حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HT-BA-2010-MMB-TR-0004 |
H. 13 Cumâde’s Sânî 1431 M. Perşembe, 27 May 2010 |
-Basın Açıklaması- Hakkın Sesini Bastırmaya Yönelik Yeni Stalinist Kampanyanın Akıbeti Stalin'in Akıbeti Gibi Olacaktır
Bazı medya organları, geçen salı günü 12 Hizb-ut Tahrir üyesinin terörist eylemlere karıştıkları ve Tataristan Cumhuriyeti'nde "yerel hükümeti değiştirmek için çalıştıkları" suçlaması ile Rus Yüksek Mahkemesi önünde yeniden yargılanacağı şeklinde bir haber geçtiler.
Bu dava 2007 yılına dayanmaktadır. Zira Rus iddia makamı, sanıklar aleyhinde "kesin kanıtlar" sundular. Bu kanıtlar hizb tarafından yayınlanan bir takım kitapları ve beyanları içeren İslami kültür içerikli unsurlardan ibarettir. İddia makamı, Stalinist Engizisyon Mahkemesi'nde savunma makamının kendilerini sorgulamalarının engellendiği gizli tanıklara dayandılar! Bu sırada iddia makamı ise sanıkları suçlayan herhangi askerî bir aletin varlığına dair hiçbir somut dayanak sunamamıştır.
Rus rejimi, genelde Müslümanlara ve özelde İslami davet taşıyıcılarına karşı baskı uygulamak, zulmetmek, hapse atmak, işkence yapmak, asılsız davalarda ve suçlamalarda bulunmak ve göstermelik yargılamalar yapmak gibi düşmanca bir politika uygulamayı sürdürmektedir. O kadar ki bu politikası sonucunda kamuoyu karşısında İslam'a ve Müslümanlara yönelik savaşındaki vahşetini "terörizme karşı savaşla" gizlediği maskesini yitirdi. Nitekim Rus İnsan Hakları Merkezi Başkanı Valentin Gifter, Moskova'da düzenlediği bir basın toplantısında özel olarak yargılama ve genel olarak Rusya'nın Müslümanlara karşı politikası hakkında bir değerlendirmede bulunarak şöyle dedi: "Yargılamanın dayanak noktası devletin terörizme karşı bir savaş olmaktan daha ziyade bağımsız fikirlere karşı bir savaştır." Ve şöyle ekledi: "Devletin, Kafkasların genelinde bizzat bu dava hususundaki çatışması, fikirlere veya radikal fikirlere sahip insanlara özellikle de şiddet uygulamayan kimselere karşı yürütülen bir çatışma değildir. Bilakis bu çatışma, yerel ve federal otoriteler karşıtı olan fikirlere sahip herkese karşı yürütülen bir çatışmadır." Ayrıca Moskova'daki Carnegie Vakfı Merkezinde İslam Uzmanı olan Alexei Malashenko, Rus yetkililerin Müslümanların ibadetlerinin ayrıntılarına yönelik akim müdahalelerini, mescitlere ne zaman gideceklerinin ve hangi vakitlerde gireceklerinin belirlenmesini eleştirdi.
Böylece İslam'ın Kafkaslarda ve Rusya Federasyonu'nun genelinde yayılımın engellemeye dönük beyhude girişimlerin, Müslümanların mescitlerini, ibadetlerini ve kanaatlerini kontrol etmeye yönelik umutsuz uygulamaların ardından Rus rejiminin iğrenç yüzü ortaya çıkmış ve kendi halkı karşısında inanırlığını yitirmeye başlamıştır. Dünya kötü hatıratlı Stalin döneminin artık geride kaldığı ve sona erdiğini sanmaktadır. Ne var ki işte bugün davalarının doğruluğuna ve kainatın Rabbinin kendilerine emanet ettiği risaletlerinin haklılığına olan pekişmiş imanlarıyla silahlanan davet taşıyıcılarını sindirmeye dönük akim ve beyhude çabalar altında Stalin döneminin yeniden canlandırıldığına şahit olmaktadır. Onlar ki haksız yere insanları köleleştiren sahte ilahlara köleliğe son verme hususunda Allah'a söz vermiş kimselerdir. وَاللّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَـكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ "Şüphesiz ki Allah, emrine galiptir. Velakin insanların çoğu bunu bilmezler!" [Yusuf 21]
Osman Bahâş
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Bürosu Müdürü
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |