Özgür Asya Radyosu, 20 Mayıs Salı günü Sincan polisinin, Sincan eyaletinde bir okulda başörtüsü takan ortaokullu kızların ve kadınların gözaltına alınmasını protesto eden çoğunlukla Uygur Müslümanlarından oluşan yüzlerce erkek ve kadın protestocu üzerine ateş açtığını bildirdi. Başlangıçta tutuklu kadın ve kızların aileleri, Aksu ilçesinde hükümet binalarının önünde tutuklananların derhal serbest bırakılması talebiyle toplandılar. Daha sonra diğer vatandaşlar tutuklamalara karşı öfkelerini ifade etmek amacıyla protestoculara katıldılar ve protestonun boyutu arttı. Görgü tanıklarına göre dört ölü ve birkaç yaralı var. Onlarca protestocu da polis tarafından gözaltına alındı.

Hizb-ut Tahrir, totaliter Çin rejimi tarafından hem masum Uygur Müslümanlarına karşı işlenen bu mücrim olayı, hem de bölgede İslami uygulamalara karşı devam eden saldırıları şiddetle kınar. Çin hükümeti belli ki dincilik ve terörizm duygularını, yıllardır amansız kampanyasını sürdürmek için bir kılıf olarak kullandı. Köklü İslami inançlarını terk etmeye zorlanan Sincan Müslümanlarına uygulanan dini baskı, asimilasyon ve şiddet bu acımasız kampanyanın bir yansıması olsa gerek. Çin hükümeti tarafından atılan adımlar, sıkı önlemler içeriyor. Sakallı Uygur Müslüman erkeklerin ve başörtüsü takan kadınların hükümet binalarına girişini ve kamusal alanda dolaşmalarını yasaklıyor. Ayrıca rejim, özel din eğitimi yasakladı. Devlet çalışanlarının veya 18 yaşın altındaki herkesin Camiye gitmeleri, öğrencilerin, öğretmenlerin ve memurların Ramazan'da oruç tutmaları yasaklandı. Geçen yıl yetkililerin, Sincan eyaletinde Aksu ilçesinin bir Caminde Uygur Müslümanlarının namaz kılarken ona karşı eğilmelerini sağlamak amacıyla namazgâha Çin bayrağı astıkları bildirildi. 16 Nisan 2014'de Sincan Shayar ilçe Hükümet Web sitesinde, yerel halktan dini davranış sergileyenleri, İslami elbise giyenleri [cüppe sarık], sakallı erkekleri, anlaşmazlık, evlilik ve boşanmada dini mahkemeleri tercih edenleri ihbar edenlere ödül konulduğu aktarıldı. Tüm bunlar yanı sıra Sincan Müslümanları ayrımcılık politikaları nedeniyle yıllarca ayrımcılık, baskı, işsizlik ve yoksulluğa maruz kaldılar. Baskıcı rejim onları demir yumrukla yönetti, kendi toprakları içinde onları marjinalize etti. Rejim, rastgele aramalar yapıyor, Uygur Müslümanlarını gözaltına alıyor. Uygur Müslüman kadınları, 9 aylık hamile olsalar bile kürtaja zorluyor. Bu rejim, sadece son bir yılda onlarca Sincan Müslümanlarını öldürdü. Çin hükümeti, Uygur Müslümanlarının dinlerine olan bağlılıklarını bölgede ekonomik çıkarları için açıkça tehdit olarak görüyor. Hizb ut Tahrir olarak biz, bu totaliter rejime deriz ki, eğer baskıcı eylemlerin İslam'ı yok edebileceğini veya Doğu Türkistan'da onun artan etkisini durdurabileceğine inanıyorsa, yanılmıştır. Onlarca yıl baskıcı politikalarına rağmen, Müslümanların dinlerine olan sevgileri ve hükümlerine olan bağlılıkları gitgide artmıştır. Ayrıca eğer dünyanın dikkatini çekmeden İslam'a ve Müslümanlara yönelik bu baskıcı politikalarını sürdürebileceğini düşünüyorsa, büyük yanılgı içindedir. Çünkü Hizb ut Tahrir olarak biz, kardeşlerimize yapılan bu cürümlere asla tolerans göstermeyeceğiz. Daha doğrusu onları uluslararası medya ve dünyanın her yerindeki Müslümanlara teşhir edeceğiz. Yarın işledikleri tüm suçlar ve vahşetten dolayı Allah'ın izniyle yakında kurulacak Hilafet Devletinin önünde mahkûm kafesinde bu suçların hesabını verecekler.

Ey değerli Uygurlu Müslüman kardeşlerim! Sizin durumunuz, kalbimizi sızlatıyor. Bu nedenle biz, gece gündüz Hilafeti kurmak için çalışıyoruz. Hilafet sizden zulmü kaldıracak, geçmişte olduğu gibi İslami yönetim altında yeniden sizin güvenliğinizi sağlayacaktır. Bilin ki siz, size zulüm yapanlardan çok daha güçlüsünüz. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ sizinledir. Allah Subhânehu ve Teâlâ kiminle birlikte olursa, o her zaman zafer elde eder. Bu yüzden bütün eylemlerinizde dininize sıkı sıkı sarılın ve Hilafeti kurmak için çalışın. Çünkü tek kurtuluşunuz Hilafet Devletidir.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Bürosu
Kadınlar Kısmı