Pakistan Başbakanı, “13 Temmuz 1931 şehitleri, bugünkü Keşmir direnişinin atalarıdır” açıklamasını yaptı. Aynı gün Pakistan Dışişleri Bakanlığı, Pakistan’ın 15 Temmuz 2020’den itibaren Afganistan’ın Hindistan’a mal göndermesi için Wagah sınırını kullanıma açacağını açıkladı. Keşmir Müslümanları Hindistan karşısında direniş sergilerken dahi Pakistan yöneticileri onları sırtından bıçaklıyor. Ticari bağlarını güçlendirerek Hindistan’ın bölgedeki etkisinin payandası oluyorlar. Gerçekten de Pakistan yöneticileri, Modi’nin işgal altındaki Keşmir’i zorla ilhak ettiği 5 Ağustos 2019’dan bu yana Hint işgaline kolaylık sağlamışlardır. Keşmir direnişini destekten yoksun bırakmak için işgal altındaki Keşmir ile olan Kontrol Hattını sıkılaştırırken, “normalleşme” yoluyla bölgesel etkisini güçlendirmek için Hindu devleti ile olan sınırları gevşetiyorlar.

Ey Pakistan Müslümanları! Pakistan’ın şu anki yöneticileri, İslam’a ve Müslümanlara sadık gibi görünürken, ABD’ye sadakat gösteriyorlar. Amerika, Çin ve İslami uyanış ile mücadele etmek için Pakistan’ın Hindistan’ın bölgesel yükselişine kolaylık sağlaması konusunda ısrar ediyor. Hint zulümleri hakkında öfkeli Tweetler atarken, silahlı kuvvetlerimizin işgal altındaki Keşmir’i kurtarmak için Kontrol Hattı’nı geçmesine izin vermiyorlar. Pakistan ekonomisinin savaşa giremeyecek kadar zayıf olduğunu iddia ederken, yaptırım uygulamak yerine ticari ilişkilerini güçlendirerek Hindistan’ın bölgedeki etkisinin genişlemesini sağlıyorlar. Nükleer silahların varlığı savaşa engeldir iddiasını ileri sürerken, Hindistan’ı işgal altındaki Keşmir’den çıkarma fırsatını geri tepiyorlar. Oysa Hindistan, nükleer silah sahibi Çin ile yaşadığı gerginlik nedeniyle tedirgindir.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Sizi yenebileceğiniz bir düşmanla savaşa teşvik etmek yerine Bajwa-İmran rejimi, cihat etme görevinizi baltalıyor. Oysa Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَنْ مَاتَ وَلَمْ يَغْزُ وَلَمْ يُحَدِّثْ نَفْسَهُ بِالْغَزْوِ مَاتَ عَلَى شُعْبَةٍ مِنْ نِفَاق“Kim gaza etmeden veya kendini -niyet olarak- gazaya hazırlamaksızın vefat ederse, nifakta bir şube üzerinde (münafıklığın bir parçasını kendinde barındırmış olarak) ölür.”^{[Ebu Davud]} İkiyüzlü yöneticiler, Azad Keşmir’in kırmızıçizgi olduğunu duyurdular, oysa kırmızıçizgi işgal altındaki Keşmir’dir. Zira Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُمْ مِنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ“Onları bulduğunuz yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın.”^{[Bakara 191]} İkiyüzlü Bajwa-İmran rejimi, Modi’nin ağır topçularla binlerce kez Kontrol Hattı’nı ihlal etmesine rağmen silahınızı ve çizgilerinizi tutmanız konusunda ısrar ediyor. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لاَ هِجْرَةَ بَعْدَ الْفَتْحِ وَلَكِنْ جِهَادٌ وَنِيَّةٌ وَإِذَا اسْتُنْفِرْتُمْ فَانْفِرُوا  “Artık bu fetihten sonra hicret yoktur. Fakat cihat ve niyyet vardır. Öyleyse askere çağrıldığınız zaman hemen silahaltına koşun!”^[Müslim] Münafık yöneticileri ortadan kaldırın ve Nübüvvet metodu üzere Hilafeti geri getirin ki gerçek yöneticiler ve sizin gibi askeri komutanlar size liderlik etsin. Hizb-ut Tahrir Emiri Şeyh Ata Bin Halil Ebu Raşta liderliğinde Hizb-ut Tahrir’e nusret verin ki sizi şehadet peşinde koşmak için zaferden zafere taşısın.