Cuma, 29 Rebiu’s Sânî 1446 | 2024/11/01
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu

No: MS–BA–2020–MB–TR–05 H. 10 Safer 1442
M. Pazar, 27 Eylül 2020

Ey Kenane Halkı! Allah’ın Evlerini ve Evlerinizi Yıkan Bu Rejimi Daha Yıkmayacak Mısınız?

Daha Ocak Devriminin iklimini yaşıyoruz. Darbeden sonra iktidara gelen ordudaki adamları ve Batının sandığı gibi devrim henüz sona ermemiştir. Ardışık devrimin artçı şoklarını görüyoruz. Kimi zaman çetin geçiyor kimi zaman sönük. Rejimin Rabia ve Nahda katliamları ile onardığı korku bariyeri, artçı şokların kor olmasını ve yangına dönüşmesini engelliyor. Rejim, Mısır halkı ve hak dini ile mücadelesinde baskıcı makinesini sürekli halkın üzerine salıyor. Ordu içindeki çocukları, zorbaya karşı halkın yanında yer almayarak hayal kırıklığı yaşattı.

Bu rejim, ya da bu iktidar çetesi diyelim, çatışmayı devlet ile bir grup insan arasında yaşanan bir çatışma olarak betimledi ve bütün muhaliflerini ve kararlarına katılmayanları o gruptanmış gibi lanse etti. Oysa gerçek şu ki, o grup devleti temsil etmiyor, aksine devleti gasp eden, servetini ve zenginliklerini hortumlayan ve bedelsiz Batıya teslim eden gruptur. Bu grup halkı ya da devrimi temsil etmiyor, bilakis Ocak Devrimi’nden sonra naiflikleri yüzünden askeri çetenin hayata geri dönmesinin doğrudan sebebidir.

Bu Amerikan generalleri çetesi, insanların sorunlarına çözüm üretemediklerinin farkında. Feci kararlarının kaçınılmaz olarak bir patlamaya yol açacağının farkında değiller. Patlamada insanları bastırmak için kullanılan demir ve ateş ya da insanları uyuşturmak için medyada yayınlanan ağrı kesici dozlar fayda etmeyecektir. Yine devrimcileri çevrelemek için oportünistler ile paydaşlar arasında mekik turlarının da faydası olmayacaktır. Somut eylemler ve hediyelerle, dahası tatlı sözlerle, orada buradaki serpinti özlemlerle gerçek çevreleme olamaz. Bu, insanlara serap dağıtan birine benzer!

Rejim, sapkınlığına devam ediyor, çete başkanının sergilediği küstahlık sürüyor. Evlerin ve camilerin yıkım kararını uygulamak için Mısır’ın her köyüne ordu gönderme tehdidi savuruyor, ancak tek bir kiliseye bile dokunamıyor. Hâlbuki devlet arazisi üzerinde oldukları gerekçesiyle yetmişten fazla cami yıkıldı. Hem de yıllar sonra. Her namazdan sonra camilerin kapısına kilit vuruldu, hiçbir aktiviteye izin verilmedi. Oysa kiliseler günün her saatinde açıktı. Çete, kiliselerin misyonlarını sınırlama ya da düşüncelerini yaymalarını engelleme cesaretini gösteremez. Kiliselerden zerre kadar huzursuz değil, İslam’dan rahatsız, çünkü İslam, insanların gasp edilen ve çalınan haklarını geri almaya çalışıyor.

Sonra sultanın itaatkâr Şeyhleri çıkıyor ve bu camilerde namazın batıl olduğunu, tek bir ipucu bile olmadan yıkılması gerektiğini ve insanların sığındığı, yıllardır terleriyle ve gayretleriyle inşa ettikleri, bütün paralarını ve birikimlerini yatırdıkları evlerinin yıkılması gerektiğini iddia ediyorlar. Hizmet etmesi gereken devlet nerede? Çete çıkıyor ve evleri insanların başlarına yıkıyor. Onları ve çocuklarını dışarı atıyor, dilencilik yapmalarını sağlıyor...

Ama öte yandan sözde devletin arazisi üzerinde çete üyelerine ve etrafındakilere, saraylar, oteller, mağazalar, alışveriş merkezleri, vb. inşa ediliyor. Yıkmak şöyle dursun gündeme getirilmesine bile kimse cesaret edemiyor. Devlet, askerler hariç tüm insanlardan aşırı derecede kemer sıkmalarını isterken, askerlerin maaşlarına ve emekli maaşlarına kat be kat zam yapıyor. Ayrıcalıklı hizmetlerini saymıyoruz bile. İnsanlar böylesi hizmetlerden yoksun. Belki de farklı bir ırktırlar, insan değillerdir. Belki de bu yüzden insanları öldürüyorlar!

Evler ve camiler insanların başlarına yıkılırken, çıktılar ve dürüstçe (Allah’tan başka ilah yoktur ve Es Sisi Allah’ın düşmanıdır) dediler. Oysa sadece Es Sisi düşman değil, aksine tüm generaller çetesi ve aveneleri, Allah’ın, Rasûl’ünün, dinin ve ümmetin düşmanlarıdır.

Ey Kenane halkı! Her bir vatandaş için yiyecek, giyecek ve barınak sağlamak, devletin vatandaşlarına karşı görevidir. Bunun yanı sıra mümkün olduğunca lüks ihtiyaçları ve konforları karşılanmalıdır. Müslüman ile gayrimüslim arasında ayrım yapılmamalıdır. Herkes eşittir. Ayrıca, mümkün olan en yüksek düzeyde ve ücretsiz olarak toplumun güvenlik, eğitim ve sağlık hizmetlerini de güvence altına almalıyız. Güvenlik, hayatlarını, mallarını, tasarruflarını güvence altına almak, dinlerini ve haysiyetlerini korumak anlamına gelir, evlerini yıkmak, haysiyetlerini aşağılamak ve çetenin şu anda yaptığı gibi tasarruflarını çalmak değil. Eğitim, mümkün olan en yüksek seviyede ücretsiz sağlanmalıdır. Müslüman ile gayrimüslim arasında, zengin ile fakir arasında ayrım yapılmamalıdır. Zenginlere ayrı fakirlere ayrı okul olmamalı, devlet, sınıf ve ırk ayrımcılığını ve bunun ürettiği her şeyi yok etmelidir. Sağlık hizmetine gelince, mümkün olan en yüksek düzeyde ve ücretsiz olarak tüm insanların ilaç ve sağlık tedavisi karşılanmalıdır. Zengin ve fakir, Müslüman ve gayrimüslim arasında hiçbir ayrım yapılmamalıdır, herkes eşit olmalıdır. Aynı hizmeti ve aynı tedaviyi görmelidir. Seçkinler, generaller, askeri personel veya başkaları için ayrıcalık söz konusu olmamalıdır, herkes eşit olmalıdır.

Ancak ne var ki, generaller çetesinin vaatleri bunları gerçekleştiremez. Yönettikleri kapitalizmde bunlar yok. Mücadele ettikleri İslam’da ve sisteminde var. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti sisteminin hayata dönüşünü önlemek için çalışıyorlar. 

Ey Kenane halkı! Kuşkusuz Allah’ın evlerini ve evlerinizi yıkanlar, yönetiminizi hak etmiyorlar. Karşı çıkmanız farzdır. Devriminiz, İslam ve onun uygarlık projesi ile tamamlanmış olacaktır. İslam, haysiyetinizi, özgürlüğünüzü ve refahınızı güvence altına alacaktır. Ömer’in adaleti gibi bir adalet sağlayacaktır. Onun için İslam’dan, sisteminden ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinden başkasını kabul etmeyin. Hilafet, mükemmel bir devlettir, İslam’ı tam ve adil bir şekilde uygulayacaktır. Bu, sizin hakkınızdır, bu yüzden hakkınızı arayın ve daha aşağısını sakın kabul etmeyin. O zaman aynı noktaya dönersiniz, farklı isimler altında aynı çete tarafından yönetilirsiniz!

Ey Kenane ordusu içindeki samimiler! Camilerin, güçsüz ve çaresiz insanların evlerinin yıkımına bulaşan her el felç olacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّن مَّنَعَ مَسَاجِدَ اللّهِ أَن يُذْكَرَ فِيهَا اسْمُهُ وَسَعَى فِي خَرَابِهَا أُوْلَـئِكَ مَا كَانَ لَهُمْ أَن يَدْخُلُوهَا إِلاَّ خَآئِفِينَ لهُمْ فِي الدُّنْيَا خِزْيٌ وَلَهُمْ فِي الآخِرَةِ عَذَابٌ عَظِيمٌ Allahın mescitlerinde onun adının anılmasını yasak eden ve onların yıkılması için çalışandan kim daha zalimdir. Böyleleri oralara (eğer girerlerse) ancak korka korka girebilmelidirler. Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük bir azap vardır.” [Bakara 114] Allah’ın evlerini yıkan bu rejimden daha zalim kim olabilir? Yıkılması gereken, camiler ve insanların evleri değil, koruduğunuz bu rejimdir. Kulaklarınız ve gözlerinizin önünde, hatta korumanızla ve ellerinizle evler yıkılıyor. Masum insanların kanına bulanmış, Allah yolunda cihat tozuna bezenmemiş, dahası camilerin ve insanların evlerinin molozlarının tozuna bulanmış yüzlerle nasıl Rabbinize kavuşacaksınız? Yanıtınızı ve argümanınızı şimdiden hazırlayın. Ya da Amerikan ajanı askeri çeteden beri olduğunuzu ilan edin. Bırakın sizsiz boğulsunlar. Çünkü Amerika onları korumayacak halk da onlara merhamet etmeyecektir. Sakın o zümreden olmayın. Bilin ki rejimin, sadakatinizi güvence altına almak için verdiği her şey, sadece haklarınızın küçük bir kısmıdır. Sakın rüşvet olarak kabul etmeyin. Çocuklarınıza haram para yedirmeyin. Devrimde ve ümmetin yegâne uygarlık projesine yardımda halkın yanında yer alarak hakkınızı tam alın. Hizb-ut Tahrir’in sunduğu bu uygarlık projesi, insanların haklarının, özgürlüklerinin, haysiyetlerinin sigortasıdır. İslam, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinde tam ve kapsamlı bir şekilde uygulanacaktır. Umarız Allah, geçmiş günahlarınızı affeder. Hüsnü kabul görürsünüz de ellerinize fetihler gerçekleştirir. Böylece Mısır hatta tüm ümmeti kurtarırsınız. Böyle yaparsanız Mısır, İslam ve Müslümanlar ne kadar mutlu olacaktır bilesiniz. Söylediklerimizi mutlaka hatırlayacaksınız. Sizi Allah’a havale ediyoruz.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allahın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, Onun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
31 el-Cela’ Caddesi, Kahire / Mısır
Telefon: Tel: +(20) 2 27738076 – 5119857010
www.hizb.net/
E-Mail: hizb.ut.tahrir.eg@gmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER