Yeni el-Arabi Sitesi, Münzir Hellum'un Rusya'da Yasaklı Hizb-ut Tahrir İslami Arayış İçindedir" başlıklı profesyonel medya kriterlerinden yoksun bir makalesini yayınladı. Medya kriterlerinden yoksun diyoruz, çünkü yalana teşvik etmektedir. Artık bu iftiralar, özellikle bilgi ve internet çağında hiç bir kimseye sır değildir. Zira iftira ve yalanları, birer gerçek olarak yazıp çizmeden önce bunların doğruluk ve gerçekliğini kontrol etmek mümkündür! Yazarın, Kaspiyanja.org sitesinin Hizb-ut Tahrir ve gençlerine en büyük iftira ve yalanlar atfeden Kazakistan'da güvenlik işleri uzmanı Viktor Mikhailov'dan aktardığı bilgilerin gerçekliğini araştırmadığı açıktır. Yazar, Hizb hakkında daha sonra Suriye'ye gönderilmek üzere terörist gruplar için savaşçılar eğiten terörist bir örgüttür diye ortaya atılan yalan yanlış iddiaları benimsemeyi tercih etti. Oysa Hizbin kuruluşundan itibaren tarihi boyunca hiç bir maddi eyleme kalkışmadığı, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in metodunu kendisine düstur edinerek çalışmasını fikri ve siyasi çatışma ile sınırlandırdığı bilinmektedir. Dolayısıyla bu durum bizi şunu sormaya götürüyor: Yeni el- Arabi sitesi, neden aktardığı bilgilerin gerçekliğini doğrulamak için en ufak bir çaba sarf etmeden Hizb-ut Tahrir'e yönelik yalan ve iftiraların teşvikine katkıda bulunmayı kabul ediyor? Eğer yazar, basit ve hızlı bir araştırma yapmış olsaydı, 14 Şubat 2003 tarihinde Rusya Federal Mahkemesinin Hizb-ut Tahrir'in yasaklanmasına ilişkin verdiği kararın yasal bir gerekçeye dayanmadığını görürdü. Nitekim bazı İnsan Hakları Merkezleri açıkça bunu dile getirdiler. Bu İnsan Hakları Merkezlerinin en önemlisi de Moskova'daki Memorial İnsan Hakları merkezidir. Zaten daha önce 9 Ekim 2013 tarihinde Stalinist Rus rejiminin sadece Hizb-ut Tahrir ve gençlerine karşı değil, İslam'a ve Müslümanlara yönelik iftiralarını ve baskıcı kampanyalarını deşifre etmek adına Kiev'de bir medya toplantısı düzenlemiştik. Objektif olarak gerçeği araştırmak isteyenler, hakikati öğrenmek için bizimle iletişime geçebilirler. Nihayet yakın zamanda Stalinist Putinizm Engizisyon Mahkemeleri, Sahihi Buhari, Müslümanın kalesi ve Nebevinin Kırk Hadis kitaplarının yasaklı aşırılıkçı malzemeler olduğuna karar verdi. Hatta Kur'an bile yasaklar listesi arasına kondu! Kırım Yarımadası'nın işgalinden sonra Putin rejimi, üç yüz kitap ve kitapçıkları, görsel-işitsel materyaller içeren uzun bir yasaklar listesi yayınladı. Ayrıca güvenlik birimleri, el koymak amacıyla yasaklı malzemeler arama kastıyla, aşırıcılık ve terörü körükleyen malzemeler bahanesiyle Kırım'da birçok İslami kültürel ve eğitim merkezlerine, camilere baskın düzenlediler. Burada Engizisyon Mahkemeleri döneminde neredeyse selefi Stalin ile rekabet eder hale gelen Putin rejiminin uzun sabıka kaydı listesini serdetmek olanaksızdır. Bu bağlamda biz, medyaya yalan ve iftiralara teşvik konusunda bu rejimin ortağı olmama çağrısında bulunuyoruz. Medya Bürolarımız, dünyaca yaygın ve adresleri de herkesçe bilinmektedir. Gerçeği araştırmak isteyenler ve objektif medya profesyonellik kriterlerine bağlı kalanlar kolayca bu bürolarımız ile iletişime geçebilirler. Aksi takdirde haklı olarak bu iftiraların suç ortakları olacaklardır. Hizb-ut Tahrir ise bir kaya gibidir. Kimse ona zarar veremez. İftiralar onun belini kıramaz. Art niyetli bu yöntemler, sadece gençlerin kararlılığını, Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın rızasına giden yola sımsıkı sarılma azmini ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti kuruluncaya kadar çalışmada onların devamlılığını artıracaktır. Bu, Allah'a zor değildir. Hizb-ut Tahrir gençleri olarak biz, bu din hâkim oluncaya kadar ya da biz bu uğurda yok olana dek bu davayı asla terk etmemek üzere Allah'a söz verdik.

إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ
"Şüphesiz mümin erkeklerle mümin kadınlara işkence edip, sonra da tövbe etmeyenlere; cehennem azabı ve yangın azabı vardır." ^{[Buruc 10]}