İnsan Hakları İzleme örgütü, 22 Nisan 2015 Çarşamba günü yayınladığı bir raporda, Orta Afrika'daki Fulan kabilesi Müslümanlarının Orta Afrika'da İslam karşıtı Anti-Balaka çeteleri tarafından kaçırma, defalarca gasp ve ölüme maruz kaldıkları belirtildi. Birleşmiş Milletler kuvvetleri Pazar günü yaptığı açıklamada 2014 yılından beri Anti-Balaka örgütü tarafından kaçırılan Fulan kabilesi mensubu 21 Müslümanın kurtarıldığını söyledi. Sık sık tecavüze maruz kalan kadınlar, üzücü olaylara tanık olmuş, çökmüş ve şok içindeydiler.

Felaketler hız kesmeden birbiri ardına devam ediyor. Sessizliğe bürünen uluslararası toplumun gözleri önünde İslam ümmetinin kanı heder ediliyor, namusu kirletiliyor. Yapılan açıklamalar da ceviz kabuğunu doldurmuyor. Hatta sıkıntıları daha da artırıyor. İslam ümmeti de kardeşleri ve Müslümanlar bacılarının yaşadıkları acıları görmezden geliyor. Bu ümmetin sapasağlam vücudu, birlik ve vahdetini yok eden anlaşmalar yoluyla lime lime doğrandı. Ümmetin çocukları, canları savunan, kanları heder etmekten koruyan, onurları müdafaa eden çobansız ve yetim bırakıldı. Sömürgecilik bayrakları bizleri paramparça yaptı. Mustazaf Müslümanları, koruyup kollayan, temsil eden artık birileri yok. Bunların durumu, dünyanın her yerinde acılar içinde inleyen Müslüman azınlıkların durumundan pek farklı değildir. Onlara yapılanları sağır sultan duyduğu halde ajan devletçikler, yardım için kıllarını dahi kıpırdatmıyorlar. Yardım için ağıtlar yakan Müslüman kadınların onurunu korumak için kral ve liderlerin damarlarındaki kanlar donmuş olmalı ki bir türlü kaynamıyor. Aksine kulaklarını tıkıyorlar. Tıkanan kulaklar, sadece çatışma ve tefrika çağrılarını duyuyor. Efendilerinin planlarını uygulamak için geceleri uykusuz kalarak durmadan çalışıyorlar. İnsan Hakları İzleme örgütüne göre, Anti-Balaka çetelerinin ellerinden kurtulan 18 yaşındaki bir kız, esareti sırasında birkaç defa tecavüze maruz kaldığını ve "İstemediğim halde zorla bana bunu yaptılar. Bir kişi değil pek çok kişi idiler. Beni dövüyorlardı ve şimdi de ben hamileyim." dedi. Yaklaşık yirmi yaşlarındaki diğer bacının da esareti sırasında kocası olduğunu söylediği halde Hristiyan Anti-Balaka örgütü tarafından defalarca tecavüze maruz kalmıştır. Daha ne zamana kadar Müslümanların şeref ve onuru aşağılanacak? Zalim yöneticiler, bir avuç suç çetesinin nasıl Müslüman kadınlara karşı aslan kesilmelerine razı olabilir? Müslümana göre onur ve ırz candan daha kıymetli değil mi? Öncelikli olarak "Kararlılık Fırtınası" ırzları çiğnenen Müslüman kadınların hesabını sormak için harekete geçmeli değil midir? Silahlarını İslam düşmanlarına ve kadınların ırzlarını kirleten mafyalara karşı doğrultması gerekmiyor mu? Daha ne zamana kadar Müslüman orduları ümmeti yardımsız bırakacak ve izzet yolundan yüz çevirecek? Tevhit bayrağını, izzet ve ihtişam sancağını dalgalandırmanın, tefrika, zillet ve itilmişlik bayraklarını bir kenara atmanın zamanı gelmedi mi?

Ey Orta Afrikalı bacılarımız! Sakın umutsuzluk ve yeise kapılmayın. Hilafetin yeniden kurulmasıyla yakında Rabbinizin rahmeti gelecek. Ümmetiniz içinde bu dine yardım etmek, Allah'ın kelimesini yüceltmek ve bayrağını dalgalandırmak için çalışan samimi insanlar olduğu sürece Allah'ın izniyle Hilafetin kurulması pek fazla uzun sürmeyecek. O zaman Hilafet, sizin ve kanı akıtılan, onuru zedelenen her Müslümanın intikamını alacaktır.

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ وَعْدَ اللَّهِ لَا يُخْلِفُ اللَّهُ وَعْدَهُ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ "O gün müminler de Allah'ın yardımıyla sevineceklerdir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok esirgeyicidir. (Bu) Allah'ın vadettiğidir. Allah vadinden caymaz; fakat insanların çoğu bilmezler." ^{[Rum 4-6]}