31 Mart 2019’da “Dengeleyici Bir Ekonomi ve Hasarın Giderilmesi” başlıklı makalesinde Pakistan Devlet Bakanı Hammad Azhar, mevcut yönetimin son 30 yılda ekonomimize zarar veren IMF reçetelerini uyguladığını doğruladı. Tek başına yolsuzluk, mevcut ve büyük ekonomik krize neden olmaz. Sömürgeci aygıtı IMF ilkeleri, ekonomimiz pahasına sömürgeci yabancı güçlere ve Pakistan liderliği içindeki yozlaşmış yerel ortaklarına fayda sağlıyor. IMF’nin Rupi devalüasyon reçeteleri, sömürgeci güçlere ekonomik olarak meydan okumamızı engelliyor. Çünkü aşırı enflasyona neden oluyor, yerel sanayimizi ve tarım üretim kapasitemizi felç ediyor. IMF’nin özelleştirme reçeteleri, sömürgeci yabancı şirketlerin ve yerel yozlaşmış liderlerin büyük gelir kaynaklarımıza sahip olmalarına imkân veriyor. Şuan doğal gaz ve elektrik sektörlerinde olduğu gibi. IMF’nin artan enerji tarifeleri reçeteleri, yerli ve yabancı gaz ve elektrik şirketlerinin kar elde etmesini olanak sağlarken, yerel sanayimizi ve tarımımızı daha da felce uğratıyor. IMF’nin vergi reçeteleri, alım satımı boğuyor ki bu, tarım ve sanayimiz için büyük bir darbedir. Böylece her hükümetle yabancı sömürgeciler ve yozlaşmış yerel uşaklar, halk pahasına zenginleşiyorlar.

Ey Pakistanlı Müslümanlar! Mevcut liderlik, sahte değişim vaatleriyle iktidara geldi. Şimdi de sahte ekonomik iyileşme umutları vaat ederek iktidarda kalmayı hedefliyor. İslam’ı uygulamaktan başka hiçbir şey Pakistan ekonomisine daha fazla zarar verilmesini önleyemez. Hilafet, IMF’yi, üyeliğini, kredilerini, faiz ödemelerini ve belimizi büken reçetelerini kesinlikle reddedecektir. Bunu yapacak çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

قَالُوا إِنَّمَا الْبَيْعُ مِثْلُ الرِّبَا وَأَحَلَّ اللَّهُ الْبَيْعَ وَحَرَّمَ الرِّبَا“Bunun sebebi onların, “Alım satım da ancak faiz gibidir” demeleridir. Halbuki Allah alım satımı helâl, faizi ise haram kılmıştır.” ^{[Bakara 275]} Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurdu:

لاَ ضَرَرَ وَلاَ ضِرَارَ “Zarar vermek ve zarara zararla mukabele etmek de yoktur.” ^{[Ahmed, İbn Hibban, İbn Mace]} Hilafet, enerji ve minerallere ait İslami hükmü uygulayacaktır. İslam’a göre bunlar, kamu mülkiyetidir ve devlet gözetiminde tüm gelirleri, halkın ihtiyaçları için harcanır. Bugün olduğu gibi özelleştirmeden sonra belirli kişilerin tekeline verilmez. Bunu yapacak çünkü Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

الْمُسْلِمُونَ شُرَکَاءُ فِي ثَلاثٍ الْمَاءِ وَالْكَلَأِ وَالنَّارِ “Müslümanlar üç şeyde ortaktır, Su, mera ve ateş.” ^[Ahmed] Hilafet, ticari mallara zekât ve tarım ürünlerine de Haraç gibi İslami hükümleri uygulayacak, GST ve gelir vergisi gibi baskıcı vergilendirmeyi kaldıracaktır. Çünkü İslâm buna izin vermez ve özel mülkün hırsızlığı olarak kabul eder. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

كُلُّ الْمُسْلِمِ عَلَى الْمُسْلِمِ حَرَامٌ دَمُهُ وَمَالُهُ وَعِرْضُهُ “Müslümanın Müslümana kanı, malı ve namusu haramdır.” Hilafet, iktidardaki yöneticilerin kişisel zenginliğindeki aşırı artış konusunda da İslami hükmü uygulayacak, yolsuzluk paralarına el koyarak Beytül Mala aktaracaktır. Bunu yapacak çünkü Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

مَنِ اسْتَعْمَلْنَاهُ عَلَى عَمَلٍ فَرَزَقْنَاهُ رِزْقًا فَمَا أَخَذَ بَعْدَ ذَلِكَ فَهُوَ غُلُولٌ “Biz kimi bir iş için görevlendirir ve bundan dolayı onu güzel bir rızıkla rızıklandırırsak, artık onun bundan başkasını ve fazlasını alması hıyanet olur.”