Dünya Sağlık Örgütü, Yemen’de son beş hafta içinde kolera salgınında hayatını kaybedenlerin sayısının 600’ü geçtiğini bildirdi. Örgüte göre bu salgında yaşamını yitirenlerin %40’ını çocuklar oluşturuyor. Yaklaşık her gün 4 çocuk hayatını kaybediyor. UNICEF’e göre Yemen hastaneleri, su ishaline yakalanmış günde 1000’den fazla çocuğa hizmet veriyor.

Genellikle pis su ya da bozuk gıda yoluyla yayılan kolera salgınında ölenlerin bilançosu ağırlaşıyor. Kolera salgını şiddetli ishal ve susuzluğa neden oluyor. Bu bulaşıcı hastalığa daha çok sağlık tesislerin bakımsız olduğu, aşırı kalabalık, savaş ve açlıkların kol gezdiği yerlerde rastlanıyor... Giderek kötüleşen sağlık hizmetleri, yetersiz beslenme, ilaç ve sağlık ekipleri sıkıntısı, hastane jeneratörleri için gerekli yakıt yetersizliği, finansman eksiliği, fiziksel hasar veya yıkım yüzünden kapanan sağlık kurumları nedeniyle kolera salgını ölümcül ve insanların hayatını tehdit eder hale gelmiştir! Üçüncü yılını giren Yemen savaşı, yoksulluk, göç, bombardıman ve salgın hastalıklar gibi büyük bir insani felakete neden oluyor. Nedeni de bölgede yaşanan Batının pervasız çatışmasıdır. Nitekim İngiliz İndependent gazetesine göre Batı yandaşı güçler hâlâ bölgede bir anlaşmaya varmış değil.

İslam koalisyonu ülkeleri gibi bozguncu bu kukla güçlerin gündem ve çıkarları birbiriyle çakışıyor. Ancak ittifak ettikleri konular var. Yemenli çocukları kaderlerine terk etmek, ülkeyi yakıp yıkmak, bombardıman, açlık, yoksulluk ve hastalık yoluyla halkı katletmek gibi…

Barbar kapitalist ideoloji gerçeği budur. İnsan hayatı, haysiyeti, değerleri umurunda değil. Zenginliklere, ülke ve insanlara saldırır. Egemen olmak için rekabet eder. Halklar soykırıma uğrasa bile umursamaz. Masum kanlar akarken, açlık, susuzluk ve hastalık nedeniyle annenin gözleri önünde bebeği ölürken verilen tepkiler, kınama, yardım ve endişe açıklamalarından öte geçmez. Kolera salgını bunun için en iyi örnektir!

Ey Müslümanlar, özellikle Körfez ülkeleri Müslümanları! Sizi Yemen’den sadece sanal sınırlar ayırıyor. Bu yapay sınırlar sizi kendi uzuvlarınızdan kopardı. Çünkü İslam ümmeti, tek bir vücuttur. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar. Başınızdaki hükümetlere ne oluyor ki Yemen halkının tepesine bomba ve füze yağdırıyorlar? Yoksulluk, ölüm ve yıkımlara niye sessiz kalıyorsunuz? Yemen halkının iniltileri, çocukların ağıtları, yaşlı ve kadınların çığlıkları uykularınızı kaçırmıyor mu?

Hükümetleriniz, Yemen halkına ve size zulmediyor. Zira Allah ve müminler düşmanı sömürgeci kâfir Batının hizmetinde olmak için sizi kendileriyle birlikte bu savaşa sürüklüyorlar. Bazı liderler ve ordular fiilen bu savaşta kâfirler ile işbirliği yapıyorlar. Bazı âlimler de terörle mücadelenin caiz olduğuna dair verdikleri fetvalar ile bu savaşı destekliyorlar. Sakın siz sessiz kalmayın. Çünkü harama sessiz kalmak, suçtur. Harama sessiz kalmak, onu kabullenmektir.

Ümmet safında yer almanın ve projesi etrafında kenetlenmenin zamanı gelmiştir. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmak için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışın. Çünkü Hilafet, sınırları kaldıracak, kalpleri ve safları birleştirecek, hayırlılığı ve izzetini ümmete yeniden iade edecektir.

كُنتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ “Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah’a inanırsınız.”^{[Ali İmran 110]}