Mısır Merkez Bankası, 789 milyar cüneyh olan toplam bütçenin, tahmini 240 milyar cüneyh bütçe açığını finansa etmek için 12 Aralık Perşembe günü Maliye Bakanlığı adına 7 milyar cüneyh değerinde hazine bonosu sattı. Merkez Bankası, 182 günlük 3 milyar, 11 Aralık 2014 tarihinden başlamak üzere de 364 günlük 4 milyar tutarında bono sattı. Satışlar bu kadarla da kalmayacak. Bu da büyük bir ekonomik felaketin habercisidir. Zira Maliye Bakanlığı, önümüzdeki mali yılın ikinci çeyreğinde toplam tutarı 214,5 milyar cüneyh değerinde hazine bono ve tahvilleri satmayı planlıyor. Yeni yılda Hazine bonosuna 61 milyar, tahvillere de 61,6 milyar cüneyh faiz verilecektir. %12 faizle toplanan 60 milyar cüneyh tutarındaki Süveyş Kanalı'nın yatırım teşvik belgesini de unutmayalım. Süveyş Kanalı projesinin 1,9 milyar cüneyh tutarındaki ilk faiz taksiti önümüzdeki günlerde ödenecek. Ödenecek miktar faiz parasıdır. Devlet ödeyecek. Bu, Yeni Süveyş Kanalı projesiyle de karşılanamayacak, çünkü geri dönüşüm olabilmesi için projenin en az iki yıl ihtiyacı var.

Ayrıca hükümet, önümüzdeki Ocak ayından başlamak üzere yeni bir emlak vergisi koyma niyetinde. Herhalde hükümet, bununla bütçe açığını kapatmanın yollarını arıyor. Oysa vergi kanunu, mal sahibinin oturduğu ve iki milyon cüneyh tutarındaki konutları vergiden muaf tutuyor. Ancak il vergi daireleri, içerisinde oturulan konutların değeri, açıkça vergiden muaf olduğu halde birçok vatandaşa uyarı mektubu gönderdi. Bu da gösteriyor ki mevcut hükümet, fakir insanlara kadar uzansa da insanlardan para toplamak için her yolu deniyor. Öyle ki daha henüz çatı ve dört duvarı bitmeyen evlere bile haraç kesiyor. Ama diğer yandan da aynı kanun, otelleri, kulüpleri, polis ve silahlı kuvvetleri vergiden muaf tutuyor.

Birincisi: Hazine bonoları, bünyesinde şu iki özelliği barındırdığı için kesinlikle haramdır:

1- Faize dayalı bir borçlanmadır. Borçlanmada alıcı [borç veren] bono için bir fiyat öder, vade sonunda ise hem bononun nominal değerini hem de faizini alır. Bu karlı bir borçlanmadır ve hiç bir riski yoktur. Bu ise kar getiren her borçlanma haramdır şeri kaidesi ile taban tabana zıttır.  

2- Peşin fiyatına vadeli bir satıştır. Buradaki vade, vade sonunda hükümetin bononun nominal değerine ödediği paradır. Peşin para ise sözleşme anında alıcının bono için ödediği paradır. Bu paranın para ile satışıdır. Satış, bono üzerinde olmuyor, çünkü onun hiç bir değeri yoktur. Satış aslında bononun temsil ettiği para da oluyor. Buna göre bono aynı iki cins oldukları için faiz içeriyor: Fazlalık faizi, çünkü iki aynı cins eşit değil. Vadeli faiz, çünkü borçlanma aynı mecliste elden ele peşin olmuyor.

İkincisi: Vergiler. İnsanlara rastgele vergi konulması kabul edilemez. İslam'a göre vergi konulmasının bir takım şartları var. Bu şartlar, şeri şartlardır. Hizb-ut Tahrir'in kurmak için çalıştığı Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti, Müslümanlara vergi koyamaz. Emlak vergisi, gelir vergisi, katma değer vergisi ve veraset ve intikal vergisi gibi vergilerin Şeriatta hiç bir dayanağı yoktur. Bunlar, devletin insanların malını batıl yolla yemek için uydurduğu vergi türleridir.

Oysa biz, öncekiler gibi bu hükümetin de muamelelerinde helal ve haramı gözetmediğini, buna dikkat etmediğini ve önem vermediğini biliyoruz. Terörle mücadele bahanesi altında kuduz köpekler gibi İslam'a ve onun hükümlerine saldıran hükümet, insanların kanına karşı salya akıttı. Onların mukaddesatını ayaklar altına aldı, muhalifleri cezaevi ve zindanlara tıktı. Allah'ın haram kıldığı ve hakkında bir delil indirmediği şeyleri helal kılmak için fetvalar konusunda Ezher ve Fetva Evi'ndeki bazı şeyhlerden yardım aldı. Buna rağmen biz, insanlar bu rejimin yaptıklarına sessiz kalmasın diye rejimin tasarruflarına ilişkin şeri hükmü açıklamaktan asla geri durmayacağız. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَإِذْ قَالَتْ أُمَّةٌ مِنْهُمْ لِمَ تَعِظُونَ قَوْمًا اللَّهُ مُهْلِكُهُمْ أَوْ مُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا شَدِيدًا قَالُوا مَعْذِرَةً إِلَى رَبِّكُمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ "Onlar kendilerine yapılan uyarıları unutunca, biz de kötülükten men edenleri kurtardık, zulmedenleri de yapmakta oldukları kötülüklerden ötürü şiddetli bir azap ile yakaladık." ^{[Araf 165]}

Ekonomik olarak doğru kalkınma ancak İslami ekonomik sistem uygulandığında mümkündür. Yalnız parça parça değil, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti altında tam olarak İslami sistem uygulanmalıdır. Âlemlerin Rabbinin bize farz kıldığı ve hepimizin uğrunda çalışması gereken de budur. Ülkede uygulanan çürük kapitalist sistemi bir kenara atmalıyız. Çünkü kapitalist sistem, zillet ve kâfir Batıya bağımlılıktan başka bir şey bize miras bırakmadı. Kâfir Batı, İslam'a göre haram olan vergiler yoluyla vampir gibi insanların kanını emiyor. Borçlar yoluyla da devletin ve insanların beli bükülüyor. Hükümet harcamalarının %25 borçlara gidiyor. Üstelik Batılı sömürgeciler, hem siyasi hem de ekonomik olarak ülkeye girsinler diye ülkenin kapıları ardına kadar onlara açılıyor.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَذَرُوا مَا بَقِيَ مِن الرِّبَا إِنْ كُنتُمْ مُؤْمِنِينَ فَإِنْ لَمْ تَفْعَلُوا فَأْذَنُوا بِحَرْبٍ مِنْ اللَّهِ وَرَسُولِهِ
"Ey iman edenler! Allah'tan korkun. Eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terk edin. Şayet yapmazsanız, Allah ve Rasûlü tarafından açılan savaştan haberiniz olsun." ^{[Bakara 278-279]}