Times Of India, Navbharat Times, Sahra Samay ve One India gazetelerinde 15-16 Şubat'ta Hizb-ut Tahrir'in terörist bir örgüt olduğunu iddia eden bir makale yayınlandı. Makale, pek çok mugalata ve yanıltıcı ifadelerde doludur.

Hizb-ut Tahrir, küresel bir İslami siyasi partidir. İslam ülkelerinde barışçıl siyasi ve entelektüel söylem ile Nübüvvet metodu üzere İslam Hilafetini kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışır. Hizb-ut Tahrir, herkesçe bilinen bir İslami siyasi partidir. 1953 yılında Kudüs'te kuruldu. Şimdi Batı ve Orta Doğu'da, Afrika ve Asya'da 40'tan fazla ülkede faaliyet göstermektedir. Kasten provokatif eylemlere, göz altılara, tutuklamalara ve yargı düzenine aykırı işkencelere rağmen barışçıl siyasi yoldan sapmadığı güvenilir belgelerle sabittir. Bunun aksini ispat eden herhangi bir olay belgelenmiş değildir.

Makalede Hizb-ut Tahrir'in "yasaklı bir parti" olduğu ifadesi geçti. Okuyucuları daha da yanıltmak ve yanılgıya düşürmek için de Hizbin "silahlı" eylemler yaptığından bahsedildi. Oysa gerçek şu ki Hizb-ut Tahrir'i yasaklayan ülkeler, tamamen siyasi amaçlar için onu yasakladılar. Bu ülkelerin amacı, ümmete tertemiz İslam düşüncesi taşıyan, onu gerçek hayatta var etsin diye çalışan Hizbe engel olmaktır. Bu ülkelerdeki rejimler, partiyi yasaklayarak partinin ümmetle kaynaşmasını engelleyebileceklerini sandılar. Ama çok geçmeden hayal kırıklığına uğradılar. İşte bugün Doğusundan Batısına kadar tüm İslam ümmeti, Allah'ın Şeriatının uygulanmasını ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinin kurulmasını ister hale geldiler.

Hizb-ut Tahrir ile Hindistan mücahitleri arasındaki ilişkiye gelince, partinin tüm İslami hareketler ile ilişkisi sadece bir tavsiye ve nasihat ilişkisidir. Zira Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الدين النصيحة "Din nasihattir." [Müslim]

Daily Mail ve India Today gazetelerinin yayın grubuna tarafsız ve bağımsız gazetecilik sorumluluğunu hatırlatmak isteriz. Profesyonel gazetecilik, gazetecilik yayınlarının doğru ve adil yayınlar olmasını gerektirir. Umarız gazeteler bu ilkeyi göz önünde bulundururlar. Yayınlarına bu şekilde devam ederlerse, biz bunu yargıya taşıyacağız.