حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PKu2013BAu20132012u2013RSu2013TRu20130002 |
H. 1 Rabi-ul Evve 1433 M. Salı, 24 Ocak 2012 |
-Basın Açıklaması- Hizb-ut Tahrir'in Kanunsuz Olarak Yasaklanması Davası, Altı Yıldır Beklemektedir O Halde Yargı Bağımsızlığının Manası, Tagut Yöneticilerin Zulmünü mü Kolaylaştırmaktır?!
Hizb-ut Tahrir, İslam dünyasına yayılmış büyük siyasî bir hizib olup Hilafet'i ikame etmek yoluyla İslamî hayatı yeniden başlatmak için kırk küsur ülkede çalışmaktadır. Çünkü hizib, kafir kapitalist rejimi Müslüman ülkelerden söküp atmak ve Raşidi Hilafet'i kurmak istemektedir. Bu nedenle başta Amerika ve İngiltere'nin olduğu sömürgeciler, ajanları aracılığıyla Müslüman ülkelerde Hizb-ut Tahrir'i yasaklamaktadırlar. Nitekim Amerikan ajanı Müşerref, Amerika'nın direktifleri doğrultusunda 2003 yılında hizbi yasaklamış ve bunu yapmak için herhangi bir gerekçe gösterme noktasında da başarısız olmuştur. Zira bizzat Müşerref tarafından kurulan Kartuşi'deki Terörle Mücadele Mahkemesi, hizbin üyelerine yönelik fabrikasyon davada, Hizb-ut Tahrir'in yasaklanmasına dönük hükümetin kararında herhangi bir sebebin zikredilmediğini söylemiştir. Hakeza yasak, geçersiz olmaktadır.
Dolayısıyla rejim, iddiasını destekleyen meşru yada yasal tek bir delile dahi sahip değildir. Çünkü Hizb-ut Tahrir, Hilafet'i kurmak için silah taşınmasına inanmamaktadır. Halbuki geçen altı yıl boyunca mahkemenin işlemlerini uzatması için hükümetin taktik olarak kullandığı sebep işte budur. Yargıtay ise hükümet tarafından herhangi bir delil sunulmamasına dayalı olarak Hizb-ut Tahrir'e dayatılan yasağı kaldırma emrini vermek yerine mahkemeye uzun zaman vermek yoluyla hükümetin rasgele baskısını sürdürmeye devam etmesine izin vermektedir. Zira hükümet, geçen altı yıl boyunca hizbin üyelerini tutuklamak için defalarca hizbin yasaklı bir örgüt olduğunu gerekçe olarak kullanmıştır. Ayrıca hükümet, herhangi bir barışçıl gösteri yada genel bir toplantı yapmamıza da izin vermemektedir. Zira üyelerimiz, hükümetin birimleri tarafından hiçbir neden gösterilmeksizin kaçırılmakta ardından da işkence edilip ıssız bir yere atılmaktadırlar. Nitekim hükümetin birimleri tarafından kaçırılan hizbin üyesi Rahimyar Hân ve Dr. Abdukayyum hala altı aydır işkence zindanlarında tutulmaktadırlar.
Bu düşmancıl eylemlerden sorumlu olan bizzat hain yöneticiler ve sözde "bağımsız yargıdır". Zira yargı, Amerika'nın ajanları olan bu yöneticilerin yasal kılıfıdır.
Yarın, Hizb-ut Tahrir'in yasaklı davasına bakılacağı bir oturum olacaktır. Dur bakalım mahkeme, bu kez yine geçen altı yıl boyunca yaptığı gibi hükümetin yanında mı yer alacak yoksa Allah [Subhânehu ve Te'âla] ile Resulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den korkarak Hizb-ut Tahrir'e dayatılan yasağı mı kaldıracak göreceğiz?
Muhlis avukatlardan ve insan hakları örgütlerinden, bu baskı karşısında seslerini yükseltmelerini talep ediyoruz. Hükümete de deriz ki; Hizb-ut Tahrir, geçen altmış yıl boyunca dünyanın dört bir tarafında katliam, düşmanlık, tutuklanma ve yasakla karşılaştı da hizbin, Hilafet'i kurmak olan hedefinden saptırmayı başaramadınız. Zira Nebi Muhammed [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in müjdesi olan Hilafet'in kurulması, ama bugün ama yarın kesinlikle gerçekleşecektir Allah'ın izniyle.
Nâvid Butt
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Resmi Sözcüsü
Pakistan Vilâyeti
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |