حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HT-BA-2010-MMB-TR-0005 |
H. 25 Cumâde’s Sânî 1431 M. Pazar, 06 Haziran 2010 |
-Basın Açıklaması- Hindistan Basın Konseyi, Hizb-ut Tahrir'e Yönelik İftiralarından Ötürü Hint Dergisini Kınayarak Yayınladıklarının Hakaret ve Basın İlkelerine Aykırı Olduğuna Karar Verdi
Merkezi Madras Eyaletinde olan "Junior Victan" adlı Hindistan menşeli bir dergi, 03 Ağustos 2008'de sayfasında yayınladığı bir makalede Hizb-ut Tahrir'e pek çok iftirada, ithamda ve suçlamada bulundu. Söz konusu suçlamalar, hizbin "bir terör örgütü" olduğu, Benazir Butto ile birçok dünya liderlerinin suikastından sorumlu olduğu, dünyadaki teröristlerin yuvası olduğu, geçmişteki "Hindistan Hilafet Hareketi'nin" aynısı olduğu ve benzeri ithamlar etrafında dönmektedir.
Bu olay üzerine Hizb-ut Tahrir, davada kendisini temsil etmesi için bir avukat görevlendirmek için harekete geçti. Avukat, görevlendirilir görevlendirilmez dergi ile temasa geçti ve "Şâfî Muna" adında dergi sorumlusu ile konuştu. Kendileri ile bu kadar hızlı bir şekilde temasa geçilmesi özellikle Madras'tan bir hayli uzak olan Yeni Delhi'den Hizb-ut Tahrir'in avukatı kimliğiyle kendileri ile konuşulması karşısında derginin şaşırdığı görüldü. Avukat, küresel siyasi bir hizb olan Hizb-ut Tahrir'e yönelik asılsız suçlamalarından dolayı mahkemeye vereceği hususunda kendilerini uyardı. Bunun üzerine dergi yetkilileri, yazılı protesto istediklerini söylediler. Böylece avukat, hemen kendilerine yazılı protesto gönderdi. Bunun sonucunda gelecek sayıda "Hizb-ut Tahrir Bir Terör Örgütü Değildir" başlığı altında avukatın mektubunu aynen yayınladılar. Söz konusu mektup gayet açık ve netti. Zira mektupta Hizb-ut Tahrir'in gayesinin şiddet kullanmaksızın fikrî çatışma ve siyasi mücadele yapmak yoluyla Hilafet Devleti'ni ikame ederek İslam'ı tatbik etmek yoluyla İslami ümmeti kalkındırmak olduğu açıklandı.
Ancak avukat, dergiden bir özür olarak mektubun yayınlanması ile yetinmedi. Bu nedenle kendilerine bir mektup daha yazarak mektubunun yayınlanmasının yeterli olmadığını ve Hizb-ut Tahrir'den açıkça özür dilemelerini talep eden bir mektup daha yazdı. Bunun üzerine kendisinden Tamil Nadu bölgesindeki Hizb-ut Tahrir'li bir şab ile görüşme ayarlamasını talep ettiler. Avukat, onlara Hizb-ut Tahrir'in bu bölgede medya temsilcisinin bulunmadığı bu yüzden görüşmenin mümkün olmadığı şeklinde bir cevap verdi. Derginin görüşme ayarlanmasını talep etmesi, Hizb-ut Tahrir'in bu bölgedeki sorumlusunu öğrenmeye dönük bir manevra idi.
Bunun üzerine avukat, 18.09.2008'de Hindistan Basın Konseyinde dergi aleyhine dava açtı ve 31.03.2010'da dava hakkında bir duruşma düzenlendi. Duruşmaya dergi avukatı katıldı ve hile yaparak hizbin avukatının onu resmi olarak değil internet üzerinden temsil edebileceğini iddia etti. Bunun üzerine hizbin avukatı, Hizb-ut Tahrir tarafından resmen görevlendirildiğine dair belgelerini ibraz etmesine rağmen derginin avukatı, Hizb-ut Tahrir'in avukatının onu hukuki şekilde temsil edemeyeceği üzerinde ısrar etti. Ancak Basın Konseyi, avukatın Hizb-ut Tahrir'i temsil etmesini kabul etti ve aşağıdaki kararını verdi.
1. Dergi avukatının, Hizb-ut Tahrir'in avukatının onu temsil etmesine yönelik itirazı, kanuna aykırıdır ve konsey tarafından kabul edilmemiş olup itirazı sadece şeklidir.
2. Derginin Hizb-ut Tahrir'e yönelik suçlamaları, ciddi suçlamalardır. Ancak konsey, bu suçlamaların doğruluk boyutunu araştıracak bir yönteme sahip değildir. Konseyin kararı, derginin gerçekleştirdiği araştırmanın hakaret ve basın ilkelerine aykırı olduğuna ve davacının cevap hakkı olduğuna karar vermekle sınırlıdır.
Böylece konsey derginin, avukatın mektubunu sayfalarında yayınlamasını basın ilkelerine aykırı olarak nitelendirdiği makaleden dolayı özür olarak kabul etti.
Zaten küfür nizamlarından ve kurumlarından Hindistan Basın Konseyinin aldığı bu kararlardan daha fazlasını da beklemiyorduk. Zira Hizb-ut Tahrir küfür nizamlarının hepsini doğrudan ve açıkça reddederken konseyin bu tür makaleleri yayınlayanları açıkça eleştirmesi düşünülemez.
Bu nedenle avukatın "Hizb-ut Tahrir Bir Terör Örgütü Değildir" başlıklı açıklayıcı mektubunun makaleye bir reddiye olarak yayınlanması ve Hindistan Basın Konseyinin mektubun yayınlanmasını özür olarak görmesi derginin yaptığı işin hatalı bir iş ve Hizb-ut Tahrir'in makaleye yönelik itirazının yerinde bir itiraz olduğunun konsey tarafından itirafı sayılır.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |