YouTube yönetimi, Suriye devriminin başlangıcından bu yana Şam tiranının işlediği suçları belgeleyen binlerce videoyu kaldırdı. 24 Ağustos 2017 tarihinde de “Alternatif İlami Hizb-ut Tahrir” ve “Hilafet” kanallarını yayından kaldırdı. Geçtiğimiz ay da dört kanalımızı kaldırmıştı. 09 Eylül 2017 günü de Nida Beytül Makdis kanalına sildi. YouTube yönetimi, “terörle mücadele” bahanesiyle böyle bir adımı attığını dermeyan etti!

Bu umutsuz ve komik girişimin ifade özgürlüğüne ket vurmak değil, Batı Hadâratı değerlerini savunmak olduğunu ileri süren YouTube yönetimi, ifade ve düşünce özgürlüğüne kutsiyet atfeden Batı toplumu değerlerine saldıran kişilerin ekmeğine yağ sürmek istemediğini iddia etti! Site tarafından yayınlanan açıklamada, “Aşırılar ve teröristler sadece güvenliğimize değil, aynı zamanda özgür toplum değerlerine de saldırmayı amaçlıyorlar. Biz, buna asla izin vermeyeceğiz” denildi. ^{(bkz: YouTube https://www.blog.google/topics/google-europe/four-steps-were-taking-today-fight-online-terror)}

Böylece sivilleri hedef alan fiziksel eylemler ile entelektüel ve politik tartışmayı birbirine karıştıran site yönetiminin Batı toplumu “değerleri” iddiasının saçma olduğu ortaya çıkmaktadır. YouTube yönetiminin bu girişimi, ister iktidar, ister medya isterse başkaları tarafından dillendirilsin aykırı ve muhalif görüşlerini ifade etme anlamına gelen ve bunu fikir, düşünce, ifade ve kişisel özgürlükler kapsamında değerlendiren demokratik ideolojiye dayalı batılı değerler ile nasıl örtüşebilir?

Bu, demokrasi ağının örümcek ağından daha zayıf olduğunun açıkça itirafıdır. Ne Müslüman bir kadının örttüğü başörtüsüne tahammül ediliyor ne de Batıl temelli hüccetleri tartışan muhalif birinin düşüncesi duyulmak isteniyor.

George Bush’un İslam ümmetine karşı yürüttüğü Haçlı seferinin yerinde olduğunu belirtmek amacıyla 2002 yılı başlarında “Uğrunda savaştığımız değerler”başlıklı bir bildirge yayınlayan ve bu değerlerin evrensel insan değerleri olduğunu iddia eden, ayrıca tarihin kapitalist ideoloji ile son bulacağını dillendiren Francis Fukoyama ve altmış Amerikalı aydın evvela kendilerine sonra da halklarına karşı samimi olsalardı, demokrasinin ikna edici tek argümanının düşünce ya da akli kanıttan ziyade orman kanunlarına dayalı yalın güç gerçeğini itiraf ederlerdi. Allah’a hamdolsun basiret sahibi herkes, Batının Müslümanlara karşı yürüttüğü Haçlı seferi gerçeğinin farkındadır. Başta sözde özgürlük timsali ABD olmak üzere Batının Şam tiranını himaye ettikleri artık bir sır değil. Batı, karada, havada ve denizde tüyler ürpertici katliam işleyen Şam tiranını kalkan olmaktadır. 

Son olarak diyoruz ki Suriye kasabının katliamlarını örtbas eden Youtube yönetiminin bu suçu, tiranı devirmek ve suçlarını bertaraf etmek için yürütülen çalışmadan bizi asla caydıramayacaktır. Biliyoruz, tiranı devirmenin yegâne yolu, Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletini kurmaktır. Hilafet, sömürgeci kâfir ülkelerin azgınlık ve sapkınlıklarına engel olacaktır.

إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَالَمِينَ وَلَتَعْلَمُنَّ نَبَأَهُ بَعْدَ حِينٍ“Bu Kur’an, âlemler için ancak bir öğüttür. “Onun haberlerinin doğruluğunu bir süre sonra mutlaka öğreneceksiniz.”^{[Sad 87-88]}