Pakistan yöneticileri, Başkan Yardımcısı Mike Pence’nin “daha fazlasını yapma” talebi karşısında Müslümanların öfkesini dindirmek için çalışıyor. Pakistan Silahlı Kuvvetlerinin medya birimi Kuvvetler Arası Halka İlişkiler Dairesi (ISPR) Direktörü Tümgeneral Asıf Gaffur, 28 Aralık 2017 günü yaptığı açıklamada, “Afganistan ve ABD karşısında Pakistan için daha fazlasını yapma zamanı gelmiştir... Biz, Pakistan’da zorla ithal iki savaşa katıldık. Şimdi hiç kimse bizden daha fazlasını istemesin.” dedi. Müslümanlar, yöneticilerin ateşli konuşmalarından sıkıldı artık. Şu an dayatmaca ve ithal ABD varlığını bitirmek için pratik eylem zamanıdır. ABD varlığı, Pakistan ve nükleer silahı için bir tehdittir, diğer yandan ABD, Müslümanları bastırmak için Hindistan’ın bölgesel hegemonyasını genişletiyor. Bölgede konuşlu ABD askerlerine Pakistan üzerinden yapılan yardımları kesmek yöneticilerin misyonu değil midir? Bizi savaşa çekmek için silahlı kuvvetlerimize düzenli saldırılar yapan istihbarat teşkilatı ve ABD özel kuvvetlerini ülkeden kovmak yöneticilerin görevi değil midir? ABD Dışişleri Bakanlığının istihbarat yuvası gibi çalışan büyükelçilik ve konsoloslukları kapatmanın zamanı gelmedi mi? Haçlıları bölgeden kovmak için samimi kabile savaşçılarını savaşa teşvik etmek ve dünyanın tek Müslüman nükleer gücünün hemen yanı başındaki ABD varlığını yasallaştırma görüşmelerini reddetmek yöneticilerin yükümlülüğü değil midir?

Ey Pakistanlı Müslümanlar! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

بَشِّرْ الْمُنَافِقِينَ بِأَنَّ لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا الَّذِينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَيَبْتَغُونَ عِنْدَهُمْ الْعِزَّةَ فَإِنَّ الْعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعًا“Onlar, müminleri bırakıp kafirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.” ^{[Nisa 139]} Kâfirler ile yaptığımız ittifakın utanç verici ve bizi yıkıma sürüklemesi hiç de şaşırtıcı değil. Mevcut yöneticilerin, efendileri ile hâlihazırdaki ittifakı sürdürmek için öfkenizi bastırma çabaları da sürpriz değil. Hadi onların aldatmalarını yüzlerine vurun. Amerikan Raja son vermek için çalışın ve Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması uğrunda Hizb-ut Tahrir ile omuz omuza mücadele edin. Bunun dışında hiçbir şey Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in ümmetini birleştirip güçlendiremez.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Yöneticilerin, Burma, Filistin ve Keşmir karşısındaki eylemsizliği yüzünden ümmet şuan kahraman bekliyor. Gücünüzü düşmanlar yararına değil ümmetiniz için seferber edin. Allah’ın emrine uyarak İslam dininin yardımına koşun ki Allah Subhânehu ve Teâlâ da sizin yardımınıza koşsun. Gerçekten de en güçlü silahı Allah’ın yardımı olan Halid b. Velid, Selahaddin ve Muhammed b. Kasım gibi Müslüman komutanlar, düşmanlarının ezici üstünlüklerine rağmen zafer elde ederek tarih yazmışlardır. Haydi, dürüst askeri komutanların izinden gidin ve Hilafetin kurulması için nusret verin. Zafer ve izzet yolunda sadece Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın yardımına güvenin. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنْ يَنْصُرْكُمُ اللَّهُ فَلَا غَالِبَ لَكُمْ وَإِنْ يَخْذُلْكُمْ فَمَنْ ذَا الَّذِي يَنْصُرُكُمْ مِنْ بَعْدِهِ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ“Eğer Allah size yardım ederse, o zaman sizi yenecek yoktur. Ve eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir. Öyleyse müminler, Allah’a tevekkül etsinler.” ^{[Ali İmran 160]}