Pakistan Federal Enformasyon ve Yayın Bakanı Fawad Chaudhry, 14 Nisan 2019’da yaptığı açıklamada, başkanlık sistemine geçilmesinin “söz konusu” olmadığını belirtti ve bunun sosyal medyada tartışılan bir konu olduğunu kaydetti. Gerçekte demokratik başkanlık sistemi tartışmalarının tekrar gündeme gelmesinin nedeni, son şekli ile yürürlükteki sistemin dokuz ay içerisinde açıkça başarısız olmasıdır. Ancak parlamenter demokrasiden başkanlık demokrasisine geçiş, sonra tekrar geri dönüş, ateşten ateşe atlamak gibidir. Parlamenter demokrasi, yozlaşmış, seçilmiş siyasetçilere kendi çıkarlarını güvence altına almak için meclisler aracılığıyla defalarca yasalar yapmalarına izin verir. Yasalarda yapılan on sekizinci değişiklik buna bir örnektir. Başkanlık demokrasisi ise gücün tek bir kişide toplanmasını sağlar. Böylece yozlaşmış askeri liderliğin çıkarlarını güvence altına alabilir. Cumhurbaşkanı Müşerref döneminde olduğu gibi yozlaşmış politikacıların muhasebesine maruz kalmaz. İster parlamenter isterse başkanlık sistemi olsun demokrasi, Müslümanlar ve dinlerine zarar verir. Demokrasi arayışıyla boşa geçirdiğimiz birçok sıkıntılı yıllar buna örnektir.

Ey Pakistan Müslümanları, özellikle de İslami gruplar ve âlimler!

Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لاَ يُلْدَغُ الْمُؤْمِنُ مِنْ جُحْرٍ وَاحِدٍ مَرَّتَيْنِ“Mümin aynı delikten iki kere ısırılmaz.” ^{[Buhari, Müslim]} Demokrasinin her formunu denedik ve test ettik. Demokrasi tarafından her zaman ısırılmaya devam edeceğiz. Demokrasi, tağuttur, Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla yönetilmektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ, sadece tağuta başvurmayı yasaklamakla kalmadı aynı zamanda inkâr etmemizi de emretti. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ يَزْعُمُونَ أَنَّهُمْ آمَنُوا بِمَا أُنْزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ يُرِيدُونَ أَنْ يَتَحَاكَمُوا إِلَى الطَّاغُوتِ وَقَدْ أُمِرُوا أَنْ يَكْفُرُوا بِهِ وَيُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَنْ يُضِلَّهُمْ ضَلالا بَعِيدًا “(Ey Muhammed!) Sana indirilen Kur’an’a ve senden önce indirilene inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Putlarının önünde muhakeme olunmalarını isterler. Oysa, onları tanımamakla emir olunmuşlardı. Şeytan onları derin bir sapıklığa saptırmak ister.” ^{[Nisa 60]}

Mesele, 1973 Parlamenter anayasasının varlığı, yokluğu ya da değiştirilmesi meselesi değildir. Aksine mesele, o anayasanın kökten sökülmesi ve her maddesi Kuran ve Sünnetten türetilmiş bir anayasa ile değiştirilmesidir. Hilafet, her bir yasasının Kuran ve Sünnetten çıkarıldığı tek sistemdir. Hilafet, Halife ve yöneticilerin Kur’an ve Sünnete göre yönetmesi gereken tek sistemdir. Hilafet, Ümmet Meclisi üyelerinin Kuran ve Sünnete göre tavsiyelerde bulunduğu ve hesap verdiği tek sistemdir. Öyleyse parlamenter ve başkanlık demokrasisinin yıkıcı sirkine son verelim ve Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kuralım.