Regnum ajansı, 25 Nisan günü yayınlanan bir haberde Başkurdistan'da hakkında dava açılan diğer dört kişiye ek olarak aşırı örgüte mensup hücreler oluşturmakla suçlanan Kadim Habirov'a karşı ceza davası açıldığını belirtti. Yayınlanan raporda şöyle denildi: "Mahkeme, Habirov'un illegal Hizb-ut Tahrir terör örgütünün aktif bir üyesi olduğu ve yerel nüfus arasında aşırı hücrelerin oluşturulmasında yer aldığı hükmüne vardı."

"Aşırılık" kavramının manasına gelince, Rusya Federasyonu'nun yasal protokolüne göre, aşırılık kelimesinin sınırlandırılmış net bir anlamı yoktur. Bu kavram hâlâ belirsiz. Bunun kanıtı da ortak Rusya Federasyonu üyesi Andrei Demidov'un söyledikleridir: "Sözün özü Rusya'da "aşırılık" kavramı çok belirsizdir. Bunun bir tesadüf olması mümkün değildir. Çünkü aşırılık kavramı esnektir, iktidarı eleştiren herkesi suçlu sayabilecek konumdadır. Her neyse nasıl mahkeme bu tür hükümler verebilir? Aşırılık kavramı belirsiz olduğuna göre nasıl mahkeme aşırı örgüte mensup hücreler oluşturmak hükmüne varabilir? Hâkim ve onların temsilcilerinin iddia ettikleri açıkça yalandır. Örneğin "Sanıklar, kiralık bir dairede periyodik aralıklarla toplantılar düzenliyorlar. Aşırıcı görüş ve fikirlerini yaymak, davetlerini genişletmek amacıyla yasaklı örgütün fikirlerini etüt ediyorlar." Dediler."

Kadim daha önce 2007 yılında da yargılanmış ve bir yıl hapse mahkûm olmuştu. Ama infazı ertelenmişti. 2010 yılında ise Chelyabinsk bölgesinde tutuklanmış, Rusya Federasyonu ceza kanununun 282. Maddesinin ikinci fıkrasına göre iki yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Siyasi bir parti olan Hizb-ut Tahrir üyeleri, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in metodunu örnek edinerek, Müslümanları İslami hayatı başlatmaya davet ederler. Ne Rusya'da ne de diğer yerlerde asla maddi eylem yapmazlar. Partinin programı ve metodu ayın on dördü gibi net ve berraktır. Yalancılar, ne zaman gerçekleri gizlemeye ve çarpıtmaya çalışsalar, bunda asla başarılı olamayacaklar, gerçekler her daim ortaya çıkacaktır. Kremlin'deki iktidar, gerçeği çarpıtarak ve gizleyerek büyük bir sapıklık içindedir. Üstelik iktidar, Rus kamuoyunu yanıltmaktadır. Rusya'daki otoritenin, Rus halkının hayrına ve her iki yurtta da kurtuluşuna vesile olacak hakkın sesini işitmesini istemediği açıktır. Bu nedenle sözde teröristler ve aşırılar ile halkı korkutuyor. Daveti yüklenenlere karşı baskıları meşrulaştırmak için patlamalar düzenliyor ve terörist eylemler yapıyor. Hizb-ut Tahrir gençleri, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in çizdiği hattı adım adım takip ederek hakka davete devam edecekler. Onları ne bu yalanlar ne de baskı kampanyaları asla bu yoldan vazgeçiremez. Aksine bunlar, Allah'ın yardımına güvenerek ve inanarak Allah'ın rızasını aramaya yönelik kararlılıklarını artıracak. Batılın orduları eninde sonunda hüsrana uğrayacaklar.

Ey İslam ümmeti! Kremlin Çarının kamçıları altında ezilen ve zulüm gören mazlumların yardım çığlıklarına icabet eden Mutasımlar yok mudur? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يُرِيدُونَ لِيُطْفِؤُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُو "Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır." ^{[Saff 8]}

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Bürosu