın zulüm olduğunu söylüyordu. Galiulina Rafis, cezaevinden sızan bir ses kaydı yoluyla Kazakistan'daki kamuoyuna bir konuşma yaparak cezaevi yönetiminin tutuklulara özellikle Müslümanlara yaptığı kötü muameleden bahsetti. İşkence yöntemlerini, mahkûmlara yapılan kötü muameleyi, aşağılamayı, İslam'ın farzlarını, ibadet ve nafileler yoluyla Allah'a yaklaşılmasına engel olunarak baskı yapıldığını belirtti. Galiulina Rafis haksız yere tutuklandıktan sonra güvenlik teşkilatı sadece kocasına yapılan zulmü kaldırmaya çalışan Natalia'yı takibe aldı. Natalia kocasının sorunu hakkında kamuoyuyla konuşuyor, tagût tarafından yapılan zulüm ve işkencenin boyutunu, kocasına karşı uydurulan yalan kanıtları insanlara açıklıyordu.

2013 yazında zorba rejim Natalia'ya karşı dava açtı ve onu takip etti. 2013 yılının Temmuz ayında da evinde ev hapsi cezasına çarptırıldı. 7 Ekim'de mahkemeye çıkması gerekiyordu, ama her zamanki gibi mahkeme 12.10.2013 Cumartesi gününe ertelendi. Daha sonra jet hızıyla ve çarpıcı bir şekilde mahkeme düzenlendi ve Natalia beş yıl hapis cezasına çarptırıldı. Zalimler, mahkeme salonunda onu tutukladılar. Bu zalimane eylemle üç küçük çocuğu anne babasız ve bakımsız bıraktılar. Natalia sadece kocasını savunduğu için ve serbest bırakılmasını talep ettiği için hapsedildi. Çünkü hakkı konuştu, kocasına ve ailesine yapılan zulmü dile getirerek hakkı haykırdı. Natalia'nın zorba otorite karşısında söylediği söz, aşırılık eylemi oldu. Kazakistan'da yargı sistemi bozuktur ve Cumhurbaşkanı Nazarbayev'in etkisi altındadır. Yargı çevrelerinde torpil sıradan bir şeydir. Bu temele göre davalar ele alınmaktadır. Yargı sisteminde rüşvet ve adam kayırma gibi pis işler normal ve doğal bir şeydir. Birisi kalkar doğruluğu fark eder de hakkı haykırırsa, yolsuzluğun düzeltilmesini talep ederse, rejim ve kurumlarında yaygın yolsuzluktan insanlara bahsederse, iktidardaki yetkililer, onu takibe alırlar, kovalamaya başlarlar. Bu kişi Müslüman ise, suçu çok basittir aşırılık ve terörizm, sonra hapse atılır. Kazakistan'daki yetkililer, halk arasına kötülük saçıyorlar, yolsuzluk ve ahlaksızlığı yayıyorlar, kişiyi dürüst ya da onurlu olmaktan engelliyorlar. İşte Natalia bu bozuk hâkimlerden korkmadı, aksine mahkeme önünde cesaretle ailesini savunmakla, hükümetim zulmünü ve işledikleri kötülükleri açıklamakla suçlu sayılamayacağını söyledi. وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلَّا أَنْ يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ "Onlardan ancak Aziz ve Hamid olan Allah'a iman ettikleri için intikam aldılar." ^{[Buruc 8]} Ebu Hurayra'dan şöyle dediği rivayet edildi: Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: إِنَّ اللَّهَ قَالَ مَنْ عَادَى لِي وَلِيًّا فَقَدْ آذَنْتُهُ بِالْحَرْبِ  "Şüphesiz Allah kim benim veli kuluma düşmanlık ederse, Ben de ona harp ilan ederim." ^{[el-Buhârî]}