Hindistan güçleri, Keşmir’deki işgalini sürdürürken Pakistan’ın vizyonsuz rejimi, misilleme olarak sessizliği yeğliyor. İşgal altındaki Keşmir Müslümanları, üç haftadır evlerine hapsoldular, yiyecek, ilaç ve iletişimden yoksunlar. Hal böyleyken 26 Ağustos 2019’da İmran Han, “İşgal altındaki Keşmir halkıyla dayanışma içinde olduğunu ifade etmek için her Pakistanlının her hafta yarım saatliğine evinden, ofisinden, iş yerinden dışarı çıkacağını” söyledi. İslam, istekli ve yetenekli silahlı kuvvetlerimizden aslanlar gibi kükremelerini, şimşek gibi gürlemelerini talep ederken, İmran Han, sessiz kalarak işgal altındaki Keşmir Müslümanlarının yaralarına tuz serpiyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَا لَكُمْ لَا تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاءِ وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَٰذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ وَلِيًّا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ نَصِيرًا “Size ne oldu da Allah yolunda ve “Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, katından bize bir yardımcı lütfet” diyen zavallı çocuklar, erkekler ve kadınlar uğrunda ve Allah yolunda savaşmıyorsunuz?” ^{[Nisa 75]}

Ey Pakistan Müslümanları! Saldırgan, işgal altındaki Keşmir’de erkek ve kız kardeşlerimize karşı aktif şekilde orantısız güç kullanırken, mevcut yöneticiler, bizim hareketsiz kalmamızı, silahlı kuvvetlerimizden de sağduyulu olmalarını istiyorlar. Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُمْ مِنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ “Onları bulduğunuz yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın.” ^{[Bakara 191]} Mevcut yöneticiler, Keşmir meselesini ümmetin cesedini param parça etmek isteyen tiranların destekçisi konumunda olan Birleşmiş Milletler’e havale ediyorlar. Hâlbuki Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَلَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًا “Allah kâfirler için müminler üzerinde bir yol kılmayacaktır.” ^{[Nisa 141]} Cihadı terk eden mevcut yöneticiler, Haçlı doğası gereği yüce dinimizden nefret eden sömürgeci Batıyı onurlandırmaya çalışıyorlar. Oysa Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَا تَرَكَ قَوْمٌ الْجِهَادَ إلاّ ذُلّوا“Bir millet, Allah yolunda cihadı terk edecek olursa Allah, o kavmi zillete düşürür.” ^[Ahmed]

Zulüm ve zilletin bitmesini isteyen herkes, Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması için çalışmalıdır. Zira Hilafet, içimizdeki düşman korkusunu körüklemek yerine düşmanlarımızın yüreğine korku salacaktır. Mazlumlara karşı İslami görevimizi terk etmemizi sağlayan ekonomik koşullara boyun eğmek yerine zenginliğimizle ordumuzu desteklemek için bize ilham olacaktır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bayrağını Srinagar üzerinde dalgalandırmak, kırık kalplerimizi iyileştirmek, duamıza nail olmak ve zafer elde etmek için aslanlarımızı mobilize edecektir.