İnsan hakları örgütleri aktivistlerine göre Taşkent Bölge Mahkemesi, 14 Mayıs 2014'de Özbekistan Cumhuriyeti Ceza Kanunu'nun 244-2 ilk fıkrası uyarınca "Örgüt kurmak, yönetmek, aşırı dinci bölücü örgütlere ve yasaklı diğer örgütlere" üye olmak suçlamasıyla Tinaz kenti sakinlerinden yedi kişi hakkında [yasaklı Hizb-ut Tahrir üyeliği suçlamasıyla] karar verdi. Bahadır Ahmedov [34] ve Abdurrahman Mirzayev [45] on yıl, Siraceddin Baymtov [39] sekiz yıl, Lütfullah Barmanov [37], Hasan Tordokhadiyev [27], Amidecan İsayev [34] ve Bahram Ahmedov da [31] üç yıl şartlı hapis cezasına çarptırıldılar.

Özbekistan'da Kerimov iktidarının üzerinden 25 yıl geçti. O zamandan bu yana ülkede zikre değer herhangi bir başarı sağlanamadı. Hatta bu rejim, ülke ve insanları yakıp yıktı. Onun döneminde ülke iyice dibe vurdu. Hem fiziksel hem de entelektüel olarak kasten insanları yoksullaştırdı. Ülkenin zengin doğal kaynakları, iktidara çöreklenen mücrim siyasi erk tarafından talan edildi. Devlet organlarının tümü bunların kontrolündedir. Bu mücrim çeteden bağımsız neredeyse herhangi bir sorumluyu görmek mümkün değildir. Bu nedenle bu çete üyeleri, servet üstüne servet, zenginlik üstüne zenginlik katarken her gün gitgide Özbekistan insanlarının yoksullaştığını görüyoruz! Öte yandan rejim, insanların fikirlerini de ifsat ediyor. Eğitim sistemini tahrif etti, Latin alfabesini benimsedi. Geriye ismi dışında İslam müfredatından hiç bir şey kalmadı! Görsel ve yazılı basın yoluyla entelektüel zehrini kustu. Bu rejimin kendisiyle övünebileceği tek başarı cinayet, terörizm, tutuklama ve ister erkek isterse kadın olsun Müslümanlara yapılan işkencedir. Özbekistan insan hakları örgütlerine göre Bahadır Ahmedov, İç Güvenlik Teşkilatına bağlı Terörle Mücadele Dairesinin elemanları tarafından tutuklandı. Ailesinin, avukatların ve tanıkların bilgisi olmadan 15 gün suçsuz yere tek kişilik hücrede tutuldu. İki hafta boyunca bilgi almak amacıyla acımasız işkenceye maruz kaldı. Sonra Taşkent İç Güvenlik Birimine sevk edildi. Ayrıca 60 yaşındaki Mirkat Mirzayev de yasadışı yolla tutuklanıp, Ghozil'de İç Güvenlik Teşkilatının merkezinde haksız yere 45 gün boyunca gözaltında tutuldu. Ne kendisine avukat tahsis edildi ne de avukatın, sanığı savunma ve ziyaretine izin verildi. Mirkat Mirzayev ve diğer sekiz Tinaz şehri sakinleri yasadışı yolla gözaltına alınıp, haklarında tutuklama emri çıkarmak amacıyla ceza davalarına bakan Akroghanski mahkemesine götürüldüler. Mahkeme de sanıkların gıyabında 15 gün gözaltı kararı verdi. Daha sonra kadınlar da elleri kelepçeli olarak Taşkent bölgesindeki İç Güvenlik Teşkilatının merkezine götürüldüler. Zorla bilgi almak, tutuklu yakınlarına baskı yapıp güvenlik güçlerinin isteklerine boyun eğdirmek amacıyla her türlü işkence ve zulme maruz kaldılar. Kadınlar, savcı Noderom Saidofom gözetimi altında yaşları 25'i geçmeyen dört polis tarafından işkence edildi. Çirkin sözlerle, ağza alınmayacak kelimelerle kadınlara hakaret ettiler. Saçlarından tutup yerde sürükleyerek, kafalarını duvarlara, camlara vurarak ve copla döverek hapse attılar. 30-40 gün İç Güvenlik Teşkilatının merkezinde kaldılar. Dava, 26 Mart 2014 günü başladı. Taşkent bölge savcısı Anarbayev, haklarındaki iddianameyi okudu ve hemen mahkeme salonundan dışarı çıktı. Sonra savcısız mahkeme dört oturum düzenledi. Karar mahkemesinde Hacı Ekber Abidolayev adında başka bir savcı mahkemeye girdi ve her bir tutuklu hakkında 14 yıl hapis cezası istedi.

Ey Özbekistan Müslümanları! İster ekonomik isterse entelektüel açıdan olsun yaşadığınız kötü durumları ortadan kaldırmak, zulüm, istikrarsızlık ve kargaşayı sona erdirmek, iktidarın işkence ve göz altılarına dur demek, ancak Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devleti ve İslam ile mümkündür. Dolayısıyla sizi İnşaAllah yakında yıkılacak bu mücrim rejimi devirmek için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışmaya davet ediyoruz. Ki Raşidi Hilafeti ilan edelim. O Raşidi Hilafet ki güvenliği geri getirsin, dünya çapında adaleti yaysın. Bu, Allah'a zor değildir. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:

إنما الإمام جنة يقاتل من ورائه ويتقى به "İmam bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur."