İmam Hüseyin Radiyallahu Anh, İslami yönetimi korumak için bilerek şehitliği yeğledi. Hanedan yönetimi arayışındaki iktidar gaspçısı Yezid’e meydan okudu. Kerbela trajedisi, İslami yönetim meselelerinde muhasebenin kaçınılmaz olduğunun önemli bir hatırlatıcısıdır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

وَاللَّه لَتَأْمُرُنَّ بالْمعْرُوفِ، وَلَتَنْهوُنَّ عَنِ الْمُنْكَرِ، ولَتَأْخُذُنَّ عَلَى يَدِ الظَّالِمِ، ولَتَأْطِرُنَّهُ عَلَى الْحَقِّ أَطْراً، ولَتقْصُرُنَّهُ عَلَى الْحَقِّ قَصْراً، أَوْ لَيَضْرِبَنَّ اللَّه بقُلُوبِ بَعْضِكُمْ عَلَى بَعْضٍ، ثُمَّ لَيَلْعَنكُمْ كَمَا لَعَنَهُمْ “Hayır, vallahi ya iyiliği emredersiniz ve kötülükten sakındırırsınız; zalimin zulmetmesine engel olur, onu hakka çevirir ve hak üzerinde durdurursunuz ya da Allah kalplerinizi birbirine benzetir, sonra sizi de İsrail oğullarını lanetlediği gibi lanetler.”^{[Ebu Davud, Tirmizi]}

Öyleyse bugün biz nasıl olur da yeryüzü ve gökyüzünü zulümle dolduran, ekonomimizi sömürgeci kurum IMF ve Dünya Bankası’na teslim eden, yerel ve uluslararası kapitalistlere ödenecek faizleri güvence altına almak için ağır vergiler koyan, soylu Müslümanlar yüz milyonlarca rupi kayıp verirken Karaçi kentini kaderine bırakan, Yahudi varlığı ve Hindu Devleti Müslüman toprakları işgal ederken ateşli ve yetenekli silahlı kuvvetlerimizi prangalara vuran Pakistan yöneticilerini hesaba çekmeyiz?

Zalimler karşısında zayıflığı savunamayız. Çünkü iyiliği emretmek ve kötülüğü yasaklamak, zalimi muhasebe etmek, dine enerji verir, Allah’a isyan etmekten toplumu korur. İmam Hüseyin Radiyallahu Anh ve birkaç sadık yoldaşı, Yezid’in ordusu karşısında başarılı olamasa da, Yezid’in gayri meşru yönetimine karşı meydan okumaları, sonraki nesil Müslümanların kalplerine monarşi ya da veliaht yönetime yer olmadığı algısını kazıdı. Meydan okuma, müminin tek bir yönetim ve yönetişim yasasının bile ihlalini kabul edemeyeceğini doğruladı. Gerçekten de İslam’ı uygulamak için bir yöneticiye biat etmek, sadece ümmetin hakkıdır, rıza ve seçim ile bu hakkı yerine getirir.

Ancak, bugün yöneticiler, Müslümanlara dayatılmıştır. İslam’ın bir yasasını ihlal etmekle kalmayıp tüm İslam Şeriatını ve yönetim sistemi Hilafeti terk etmişlerdir. Allah Subhânehu ve Teâlâ’yı, Elçisi SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i, onurlu ehli beytini ve güzide sahabesini seven her mümin, bugünün zalimlerini devirme mücadelesine katılmak zorunda. Çünkü Raşidi Hilafete biati geri getirmenin, Allah’ın indirdikleriyle yönetimi yeniden diriltmenin yolu budur.

Kerbela trajedisi, Batının Müslüman dünyasına dayattığı yöneticilere karşı mücadele eden tüm samimi Müslümanlara zulüm karşısında zayıflığa kapılmamalarını ve hayal kırıklığına uğramamalarını hatırlatıyor. Samimi Müslüman, şehit olmak zorunda kalsa bile maddi zarardan korkmadan Allah’a tevekkül ederek zulme karşı gelmelidir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَالۡعَاقِبَةُ لِلۡمُتَّقِيۡنَ“Akıbet muttakiler içindir.”^{[Kasas 83]}